Anayasa Mahkemesi’nin ek MTV kararı
6 Şubatta yaşadığımız depremlerin neden olduğu ekonomik maliyetleri karşılamak adına birçok vergi artışı yapılmış veya yeni vergiler getirilmişti. Bu vergilerden bir tanesi de 7456 sayılı Kanun ile getirilen Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi (Ek MTV) idi. Söz konusu düzenleme ile motorlu araç sahiplerinden 2023 yılında ödedikleri MTV kadar ilave bir vergi daha istenmekteydi. Söz konusu verginin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle muhalafet partilerine mensup milletvekillerinin Anayasa Mahkemesine (AYM) yaptığı iptal başvurusu 06.10.2023 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2023/131 E., 2023/160 K. sayılı kararla sonuca bağlanmıştır. AYM’nin bu konuda genel uygulamasından çok daha hızlı bir şekilde karar verdiğini söyleyebiliriz.
Yüksek Mahkeme, 1999 yılındaki Marmara depreminden sonra getirilen aynı vergiyi kamu yararının gözetilmesi nedeniyle iptal etmediğini, ancak 2001 yılındaki ekonomik kriz nedeniyle getirilen aynı vergiyi ise olağanüstü şartların zorunlu kıldığı bir durum olmadığı gerekçesiyle iptal ettiğini hatırlatarak konuyu değerlendirmeye geçmiştir.
AYM, başvuruyu mülkiyet hakkı ve mali güce göre vergilendirme ilkesi açısından değerlendirmiş ve birçok kararında yaptığı gibi düzenlemeyi Anayasa’nın 13 maddesi ışığında üçlü teste (kanunilik, meşru amaç ve ölçülülük) tabi tutmuştur.
Yüksek Mahkeme, dava konusu kuralla verginin kapsamındaki taşıtların ve verginin nasıl hesaplanacağı hususunun herhangi bir tereddüde yer vermeyecek biçimde açık ve net olarak düzenlendiği gözetildiğinde kuralın belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olduğu ve bu yönüyle kanunilik şartını taşıdığı; ayrıca deprem gibi olağanüstü hadiseler nedeniyle oluşan kayıpların giderilmesi ve toplumsal dayanışmanın sağlanması maksadıyla ek vergi yükümlülüğü getirilmesinin mümkün olduğu, dava konusu kuralda ek motorlu taşıtlar vergisinin getirilmesinde kamu yararına yönelik meşru bir amacın olduğu sonucuna ulaşmıştır. Mahkeme, 1999 depremindeki ret kararını tekrar vurgulayarak ek MTV’nin deprem nedeniyle oluşan ekonomik kayıpların giderilmesi ve toplumsal dayanışmanın sağlanması amacına dayandığının altını çizmiştir.
AYM, konuyu ölçülülük ilkesinin alt ilkeleri olan “elverişlilik, gereklilik ve orantılılık” alt ilkeleri açısından ise şu değerlendirmeleri yapmıştır. (Elverişlilik öngörülen sınırlamanın ulaşılmak istenen amacı gerçekleştirmeye elverişli olmasını, gereklilik ulaşılmak istenen amaç bakımından sınırlamanın zorunlu olmasını, diğer bir ifadeyle aynı amaca daha hafif bir sınırlama ile ulaşılmasının mümkün olmamasını, orantılılık ise hakka getirilen sınırlama ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir dengenin gözetilmesi gerekliliğini ifade etmektedir.)
Ek motorlu taşıtlar vergisinin bir defalığına ödenmesinin öngörülmesi ve yaşanan depremlerin etkilerinin azaltılması için ihtiyaç duyulan finansmanın sağlanmasına katkı sağlayacağı gözetildiğinde düzenleme anılan meşru amaca ulaşma bakımından elverişlidir. Depremin yol açtığı ekonomik kayıpları telafi etmek ve sosyal dayanışmayı sağlamak amacıyla mevcut vergilerin artırılması ya da yeni bir vergi ihdas edilmesi kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında başvurabileceği araçlardandır. Bu nedenle 2023 yılı için ek motorlu taşıtlar vergisi alınması yolunda düzenleme yapılması gereklilik kriterini karşılamaktadır.
MTV Kanunu’ndaki istisnaların Ek MTV için de geçerli olması, deprem nedeniyle mücbir sebep ilan edilen yerler için ayrı istisnalar tanınmış olması, verginin geçici nitelikte ve bir defalık olması, aracın değeri ile araç sahiplerinin ödeme güçleri ve kişisel durumlarının dikkate alınmış olması nedeniyle araç sahiplerine aşırı bir külfet yüklenmemesi, yaşanan depremler nedeniyle oluşan maddi kayıpların büyüklüğü karşısında bu kayıpların giderilmesi neticesinde elde edilecek fayda ile araç sahiplerinin katlanacağı külfet arasında makul olmayan bir dengesizliğin bulunmaması nedeniyle sınırlama orantılıdır.
Yüksek Mahkeme, tüm bu hususlar gözetildiğinde ve motorlu taşıtlar vergisinin toplumun tüm kesimlerini kapsayan yaygın bir vergi olduğu da dikkate alındığında kuralın mali güce göre vergilendirme, vergi yükünün adaletli dağılımı ve eşitlik ilkeleriyle de çelişmediği sonucuna ulaşmıştır.
Sonuç olarak; Anayasa Mahkemesi’nin deprem gibi olağanüstü olayların yaşandığı dönemlerde oluşan ekonomik kayıpların telafisi amacıyla (ölçülü olmak kaydıyla) ek vergilerin öngörülebileceği yolundaki içtihadından, dava konusu kural bakımından da ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
Anayasa Mahkemesi, mahallî idarelere verilecek payların hesabında ek motorlu taşıtlar vergisinin dikkate alınmayacağı yönündeki düzenlemenin yerel idarelerin mali özerkliği ilkesine aykırı olduğu yönündeki itirazı da değerlendirerek; depremin olumsuz etkilerinin giderilmesi için yerine getirilecek görevlerin ve gelir kaynaklarının merkezî idare ile mahallî idareler arasında dağıtımı konusunda kanun koyucunun takdir yetkisinin bulunduğu ve ek motorlu taşıtlar vergisinin istisnai bir kamu geliri olduğu gözetildiğinde kuralın idarenin bütünlüğü ilkesi ile mahallî idarelerin mali özerkliği ilkesini zedelemediği sonucuna ulaşmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı sonrasında Ek MTV’yi ödemeyenler veya ödeyip de dava açanlar için tutunacak bir dal kalmadığından, henüz ilk taksiti ödemeyenlerin aylık %2.5 oranında gecikme zammını daha fazla ödememesi için ilk fırsatta vergilerini ödemelerini tavsiye ediyorum. Vergi mahkemesinde dava açanların davaları ise AYM kararı nedeniyle ret olunacaktır.
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı benim için sürpriz olmadı; nitekim 17 Temmuz’da kaleme aldığım yazıda[1] böyle bir kararın çıkacağını öngörmüştüm. Diğer taraftan, yine deprem nedeniyle (?) bazı kurumlar vergisi indirim ve istisnalarından yararlananlara getirilen ve çok sayıda davanın açılmasına neden olan Ek Vergi konusunda vergi mahkemelerinin davaları AYM’ye taşıması durumunda Yüksek Mahkemenin nasıl bir karar vereceği büyük merak konusu. Her iki vergi de deprem nedeniyle getirilmiş olsa da çok farklı dinamiklere sahip ve Ek Vergi’deki Anayasaya aykırılık durumunun Ek MTV’ye göre çok daha ağır olduğunu düşünüyorum. Anayasa Mahkemesi belki bir sürpriz yapar...
Sözün sözü: Çıkmayan candan umut kesilmez.
[1] https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/vergi-yagmuru/700881