Allianz Türkiye, düşük karbon ekonomisini sigortalıyor
Doğal afetlerin ekonomik etkileri gözle görülür oranda artarken, bu afetlerin yol açtığı kayıpların önemli bir bölümü, trafik, konut, işyeri, tarım, sağlık gibi birçok alanda hizmet veren sigorta sektörü tarafından karşılanıyor. Dolayısıyla sigorta sektörü, riskleri anlama, yönetme, hafifletme ve varlıkları korumada kilit bir rol üstleniyor. Burol, sektörde önemli bir dönüşümü de beraberinde getiriyor.
Allianz Türkiye’nin iştiraki olduğu Allianz Grubu, sigorta sektöründe dünyanın en sürdürülebilir şirketlerinden biri konumunda. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Sigortacılık İlkeleri’nin imzacısı olan şirket, aynı zamanda 2000 yılından bu yana Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alıyor.
“Allianz Risk Barometresi de dahil olmak üzere son yıllarda yayımlanan risk raporlarında çevre ve iklim değişikliği ile doğal afetler hep ilk sıralarda bulunuyor” diyen Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Tolga Gürkan, “Artık sadece geçmişimizi ve finansal sonuçlarımızı değil geleceğimizi ve sürdürülebilirlik adına yarattığımız ve yaratmayı planladığımız değeri de, şeffaf ve iş stratejilerimizle entegre bir şekilde paylaşıyoruz” diyor.
2016'da Allianz Türkiye’nin ve sigorta sektörünün ilk sürdürülebilirlik stratejisini ortaya koyduklarını kaydeden Gürkan, aynı yıl ‘ölçülmeyen şey yönetilemez’ diyerek, Küresel Raporlama Girişimi standartlarına uygun olarak sürdürülebilirlik raporlaması yapmaya başladıklarını söylüyor. Gürkan, “O günden bu yana, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na, Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne ve Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ne bağlı kalmaya devam ediyoruz. Yola çıkmaya cesaret ederek önemli bir değişime liderlik ettiğimizi gözlemliyoruz” diye ekliyor.
Sürdürülebilir Değer Yaratma Modeli
2020’nin son günlerinde ise “2019 Entegre Raporu”nu yayınlayarak, yatırıma açık olmayan şirketler arasında entegre rapor yayımlayan ilk kurum olan Allianz Türkiye, aynı zamanda sigorta sektörünün, bireysel emeklilik sektörünün ve Allianz Grubu’nun ilk entegre raporunu çıkarmış oldu. Özel sektördeki 11. entegre raporun sahibi olan Allianz Türkiye, Sürdürülebilir Değer Yaratma Modeli’ni iş stratejisini kapsayacak şekilde yeniledi ve varoluş amacı olan “Allianz Seninle”yi sürdürülebilirliğin çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ESG) katmanlarına taşıyarak, entegre düşünme biçimine geçiş yaptı.
Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Tolga Gürkan, Allianz Türkiye’nin «Sürdürülebilir Değer Yaratma Modeli”ni şu sözlerle tanımlıyor: “İyi bir çevre için; iklim değişikliğinin yarattığı riskleri yönetiyor, düşük karbon ekonomisine hizmet eden iş modellerini sigortalıyoruz. Toplumun iyiliği için; insan odaklı, gelecek nesiller için değer yaratan yatırımlar yapıyoruz. Daha iyi bir kurum olmak için sürekli kendimizi dönüştürüyoruz. İş etiğine önem veriyor, etkin bir risk yönetim sistemi uyguluyoruz. ESG konularımızı ve sürdürülebilirlik önceliklerimizi iş süreçlerimize entegre ediyoruz.”
Kapsamlı bir bakış açısı gerekiyor
ESG yatırımlarının dünyada bir artış içinde olduğunu görüyoruz. Tolga Gürkan bu gelişmeyi şu sözlerle değerlendiriyor: “Artık tüm iş süreçlerini sadece ekonomik değil aynı zamanda çevresel ve sosyal boyutta ele alan ve değer yaratan şirketlerin ön plana çıktığı, geride kalmış şirketlerin ise bu eksiği daha fazla hissettiği bir döneme giriyoruz. Pandemi de yeniden gösterdi; bundan sonra her işletmenin her iş sürecini, ESG boyutlarının tümünü kapsayan bir bakış açısıyla gözden geçirmesi gerekiyor. Sigorta sektörü de iklim dostu bir ekonomiye geçişi teşvik etmekte önemli bir sorumluluk üstleniyor.”
Kömürü sigortalamıyor
Allianz Türkiye’nin kömürü sigortalamadığını söyleyen Tolga Gürkan, şu bilgileri veriyor: “Allianz Grubu İklim Değişikliği Programı kapsamında 2018 yılında belirlenmiş kurallar çerçevesinde, Allianz Türkiye olarak kömür işlerini sigortalamamaya ve bu işlerin poliçelerini yenilememeye başladık. 2018 yılında bu kapsamda yenilemesini yapmadığımız poliçe tutarı 17,5 milyon lirayı buldu ve hâlihazırda da yeni iş yazmıyoruz. Düşük karbon ekonomisine hizmet eden iş modellerini sigortalıyoruz. Yenilenebilir enerji sigortasıyla yenilenebilir enerji tesislerine yönelik geniş kapsamlı bir ürün sunuyoruz. Müşterilerimizi iklim değişikliği kaynaklı risklere karşı korumak amacıyla sigortalılık bilincini artırıcı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 2023 yılına kadar tüm enerji kullanımımızı yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı hedefliyoruz.”
Sadece geçmişin değil, geleceğin yatırımlarını da raporluyor
“2019 Entegre raporumuzu Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi Türkiye Ağı ERTA’nın yürütme kurulu üyelerinden biri olarak, GRI’ın yanı sıra Entegre Raporlama Standardı’nın gereklilikleri doğrultusunda hazırladık” diyen Tolga Gürkan, entegre raporlamanın önemini şöyle anlatıyor: “Entegre raporlama aslında, iş fonksiyonlarınızı ve finansal verilerinizi, çevresel, sosyal ve yönetişimsel verilerle bir arada ve bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirme imkânı sunan bir düşünce biçiminin yansıması. Şirketin, kullandığı tüm kaynakların birbiriyle bağını kurarak, bunların kısa, orta ve uzun vadeli nasıl değer yarattığını şeffaf biçimde aktaran bir raporlama yöntemi. Yatırımcılara güvenilir, bütüncül, standart ve karşılaştırılabilir veri sağlıyor. Ayrıca sadece geçmişteki finansal performansı değil, gelecek için yapılan yatırımları, risk ve fırsatlar için alınan aksiyonları da raporladığı için şeffaflık temin ediyor.”