Altın neyi fiyatlıyor?

Çağdaş Gündüz
Çağdaş Gündüz Serbest Kürsü

Altın son dönemlerde yoğun bir şekilde gündemde yer alıyor. Mevcut fiyatlar yüksek bulunurken, tarihsel verilere dayanan grafiklere göre de altının %80 düşük olduğunu söyleniyor. Diğer yandan belli bir varlığa dair gelecek tahmini yapmak da pek gerçekçi değil. Elbette finansal enstrümanların gelecekteki yönüyle ilgili tahminler yapılabilir, ancak "yıl sonunda dolar şu kadar Lira olacak" gibi kesin ifadeler kullanmanın gerçekçi bir yaklaşım olduğunu düşünmüyoruz.

Altında ise, durum oldukça tartışmalı. Altının ons fiyatı genellikle ABD 10 yıllık tahvil faizinin reel getirisiyle karşılaştırılır. Tarihsel olarak, reel faizler yükselince altın fiyatları düşer, reel faizler düştüğünde ise altın fiyatları yükselir. Bunun mantığı ise basittir; faiz oranları yüksekse, reel getiri yüksek ve beklenen enflasyon düşüktür, bu da altına olan talebi azaltır. Ancak son yıllarda bu korelasyon bozulduğu, reel faizler artarken altının ons fiyatının da yükseldiği görülüyor.

https://www.longtermtrends.net/gold-vs-real-yields/

Pandemiden sonra faiz oranları tarihsel dip seviyelere gerileyince, altın fiyatları da yükseldi. Şayet o dönemde Bitcoin ve diğer kripto varlıklar gibi alternatif yatırım alanları ortaya çıkmasaydı veya hisse senedi piyasalarına sermaye akışı o denli olmasaydı, düşük faiz ortamının altını nerelere taşıyabileceğini tahmin etmek zor olurdu. Fakat, ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırımlarına ve sıkı para politikalarına rağmen altın fiyatlarının yönü değişmedi. Hatta reel faizlerin hızla arttığı bir dönemde bile ons bazında %30'a yakın bir yükseliş gerçekleşti.

Bu ayrışmanın sebebinin ne olduğuna bakarsak; geçmişle karşılaştırma yapmak faydalı olsa da günümüzdeki dinamikleri anlamak daha kritik çünkü altının en önemli özelliği birinin borcunu temsil etmemesidir. Bir hisse senedi veya tahvil gibi karşı tarafta bir yükümlülük oluşturmaz. Kendiliğinden faiz veya temettü getirisi yoktur ancak fiziksel olarak sahip olduğunuzda kimseye bağlı olmazsınız.

Bu noktada, küresel ekonomik ortamda dikkat çeken bazı unsurlara değinmek gerekiyor. Altının 1970-1980 ve 2000-2009 arasındaki rallilerde görülen ortak dinamiklerden bazıları bugün de etkisini gösteriyor:

- Düşen altın üretimi – Yeni rezerv keşiflerinin azalması ve madencilik yatırımlarının yetersiz kalması

- Merkez bankalarının altın biriktirmesi – Küresel rezervlerde dolardan uzaklaşma eğilimi

- Tarihi seviyelerde hükümet borçları – Artan bütçe açıkları ve sürdürülemez borç dinamikleri

- Anormal derecede yüksek mali açıklar – Gelirden fazla harcama, para arzında genişleme

- Küreselleşmenin tersine dönmesi – Ticaret savaşları ve bölgesel üretim odaklı politikalar

- Enflasyonist dönemin başlaması – Artan maliyetler, gevşek para politikalarının etkisi

- Güvenli liman arayışında olan yatırımcılar – Piyasa belirsizliklerinde altının tercih edilmesi

- Yeni altın keşiflerinin olmaması – Jeolojik sınırlamalar ve düşük keşif yatırımları

Bu faktörlerin birçoğu, geçmişteki altın boğa piyasalarında da görülmüştü. Şu an altının fiyatını keskin bir şekilde düşürecek unsur net olarak görülmese de "altın çok yükselecek" gibi abartılı yorumlardan da kaçınmak gerekiyor.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar