Analiz
Genel ekonomik gidişatın latif olmadığı ortada. Her ne kadar genel ekonomik gidişattan sorumlu etkililer ve yetkililer konumları gereği herhalde kendilerini konuyu hafife almaya zorlasalar da işletmelerin şimdiki halleri ve en azından kısa dönem beklentilerinin letafetten uzak olduğunu biliyoruz.
Bu durumda günümüzde en sık sorulan ve en önemli sorunun işletmelerin ‘yeni ekonomik düzende’ yakın ve uzak dönem hallerinin tahmini ve tatsızlıklara karşı alınacak önlemler olduğu da biliyoruz. Sorunun cevabını “Bu sadece bizde böyle değil. Tüm ülkeler sıkıntıda” tesellisi gibi kimin hangi işine yaradığı safsatasında aranmaması gerektiği de belli.
Gelecekte ‘değişecek’ koşulların ‘işletmelere ne etki yapacağı’ konusunun analiz edilmesi gerektiğini ve beklentilere göre önlemler düşünülerek bugünden, hatta dünden işe girişilmesi gerektiğini birkaç hafta önce yazmıştım. İşletmelerin bu tavsiyeye ihtiyaçları olduğunu da pek sanmıyorum. Eminim birçok işletmeci devamlı bunu düşünüyor ve ellerinden geleni yapıyorlardır.
Gelecekte ‘değişecek’ koşulların ‘işletmelere ne etki yapacağı’ konusunun nasıl analiz edileceği konusu o kadar da açık bir konu değil. Artık hangi tanımı kullanırsanız kullanın ‘durum normalleşince’ neler olacağını tahmin o kadar kolay bir iş değil. İlerisi için yapılacak en önemli analizlerden biri mali analiz. Bugün ve normale dönüşten sonra işletmenizin mali durumunun ne durumda olduğunun/olacağının analizini şimdi yapmakta fayda var. Bu analizin yapılabilmesi için üç konuda detaylı düşünmek gerekir: (1). Değişecek koşulların ve nasıl ne zaman ve ne kadar değişeceklerinin tanımlanması; (2) Hangi koşulun işletmenin nesini nasıl etkileyeceğinin tahmini ve (3) Koşullar ve etkilerinin entegre bir biçimde bir araya getirilerek bir değerlendirme yapılması.
Bu yazımda sizlerle değindiğim konulardan üçüncüsü yani çevre koşulları ve etkilerinin entegre bir biçimde bir araya getirilerek bir değerlendirme yapılması konusunda bizlere yardımcı olabileceğini sandığım modellerden birini paylaşacağım.
Konusu maliye-muhasebe olan okurlarımın iyi bildiğini sandığım bu model Stanford Üniversitesi’nde Muhasebe Profesörü olan Joseph D. Piotroski tarafından geliştirilen ‘F-Skor Filtrelemesi’ veya kısaca ‘F-Skoru’ diye bilinen model .
Model şirketlerin finansal sonuçlarına ait üç başlık altındaki dokuz ölçüt üzerinden; her bir kriteri sağlayana bir puan, sağlamayana sıfır puan verilecek şekilde, sıfır ile dokuz arasında değer alabilen ve F-skoru denilen bir ölçümleme geliştirmiştir .
Modelde ilk bakılan ve değişen koşullarda ne olacağını tahmin etmemiz gereken ilk başlık Kârlılık. Bu başlık altında dört ölçüte bakılıyor:
1. Net Kâr: İşletmenin belli bir dönem içinde yapmış olduğu bütün faaliyetler ile olağan veya olağanüstü gelir ve giderlerin oluşmasından sonra oluşan vergi öncesi kardan ödenmesi gereken yasal verginin çıkmasından sonra kalan kar.
F-skoru eğer değerlendirme dönemi sonunda net kâr varsa 1 puan net zarar varsa O puan ilavesiyle hesaplanıyor.
2. Nakit Akımı: İşletmenin belli bir dönem içinde kasasına giren ve de kasasından çıkan paraya bakan bu ölçüt işletmenin nakit gücünün bir göstergesidir. Pozitif nakit akışı müşterilere ürün/hizmetleri peşin parayla satarak elde ettikleri nakit veya satılan ürün/hizmetlerin parası hemen ödenmiyorsa müşterilerin borçlarını zamanında ödemeleriyle sağlanan nakit; nakit olarak ödenen giderlerden fazla demektir.
F-skoru eğer değerlendirme dönemi sonunda pozitif nakit akışı varsa 1 puan negatif nakit akımı varsa O puan ilavesiyle hesaplanıyor.
3. Aktif Kârlılığı: Aktif kârlılığı, işletme varlıklarının kar oluşturmada ne denli başarılı olduğunu gösteren bir ölçektir Aktif karlılık oranı belirli bir dönemde elde edilen net karın toplam aktiflere başka bir ifade ile toplam varlıklara bölünmesi ile hesaplanmaktadır.
F-skoru eğer değerlendirme dönemi sonunda aktif karlılığı akışı bir dönem öncesine göre daha yüksekse 1 puan değilse 0 puan ilavesiyle hesaplanıyor.
