Anonim şirket hisse senetlerinin satışında iktisap tarihinin önemi!

Mehmet Göktuğ KÖKBULUT
Mehmet Göktuğ KÖKBULUT Serbest Kürsü

Avukat Mehmet Göktuğ KÖKBULUT

6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu'nda pay senedi olarak ifade edilen, eski Türk Ticaret Kanunu'nda ise hisse senedi olarak adlandırılan kıymetlerin elden çıkarılması, gelir vergisi açısından değer artış kazancı kapsamında değerlendirilebilir. Bu noktada, vergi yükümlülüğünün belirlenmesinde iktisap tarihi büyük bir öneme sahiptir.

Gelir Vergisi Kanunu’nda gerçek kişilerin elinde bulunan pay senetlerinin elden çıkarılmasından dolayı ortaya çıkan değer artış kazancının vergilendirilmesine yönelik düzenleme yapılmış, ilgi düzenleme ile aynı zamanda söz konusu kazançların vergiden istisna edilmesinin şartları da genel olarak belirlenmiştir.

İki yıldan fazla elde tutulan hisse senetlerinin satışından doğan kazançlar vergiye tabi değil;

Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinde “İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançların değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabi olacağı” hususu yer almaktadır.

Gelir vergisine tabi tutulacak olan değer artış kazancı tanımında, gelir vergisinden istisna tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasında ortaya çıkan kazancın, hisse senetlerinin tam mükellef kurumlara ait olması ve iki yıldan fazla elde tutulması şartı yer almaktadır.

Vergiye tabi olmaması için hisse senetlerinin iki yıldan fazla elde tutulması şartının sağlanması konusunda hisse senetlerinin değişik tarihlerde iktisap edilmesi, hisse senetlerinin bedelsiz sermaye artırımından elde edilmiş olması, varsa rüçhan haklarının nasıl kullanıldığı gibi durumlar söz konusu olabilir ve bu durumlar doğrudan hisse senedini devreden kişi açısından ciddi vergi yükü getirebilir.

Şirket kuruluşunda veya sermaye artırımında elde edilen hisse senetlerinin satışı;

Anonim şirket kuruluşunda hissedar olacak kişilerde, en azından kuruluş sermaye ödemelerinden dolayı elde ettikleri hisse senetleri bulunur. Söz konusu kuruluş sermaye tutarının şirkete ödendiği tarih itibariyle pay senedi sahibi açısından hisse senedi iktisap tarihinin esas alınması daha doğru olur. Kuruluştan sonra hisse edinimlerinin ise bu tarihte iktisap edildiğinin kabulü gerekir. Bedelli sermeye artırımlarında yeni edinilen hisse senetlerinin edinimleri rüçhan hakkı kaynaklı olup olmasına göre değişiklik gösterir.

Bedelli sermaye artırımı ile iktisap edilen hisse senetleri;

Şirketlerin mevcut sermayelerini bedelli olarak artırıma gitmeleri halinde artırılan sermaye tutarına ilişkin yeni hisse senetleri oluşmaktadır. Söz konusu hisse senetlerinin mevcut ortaklar tarafından rüçhan hakkı çerçevesinde elde edilmeleri, rüçhan haklarının itibari değerde bir tutardan elde edilmiş olmaları, rüçhan hakkının kullanılmayarak diğer ortakların veya üçüncü şahısların sermaye artımına katılmaları karşılığında iktisap edecekleri hisse senetlerinin iki yıllık sürenin hesabında dikkate alınacak hisse senetlerin iktisap edilme tarihleri farklılık gösterecektir.

Kısaca rüçhan hakkı bedelli sermaye artımı yapılması halinde mevcut ortakların payları nispetinde artırıma katılmalarına imkan tanıyan haktır. Şirket sermaye artırımı yoluna gittiği zaman mevcut pay sahiplerinin yeni paylar üzerinde rüçhan hakkı doğar. Pay sahipleri rüçhan hakkını kullanmak zorunda değildir. Nihayetinde rüçhan hakkını kullanmak pay sahipleri açısından önemli bir finansal yüktür. Rüçhan hakkını kullanmanın pay sahiplerine sağladığı en büyük avantaj şirketteki ortaklık oranını korumayı sağlamasıdır.

Rüçhan hakkı kullanımı;

Hisse senedi sahipleri tarafından anonim şirketlerin bedelli sermaye artırımlarında mevcut pay sahiplerince rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değerleri ödenerek sahip olunan hisse senetleri yönünden iktisap tarihi olarak sahip olunan eski hisse senetlerinin iktisap tarihi esas alınacaktır. Yani rüçhan hakkı kullanımı ile itibari değer esas alınmak şartıyla nominal bedel üzerinden ödeme yapılarak yeni hisse senetleri edinilmiş olsa bile bu hisse senetlerinin iki yıllık sürenin hesabında sermaye artırımı tarihi değil, rüçhan hakkı veren eski hisse senedi iktisap tarihi esas alınacaktır.

