Amazon ormanları dünyanın en büyük ve en kârlı ekonomisi
Türetim ekonomisi, içerisinde tüketici yerine türetici bulunduran yeni bir ekonomik sistem. Bu sistemde, üreticiler, ürünlerini ekolojik ve sosyal açıdan adil bir şekilde üreterek kendi aralarında bir tedarik ağı kuruyor. Böylece kendi aralarında, yine kendilerinin oluşturmuş oldukları değerin artmasını sağlıyorlar.
Türeticiler almış oldukları ürünlerle üreticileri desteklerken, ekonomi yavaş yavaş dönüyor ve insanlar kar amacı gütmeyen, onurlu bir geçim için çalıştığı bir ekonomi modeli hayat buluyor.
Türetim ekonomisi bir göl ya da orman gibi verimli, gezegeni destekleyen ve iyileştiren, döngüsel ekonomiye dayalı bir ekosistem olarak tanımlanıyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinde, ekolojik ve sosyal açıdan adil üreticiler ile türeticiler arasında doğrudan bir ilişki kurmak ve sürdürülebilir, döngüsel ve adil bir ekonominin tesisi için faaliyet gösteren Türetim Ekonomisi Derneği, 29-30-31 Mayıs tarihlerinde 1. Uluslararası Türetim Ekonomisi Konferansı (IPEC2024)’nı düzenliyor. Kadir Has Üniversitesi Cibali kampüsünde gerçekleşecek konferansa katılım ücretsiz, ancak 2024.turetim.org/ adresi üzerinden kayıt yaptırmak gerekiyor.
Konferans öncesinde bir araya geldiğimiz Türetim Ekonomisi Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Uygar Özesmi, “Dünyada çok sayıda alternatif ekonomi akımı var. Fakat bu akımlar kendi siloları içerisinde, kendi dünyalarında konuşuyor. Türetim Ekonomisi Derneği olarak bütün bu silolardaki insanların liderlerini dünyada bir ilk olarak İstanbul'da bir araya getirmeye karar verdik. Geleceğin ekonomilerini şekillendirecek olan bu insanlar birbirlerinden ilham alarak güç birliği yapsınlar, ortak bir yol haritası çizsinler ve bu şekilde biz de ekonomiyi dönüştürme yolculuğumuzu hızlandıralım. Dünyanın birlikte hareket etme ihtiyacı var” diyor.
Konferansın 20’nin üzerinde paydaş ile işbirliği içinde gerçekleştiğini ifade eden Dr. Özesmi ile sistem değişimi ihtiyacını konuştuk.
Türetim ekonomisi doğadan ilham alıyor
"Türetim ekonomisi doğadan ilham alan bir ekonomi modeli. Dünyadaki en karlı 20 şirketin içinde dünyayı yok eden fosil yakıt şirketleri de var. Araba şirketleri fosil yakıtı yakıyor, enerji şirketleri fosil yakıt işliyor. Bunların karlarını toplayın, daha sonra Amazon ormanlarının insanlara ne kadar fayda sağladığına bakın. Amazon ormanlarının toplamda dağıttığı temettü; bütün bu 20 şirketin 4 katı durumunda. O zaman biz neden ekonomiyi bir Amazon ormanı gibi şekillendirmiyoruz? Bunu yapabiliriz. İşte burada türetim ekonomisi devreye giriyor. Bu model, aynı Amazon ormanları gibi işletmelerin kendileri arasında döngüsel ilişkiler kurmalarını sağlıyor. Bu döngüsel ilişkilerde tedarik ağlarını derinleştirip, doğaya ve insana bir maliyet yüklenmiyor. Amazon ormanındaki gibi materyali ve değeri kendi içimizde çevirirken enerjimizi güneşten alıyoruz. Halk ise tüketici değil, türetici olarak katılıyor. Hepimiz bir şeyleri tükettiğimizi zannediyoruz ama üretiyoruz aynı zamanda. Rekabet yerine de yardımlaşmayı temel unsur olarak bu ekonominin içine yerleştirdik. O zaman bir Amazon ormanı kadar verimli, onun kadar karlı ve dünyaya, insana hiçbir zararı olmayan bir ekonomi oluşturabiliriz. Bunu da Good4Trust.org platformu ile hayata geçiriyoruz. İşletmeler arasında bir ekosistem yarattık. Şu anda 25 bin 500’ün üzerinde türetici var. Türkiye’deki mikro ve orta ölçekli işletmelerin bir araya geldiği 795’in üzerinde üretici var. Dışarıda kazandıkları parayla sistemde kendi aralarında alışveriş yaparak, değeri buraya kazandırmış oluyorlar. Ve gelen her değer içeride döndükçe, refah artışı gerçekleşiyor."
Sorunların temeli ekonomiye dayanıyor
“Yaşamımıza bakarak ‘sistem dönüşüm’ ihtiyacını çok net anlayabiliriz. İklim krizi derinleşiyor. Son on iki ayda tarihteki gelmiş geçmiş en sıcak zamanı yaşadık. Bunun nedeninin ekonomi olduğunu görüyoruz. İnsan çoğalırken, diğer bütün canlılar yok oluyor. Öte yandan dünyanın en zengin on beş adamı, toplam 3,5 milyar insanın gelirine eşit kazanç sağlıyor. Mevcut kapitalist sistem eşitsizlikleri ve bu adil olmayan dünyayı yaratıyor. Sorunların temeli ekonomiye dayanıyorsa, bizim mevcut ekonomiyi dönüştürmemiz, sistemi yeniden örgütlememiz gerekli. Bu konferansta Türkiye’de ilk kez geleceğin ekonomilerini net bir şekilde ortaya koyacağız ve bu konular tartışılır, konuşulur hale gelecek. Türkiye artık; ‘Benim bu mevcut ekonomik sistemi reforme etmem, yeniden kurgulamam, bambaşka yapılar, kurallar ve yeni bir sistem geliştirmem lazım’ demeli.”
Ticaret kanunu değişikliği şart
"Ticaret Kanunu değişikliği şart. Şirketlerin hepsinde bir sosyal görüş olmalı, dünyaya ve insanlara fayda sağlamalı. Bu şirket tüzüğünde de açık ve net bir şekilde yazılmalı. Aslında ülkemizde yapılmaya başlandı. Türkiye, özellikle sürdürülebilirlik standartları raporlaması konusunda bir adım attı ve bunu zorunlu kıldı. Bütün şirketlerin de bu ekolojik ve sosyal faydayı gerçekleştirdiklerine dair çevresel ve sosyal rapor vermeleri gerekiyor. Açık bir şekilde varlıklarının gezegene ve insanlığa olan faydasını göstermeleri gerekiyor."
Küçük işletmeleri koruyacak bir kooperatif sistemi kuracağız
“Türetim Ekonomisi Derneği olarak ekonomiyi doğa ve insanla nasıl daha uyumlu hale getirebiliriz, bunun üzerinde çalışıyoruz. Ekolojik ve sosyal açıdan adil üretim yapmaya çalışan küçük işletmeleri bir araya getirerek finansal sektördeki dalgalanmalardan koruyacak bir kooperatif sistemini kurma peşindeyiz. Avrupa’nın farklı ülkelerinde olanlar için bir ‘Türetim Ekonomisi Ağı’ tasarladık. Bu projeye Bulgaristan, İspanya, İtalya, Sırbistan, Tayland’dan dahil olanlar var. Herhangi bir kuruluşun, ‘Türetim Akademisi üyesiyim’ demesi için 4 ana maddeyi beyan etmesi gerekiyor. Bunlar; ‘Bana nasıl davranılmasını istiyorsam, doğaya ve bütün paydaşlara öyle davranacağım’, ‘Rekabet değil, yardımlaşma ve dayanışma temelli sistem kuracağım’, ‘Ekonomik sistemde tedarik ağlarımı derinleştireceğim ve döngüselleştireceğim’ ve ‘Bu sistemi yerel demokratik sistemlerle yöneteceğim’ olarak sıralanıyor.”