Araştırma ve inceleme raporları
Sevgili okurlar, bundan sonra yazacağım yazılar bir süre yazı dizisi şeklinde birbirini takip eder nitelikte olacak, o nedenle yazıların birbirinin ardına sıra ile okunmasını anlamsal bütünlük açısından tavsiye ederim.
Bu yazıda patent sürecinin olmazsa olmazı niteliğinde bazı kavramlardan bahsedeceğim. Araştırma ve inceleme raporları, patentlenebilirlik kriterleri ve raporların düzenleniş biçimleri, nasıl okunması gerektiği gibi sürecin temelinde bilinmesi gereken temel kavramlar üzerinde durmaya çalışacağım.
Araştırma raporu, dünyada “prior art search” yani “önceki teknik araştırması” olarak geçen ve başvuru yapılan buluşun alanına göre belirlenmiş, “patent sınıflandırmaları” ve “anahtar kelimeler” baz alınarak yapılan , buluş konusunun yer aldığı teknik alanda okumuş veya çalışmış teknik kişilerce düzenlenen bir rapordur. Patent almak için uluslar arası literatüre göre buluşta 3 temel kriter aranmaktadır. Yenilik (novelty), buluş basamağı (inventive step) ve sanayie uygulanabilirlik (industrial applicabality). Bu 3 kriterin bir buluşta bulunup bulunmadığını değerlendirebilmek için buluşun yer aldığı teknik alanda, ulaşılabilen tüm dokümanların taranması gerekmektedir. Ulaşılabilen dokümanlar ile patent dokümanları, broşürler, makaleler, tezler, internette yer alan her türlü video, fotoğraf gibi görsel ve teknik olarak buluş konusu ürün ya da yöntemin özelliklerinin yer aldığı materyallerden bahsedilmektedir. Nitekim raporlarda youtube linkleri veya sosyal medya linklerinin yer alışı da çok rastlanan bir durum haline gelmiştir.
Araştırma raporu bu sürecin ilk aşamasıdır. Araştırma raporu sonucunda buluşun ilgili olduğu en yakın dokümanlara ulaşılmakta ve bu dokümanların hangi kısımlarının buluşla benzeştiğine dair bazı detaylar verilmekte ve son olarak ilgili dokümanların ilgili bulunan kısımları göz önüne alındığında buluşun önceki çalışmalara (önceki teknik) göre yenilik, buluş basamağı ve sanayie uygulanabilirlik taşıyıp taşımadığı değerlendirilmektedir. Bu değerlendirme yapılırken bazı harfler bu değerlendirmeleri sembolize etmektedir.
Aşağıda örneği görülen araştırma raporu Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından düzenlenmiştir. Raporun ilk kısmında(A) buluşun ilgili olduğu sınıf kodu, ikinci kısmında (B) araştırılan anahtar kelimeler, alt kısmında ise (C) belirlenen sınıflandırmalar ve anahtar kelimelere göre bulunan ilgili dokümanların harflere göre benzerlik durumları gösterilmektedir.
Son kısımda yer alan kategorilerin anlamları aşağıda verilmiştir.
Kategori değerlendirmesi yapmak, bir patent değerlendirmesinin en zor kısımdır. Hatta buluş basamağı değerlendirmesi için çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır. Bu yaklaşımları ve kriterlerinin değerlendirilmesini bir başka yazıda ele alacağım için şu anda bu konulara değinmiyorum.
Buraya kadar araştırma raporunun temel mantığını açıklamaya çalıştım. Gelelim inceleme raporunun inceliklerine. İnceleme raporu, araştırma raporu sonrasında düzenlenen, patentlenebilirlik anlamında nihai karar niteliğini taşıyan bir rapor niteliğindedir. Bu raporda araştırma raporunda bulunan dokümanların benzerlikleri konusunda başvuru sahibinin ilave savunma ve argümanları üzerinden gidilerek yapılan savunma, sunulan argüman ya da buluşun tarifnamesi üzerinde yapılan değişikliklerin incelemeciyi ikna edip etmediği anlaşılmaktadır. Yani, araştırma raporları genel olarak ek teknik açıklamalar olmadan iletilmekte, inceleme raporları ise patentlenebilirliğe dair nihai rapor niteliği taşıdığından bütün ülkelerde teknik açıklama (written opinion) bölümü ile birlikte iletilmektedir. İki rapor arasındaki en büyük ve temel fark birinin başlangıçta önceki teknikte neler olduğunu belirlemesi diğerinin ise patentlenebilirlik açısından nihai rapor olmasıdır.
Bazı ülkelerde doğrudan inceleme aşamasında geçilmekte, bazı ülkelerde ise öncelikle araştırma raporu düzenlenmektedir. Avrupa Patent Sözleşmesi uyarınca yapılan Avrupa Patent Başvurularında süreç araştırmadan başlamakta, Türkiye de uygulamalarda Avrupa sistemini örnek aldığı için araştırma aşaması ile sürece başlamaktadır.
Araştırma ve inceleme talepleri zorunlu süreçlerdir ve yapılmadığında hak kaybına neden olur. Bazı ülkelerde incelemeleri geciktirmek için incelenmeden patent veren incelemesiz patent sistemi uygulanmaktadır. Türkiye de bu hatadan 2017’de yürürlüğe giren SMK ile dönmüştür.
Söz konusu temel kavramların alt detaylarına ayrıca değinilecek olsa da patent alabilmenin en önemli koşullarını bilmenin bu uzun serüvende çok yararlı olacağını ve daha bilinçli ilerlemek adına fayda sağlayacağını umuyorum.
Özetlemek gerekir ise patent alabilmek için daha önce bir başkası tarafından yapılmamış ya da bizzat kişinin kendisi tarafından yapılmış olsa bile kamuya sunulmamış olan, başka yapılan ürünlerin özelliklerinin birleştirilmesi yolu ile kolayca akıl edilebilen bir yöntemle elde edilmeyen ve seri imalata uygun nitelikte bulunan ürün ya da üretim yöntemleri bulmak gereklidir. Bu şartları sağlıyor muyuz anlamak için de araştırma ve inceleme raporlarından yararlanılır ve belgelendirmeler bu süreçte incelemecilerin, buluşun bahsedilen şartları sağladığına dair ikna edilmesi sonucu yapılır.