Rüçhan hakkı kullanılmaması;

Pay sahibi ortak, rüçhan hakkını kullanmama yolunu tercih edebilir. Bu durumda ortak, şirketin sermaye artırımına katılmamış olur. Sermaye artırımı nedeniyle bu defa artırıma konu hisse senetleri rüçhan hakkı sahibi dışında diğer ortaklara veya ortaklar dışında olan diğer üçüncü şahıslara yapılır.

Ortakların rüçhan haklarını kullanmaması halinde bedelli sermaye artırımına diğer ortak veya şahısların katılması halinde bu suretle iktisap edenler açısından (rüçhan haklarını aşan kısım için) yeni bir alım işleminin gerçekleştiği kabul edilecek ve iki yıllık sürenin hesabında iktisap tarihi olarak bedelli sermaye artırımının yapıldığı tarih esas alınacaktır.

Ortakların rüçhan haklarını sınırlamak suretiyle sermaye artırımını temsil eden hisse senetlerinin satılması durumunda ise yeni bir alım işleminin gerçekleştiği tarih iktisap tarihi olarak kabul edilecektir.

Bedelsiz sermaye artırımı;

Şirketlerin özsermaye kalemleri arasında yer alan sermaye yedekleri, fon ve diğer kalemlerin sermayeye ilave edilmesi halinde mevcut ortaklar tarafından yeni hisse senetlerine herhangi bedel ödenmeyeceği için bedelli bir sermaye artırımında bahsedilemeyecektir.

Bu tür iktisap edilen hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, iki yıllık sürenin hesabında daha önceden bedelli sahip olunan hisse senetlerinin iktisap tarihi esas alınacaktır.

Aynı hisse senedinden birden fazla alım yapılması halinde satılan hisse senedinin iktisap tarihinin belirlenmesi;

Aynı anonim şirketin ortaklık paylarını ifade eden hisse senetleri farklı tarihlerde edinilmiş olabilir. Bu iktisabın sermaye artırımından geldiği gibi bir başka kişi veya kurumdan devir şeklinde de edinilmiş olması mümkündür.

Belirli bir şirketin hisse senedinden değişik tarihlerde alımlar yapıldıktan sonra, alınan hisse senetlerinin bir kısmının elden çıkarılması halinde mükellefler elden çıkarılan hisse senetlerinin hangi tarihli işlem ile alındığı yani farklı iktisap tarihlerinden hangisinin dikkate alınacağı, vergilendirilmeyecek kazancın tespiti açısından önemlidir. Örneğin 20.000 adet 3 yıl önce 30.000 adet 1 yıl önce iktisap edilmiş payların 10.000 adetinin satışında hangi tarihte iktisap edilen hisse senedinin satışının yapıldığı, değer artış kazancının vergilendirilip vergilendirilmeyeceği açısından önem kazanmaktadır.

Bu durumda mükelleflere serbestlik tanınmış ve bu türlü kısmi satış ve devirlerde kişilerce hangi hisse senedinin iktisap tarihinin alınacağını belirleme konusunda serbestçe karar verebilme imkânı sağlanmıştır. Örneğimizde doğal olarak 10.000 adet hisse satışının 3 yıl önceki 30.000 adetlik hisse senedi alımından olduğu şeklinde bir tercih durumunda ortaya vergileme çıkmayacaktır.

Ancak satışı yapan hisse senedi sahibi eğer gerçek şahıs değil de kurumlar vergisi mükellefi ise, aynı kuruma ait değişik tarihler itibarıyla iktisap ettikleri iştirak hisselerinin bir kısmını satmaları durumunda, söz konusu iştirak hisselerinin iki tam yıl aktifte yer alma şartını sağlayıp sağlamadığının tespitinde ilk giren ilk çıkar (FİFO) yönteminin kullanılması gerekmektedir.

Anonim şirketin devir ve bölünme hallerinde yeni şirketin hisse senetlerinin iktisap tarihi;

İki yıldan fazla süredir ortak olunan bir anonim şirketin Türk Ticaret Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununa uygun bir şekilde gerçekleştirilen devir, tam ve kısmi bölünme hallerinde, devir veya bölünme suretiyle devralınan iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının iktisap tarihi olarak, devralınan veya bölünen kurumdaki iktisap tarihi esas alınacaktır.

Sermaye azaltımı yoluyla yapılan bölünmelerde yeni kimlik kazanan anonim şirket ile bölünen şirketin ortaklık yapısı aynı kalacaktır. Bölünmeye katılan, devralan yeni anonim şirketin hisse senetleri basılıp mevcut ortaklara verilmiş olsa bile söz konusu hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak devralınan, yani bölünen şirketteki ilk edinim tarihi iki yıllık sürenin hesabında iktisap tarihi olarak dikkate alınacaktır.