Arap dengesi
Ortadoğu'da son 10 yılın en büyük kırılması yaşandı geçen hafta; Suriye Lideri Beşar Esad, Arap Birliği'ne resmen geri döndü.
Suriye'de iç savaşın çıkarılmasında etkin rol oynayan Suudi Arabistan,Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi bazı ülkelerin Arap Birliği üyesi olduğu düşünüldüğünde, bu dönüş Esad'ın hanesine yazılacak net bir zafer.
Arap Birliği toplantısına ev sahipliği yapan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman Esad'la bol bol kucaklaşma fotoğrafl arı verirken, Katar Emiri'nin Esad'ın "zafer konuşmasını" dinlemeden toplantıdan ayrıldığını da ayrıca not düşmek gerek. Esad'ın Arap Birliği'ndeki "koltuğunun" 2014 yılında Katar'daki zirve toplantısında elinden alındığı düşünüldüğünde, Katar Emiri'nin bu tavrı pek de şaşırtıcı değil. Belli ki Katar hala Suriye konusunda ABD'nin "Esad'la barışmayın" çizgisinde kalmaya devam edecek.
TÜRKİYE'YE İSİM VERMEDEN SERT ÇIKIŞ
Suriye Liderinin zirve toplantısındaki konuşması da pek çok mesaj içeriyordu. Türkiye'nin ismini vermese de, Ankara'daki AK Parti hükümetine yönelik mesaj verdi; Esad'ın "Bölgemizdeki en büyük tehlikelerden biri tahrif edici İhvancı zihniyetle karışmış yayılmacı Osmanlı zihniyetidir" cümlesinin adresi çok açık, çok net.
AK Parti hükümetinin son dönemde Arap dünyası ile barışma hamlelerine rağmen, Birlik zirve sonuç bildirgesinde Ankara'yı rahatsız edecek ifadelerin yer alması da ayrıca ilginçti;
Bildiride de Türkiye'nin adı zikredilmedi. Ancak "Arapların içişlerine müdahaleye" karşı duran, Arap ülkelerindeki "milis oluşumlarına destek verenleri" eleştiren ifadeler, hem Suriye'deki, hem de Libya'daki Türk askeri varlığını hedef alır nitelikte. Suriye'deki "milis" kuvvetler denince akla gelen bir ülke Türkiye ise, diğeri de İran elbette. Arap ülkelerinin doludizgin İsrail ile normalleşmeye koştuğu bir dönemde, İsrail'in Kudüs'ü işgaline karşı kurulmuş Arap Birliği'nin zirvesinden de Tel Aviv yönetimini çok rahatsız edecek bir açıklama gelmedi. Bildiride yine Filistin bağımsız devletinin Kudüs'ü de içine alan topraklarının korunması gerektiğine atıf yapıldı. Filistinliler'e yönelik şiddet eylemleri kınandı. Ancak olabilecek en uygun kelimelerle, İsrail'i çok da karşıya almadan yapıldı bu eleştiriler.
ARAP DENGESİ; ARAP BİRLİĞİ TOPLANTISINDA ZELENSKİ SÜRPRİZİ
Arap Birliği toplantısının sürprizi ise, Ukrayna Lideri Zelensky'nin katılımı oldu. Zelensky yaptığı konuşmada, UKrayna'nın Rusya tarafından işgali ile, Arap ülkelerinin karşılaştıkları işgaller arasında bağlantı kurdu. Ancak UKrayna Lideri de dikkatliydi; O da doğrudan İsrail'i hedef almaktan kaçındı "Arap topraklarının işgalinden" bahsederken.
Belli ki Suudi Arabistan, bir yandan ABD'nin karşı yöndeki uyarılarına rağmen zirveye Esad'ı davet ederken, dengeyi kurmak için Washington yönetiminin "koruması altındaki" Zelensky'yi de ağırlamak istedi. Zelensky'nin zirveye Fransız hükümetine ait bir uçakla gelmiş olması, Avrupalılar'ın da bu duruşa bakışını anlatır nitelikte.
Suudi Veliaht Prensinin "Ukrayna ile Rusya arasında arabuluculuğa hazırız" açıklaması ise, Moskova'ya da Arap dünyasından bir "selam çakma" isteğini ortaya koydu.
Tüm bunlar, Ortadoğu'da yeni politika arayışının "denge" ve "istikrar" olduğunu gösteriyor. Ancak acaba küresel güçler buna ne kadar izin verir? Asıl soru bu.