4. Kârın Kalitesi: İşletmenin parasını esas faaliyetlerinden mi yoksa yatırım/spekülasyondan mı kazandığının bir göstergesi olarak kullanılır.
F-skoru eğer değerlendirme dönemi sonunda nakit akımı, net kârdan yüksekse 1 puan ilavesiyle hesaplanıyor.
Modelde bakılan ve değişen koşullarda ne olacağını tahmin etmemiz gereken ikinci başlık borçluluk, likidite ve fon kaynakları. Bu başlık altında üç ölçüte bakılıyor:
1. Kaldıraç (leverage) Oranında Düşüş: Bir şirketteki varlıkların ne kadarının borçlanma ile finanse edildiğini gösteren kaldıraç bir şirketteki toplam borçların toplam varlıklara bölünmesi ile bulunuyor.
F-skoru uzun vadeli borçluluk oranında bir önceki döneme göre düşüş varsa 1 puan ilavesiyle hesaplanıyor.
2. Likiditede Artış: Dönen varlıkların kısa vadeli yükümlülüklere bölünmesi ile bulunan cari oran likidite oranları içerisinde en yaygın olarak kullanılan orandır. Kısaca cari oran işletmenin bir yıl içerisinde ödemesi gereken borç tutarı, bir yıl içerisinde nakde dönüştürülebilecek olan varlıklardan az mı çok mu sorusuna cevap verir.
F-skoru eğer değerlendirme dönemi sonunda cari oran bir önceki döneme göre artış göstermişse 1 puan ilavesiyle hesaplanıyor.
3. Sulanma Etkisi Bulunmaması: Sulanma etkisi sermaye artırımı ile özellikle ekonomik açıdan güçsüz tarafta olan pay sahiplerinin şirket payları içindeki sahiplik oranının düşmesini tanımlamak için kullanılan bir tabirdir.
F-skoru şirket sermaye artırımına gitmemiş ise 1 puan ilavesiyle hesaplanıyor.
Modelde bakılan ve değişen koşullarda ne olacağını tahmin etmemiz gereken üçüncü ve son başlık operasyonel etkinlik. Bu başlık altında iki ölçüte bakılıyor:
1. Marj İyileşmesi: Marj iyileşmesi konusunda marjın iki tanımına bakılıyor gross-profit veya mark-up. Gross profit yukarıdan aşağıya hesaplama olarak da adlandırılmaktadır. Gross Profit hesaplama yöntemiyle kâr marjını bulmak öncelikle ürünün/hizmetin satış fiyatından alış fiyatı çıkartılır. Elde edilen sonuç satış fiyatına bölünür. Bölümün sonucu da 100 ile çarpılarak kar marjı bulunmuş olur. Aşağıdan yukarıya hesaplama olarak adlandırılan mark-up yöntemiyle marj hesaplanmasında yine Gross profit yönteminde olduğu gibi ilk olarak ürünün veya hizmetin satış fiyatından alış fiyatı çıkartılır. Bulunan fark alış fiyatına bölünür. Bölüm sonucu da 100 ile çarpılarak aşağıdan kar marjı bulunmuş olur.
F-skoru eğer önceki döneme kıyasla daha yüksek brüt kâr marjı varsa 1 puan ilavesiyle hesaplanıyor.
2. Aktif Devir Hızı: Aktif Devir Hızını şirketin toplam varlıklarını yılda kaç defa döndürdüğünün bir göstergesidir ve yıllık satışların toplam varlıklara bölünmesiyle hesaplanır. .
F-skoru eğer aktif devir hızı bir önceki döneme kıyasla daha yüksek ise 1 puan ilavesiyle hesaplanıyor.
Dipnot:
(1) F-skoru modeli bir işletmenin sadece finansal durumuna yani analizin yapıldığı ‘gün’ itibariyle bir işletmenin ‘sağlam’ olup olmadığına odaklanır. Başka bir deyişle bu modeli kullanmak isteyenlerin işletmelerin orta ve uzun dönem sağlığının diğer belirtilerinin modelde olmadığını unutmamaları gerekir.
(2) Modele göre F-Skoru 8 ve 9 olan şirketler “sağlam”; O ve 2 aralığında olanları ise “zayıf’ olarak vasıflandırılmıştır. Bizim değindiğimiz kullanımda bu puanlama sistemini kullanmaya mecbur değiliz. Bakmak istediğimiz şey değişmesi beklenen koşulların hangi ölçütü ne derecede etkileyeceğinin takdiri. Bunu ister 0-1 isterseniz 0-100 üzerinden değerlendirirsiniz.
(3) Aktif devir hızı sektörden sektöre değişir. Genellikle aktif devir hızı 1,5 olan bir şirket makul miktarda iş yapıyor, 2 ve üzerindeki değerlere sahip işletmeleri ise oldukça iyi denebilir Bu ölçüt al-satçı ve genellikle katma değeri ve kâr marjı düşük sektörlerde yüksek çıkar.