Ar-Ge personelinin ‘evden çalışmasına’ yasa ‘fren’ koyuyor

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

SIEMENS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, geçen hafta Dünya YouTube kanalındaki sohbetimize, oğlunu üniversite için götürdüğü Amsterdam’dan bağlandı.

Hüseyin Gelis, yolculuk ve Amsterdam’daki COVID-19 önlemleriyle ilgili izlenimlerini paylaştıktan sonra güncel konular üzerinde durduk.

Ardından 2018’de Münih’te yaptığı sunumun Ar-Ge bölümünü anımsattım:

- Münih’teki sunumunuzdan aldığım notları içeren yazıma, “Türkiye’yi inovasyon üssü görüyor, Ar-Ge’ye 34 milyon Euro yatırıyor” başlığı atmıştım.

Bunun üzerine Ar-Ge’nin öncelikleri arasında yer aldığını belirtip, sürdürdü:

-Ar-Ge ve inovasyon merkezlerimizde 700 mühendisimizle hem araştırma-geliştirme faaliyetlerini yürütüyor hem de Türkiye’nin inovasyon çalışmalarına katkıda bulunuyoruz.

Türkiye’nin kat etmesi gereken çok mesafe olduğunu anımsattı:

-Doğrudan sermaye ve üretim altyapısı yatırımının yanısıra insana yatırım konusunda da uluslararası desteği çekebiliriz.

Gençleri, çalışanları “yeni dünya”ya en iyi şekilde adapte olacak, inovasyonları ve teknolojilerini geliştirecek noktaya taşımak gerektiğini vurguladı:

-Kısacası “Ar-Ge fabrikaları” kurmalıyız.

Türkiye’de Ar-Ge teşviklerinin uygulandığının altını çizdi:

-Fakat şu an Ar-Ge çalışanlarının fiziki çalışma ortamında bulunmaları kanuni bir zorunluluk. Yeni çalışma düzenimizdeki esnekliğin onlar için de sağlanması kritik önem taşıyor.

Şirket içinde gerçekleştirilen anket ve araştırmalara değindi:

-Ar-Ge birimimizin verimlilikte en az yüzde 30 daha iyi noktaya ulaştığını gözlemledik. Bununla ilgili geleceğe dönük bir planlama yaparsak, Türkiye’nin dijital hizmetlerde ilk 5 ülke arasına girmesini hedefleyebiliriz.

Dijitalleşme ile önümüzdeki dönemde büyümeyi hedeflediklerini kaydetti:

-Ar-Ge’de Türkiye’deki insan kaynaklarımız çok iyi. Bütün arkadaşlarımız yurtdışı projeler için çalışıyor.

Önümüzdeki dönemde büyümek için “Dijital Ar-Ge fabrikalarına yatırım yapılması gerektiğine işaret etti:

-Yazılım üretimi konusunda dünya lideri olmalıyız. Bunun için alt yapımızın olduğunu düşünüyorum.

Bu noktada Siemens’in temel odak alanlarına dikkat çekti:

-Temel odak alanlarımız elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalizasyon.

Pandemi sürecini ilk aşamadan itibaren “yeni bir dünya için başlangıç” olarak değerlendirdiklerini vurguladı:

- Değişimi ‘“zorunlu ve acil bir durum” olarak değerlendirmek yerine, dönüşümü hızlandıracak etkilere odaklandık. “HerYerOfis” yaklaşımıyla yeni çalışma düzenine geçtik.

Siemens’in uzaktan çalışma düzenine 20 yıldan uzun süredir hazır olduğunu bildirdi:

-Bu süreçte uzaktan çalışma sistemini daha yoğun bir şekilde deneyimledik ve çeşitli iyileştirmeler yaptık.

Başta yazılım olmak üzere, Ar-Ge ve inovasyon merkezi çalışanlarının bir bölümü işlerini evde, şehir dışında yapabilecek durumda bulunuyor.

Ar-Ge teşvikleriyle ilgili yasadaki “fiziken Ar-Ge merkezinde çalışacak” kuralını “yeni normal”e uyarlamak gerekmez mi?

Tedarik merkezleri bölgesel olacak, Türkiye ilk 5’e girecek

SIEMENS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, COVID-19 süreciyle birlikte tedarik ağlarının yeniden gözden geçirileceğini belirtti:

- İhtiyacımız olan şey, tüm küresel, bölgesel ağlarımızı gözden geçirmek, daha fazla işbirliğine ve “sorumlu büyümeye" odaklanmak.

Bölgeselleşmenin önümüzdeki dönemde önem kazanacağını vurguladı:

- Güven çok önemli. Tedarik sağladığınız ülkenin repütasyonu, hukuki altyapısı, normlar, standartlar dikkate alınacak.

Türkiye’nin sanayide gayet iyi durumda olduğunu kaydetti:

- İnsan kaynağımız güçlü, bu konuda şansımız var. Bölgeye bakınca, Afrika ülkelerinde sanayileşme düşük seviyede. Türkiye, Avrupa Birliği için ilk 5’e girer.

Çok krizler gördük ve Türkiye’ye hep güvendik

SIEMENS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, şirketin Almanya’da kurulduktan 9 yıl sonra Türkiye’ye geldiğini anımsattı:

- Bu yıl, Siemens Türkiye’nin 164’üncü yılı. İlk yıllardan bu yana önceliğimiz hiç değişmedi: Türkiye’de, Türkiye için üretmek, yatırım yapmak, ekonomiye ve topluma katkı sağlamak.

Türkiye pazarını iyi bildiklerinin altını çizdi:

- Türkiye’de çok krizler gördük fakat hep ülkemize güvendik.

Türkiye’nin krizlerle ilgili avantajının altını çizdi:

- Krizleri ve riskleri iyi yöneten bir ülkeyiz. Tarihe baktığımız zaman birçok krizden geçip, güçlü şekilde çıkabildik.

Siemens Türkiye’nin de kriz yönetimi konusunda yetkin ve deneyimli olduğunu vurguladı:

- Örneğin 2008’deki global ekonomik krizin etkilerini atlatarak büyümeyi sürdürebildik. Siemens Türkiye olarak ülkemiz için yatırımlarımıza devam edeceğiz.

En büyük dost bence Almanya

SIEMENS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, Türkiye-Almanya ilişkileri üzerinde durdu:

- Türkiye’nin ekonomik anlamda en büyük dostunun Almanya olduğunu düşünüyorum. Türkiye’den Almanya’ya 2019’da 15.4 milyar dolarlık ihracat gerçekleşti. Bu, son 5 yılın en yüksek düzeyi.

Almanya ve Türkiye’nin birbiri için önemli partner olduğunu kaydedip, Avrupa Birliğine işaret etti:

- Türkiye’nin ekonomisine baktığımız zaman işbirliği yapmamız gereken en önemli adres Avrupa Birliği’dir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar