Allah sizden razı olsun, iyi ki kızımız evde çalışmaya geçti
COVID-19 sürecinin ilk günleriydi... Siirt’ten yaşlı bir erkek Turkcell Global Bilgi yöneticilerine telefonla ulaştı:
-Allah sizden razı olsun. İyi ki kızımıza evde çalışma imkanı verdiniz. Şimdi hem işini yapıyor, hem de bize bakıyor. Kızımız evde çalışmaya geçmese perişan olurduk.
Global Bilgi yöneticileri bu telefon görüşmesini Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan’a aktardı. Erkan, COVID-19 sürecinin ilk günlerini düşündü:
-Turkcell Global Bilgi’nin ülkemizin farklı illerinde faaliyet gösteren çağrı merkezlerinde toplam 14 bin kişi çalışıyor. Bu 14 bin kişiyi bir hafta içerisinde eve gönderdik. Yani, evlerinde çalışabilecekleri organizasyonu gerçekleştirdik.
Murat Erkan, Siirtli yaşlı erkekle telefon diyaloğunu geçen hafta bir grup meslektaşımla sohbetteyken anlatıp, ekledi:
-Pandemi sürecinin başlamasından bir hafta-10 gün sonra krizle ilgili öngörülerimizi yabancılar başta olmak üzere tüm yatırımcılarımızla paylaştık.
Pandemi döneminde iletişimin değerinin daha da iyi anlaşıldığını, 10 yıllık dijital dönüşümün 6 ayda gerçekleştiğini vurgulayıp sıraladı:
• İletişim çok değerli ve stratejik.
• Veri çok değerli ve stratejik.
• Siber güvenlik de önemli ve stratejik.
Bu noktada şu iddialı mesajı verdi:
- Bence bu, böyle büyük boyutta yaşadığımız son pandemi olacak.
İddiasını telekomünikasyon ve teknoloji sektörlerinin ortak gücüne bağladı:
-Giyilebilir cihazların ve özellikle ev içi sensörlerin yaygınlaşmasıyla aynı masa etrafında oturan kişilerin ateşi konusunda uyarı sistemi gelecek. Ortamdaki bakteri-virüs oranı hakkında bilgi alınabilecek.
Hastanelere sık sık gidilmesine gerek kalmayacağını savundu:
- Önümüzdeki dönemde teletıp teknolojileri erken teşhisle hayat kurtaracak.
Sohbetin “evden çalışma” bölümüne döndü:
- 1300 Ar-Ge mühendisimiz var. Şu anda hepsi evde çalışıyor. Hatta biz Ar-Ge Merkezi’ne mühendis alırken evde çalışmaları konusunda anlaşıyoruz artık.
Ar-Ge Merkezi teşviklerinin personelin fiziki olarak merkezde çalışmasını esas aldığına işaret etti:
- Artık Ar-Ge Merkezi’mizde fiziki olarak bulunan yok. Tüm ekip evlerinde çalışıyor. Teşvik kapsamının da buna göre değiştirilmesinde yarar var.
Bir yandan, “COVID-19’un yayılmasını önleme” çabası çerçevesinde “evde kal” çağrısı yapılırken, diğer taraftan Ar-Ge personeli için “fiziki olarak merkezde değilse teşvik yok” demek doğru olur mu?
3 yılda 16 milyar liralık yatırım yapacak
TURKCELL Genel Müdürü Murat Erkan, yatırım temposuyla ilgili şu veriyi paylaştı:
- 15 yılda 50 milyar liralık yatırım yaptık. Önümüzdeki 3 yılda 16 milyar liralık yatırım planlıyoruz.
Yılın ilk yarısındaki istihdama katkı verisinin altını çizdi:
- Bu yılın ilk 6 ayında 3 bin 149 kişiye yeni istihdam sağladık.
Veri merkezinde yerlilik öne geçti
TURKCELL Genel Müdürü Murat Erkan, verinin günümüzün petrolü olduğunu vurgulayıp, ekledi:
- Ankara’da büyük bir veri merkezimiz devreye girdi. Yakında Çorlu’daki veri merkezimiz de hizmete giriyor. Veri merkezi yatırımlarımız toplam 2 milyar lirayı buluyor.
Bu yatırımın etkisini şöyle ortaya koydu:
- Biz yatırım yapana kadar Türkiye’de veri merkezlerinin yüzde 35’i yerliydi. Bizim açtıklarımızla birlikte yerlilik oranı yüzde 76’ya çıktı.
5G için en hazır şirketiz
TURKCELL Genel Müdürü Murat Erkan, 5G’ye geçiş konusunda Türkiye’nin en hazır şirketi olduklarını belirtti:
- Sahip olduğumuz güçlü altyapı 5G’ye geçişimizi kolaylaştıracak.
Yönetim kurulunda bulunduğu GSMA’nın raporundan şu veriyi paylaştı:
- 2025 yılında dünya genelinde 1.8 milyar insanın 5G bağlantısı olacak. 5G teknolojilerinin 2024-2034 yılları arasında küresel ekonomiye katkısı 2.2 trilyon dolara ulaşacak.
‘Fiber ağı’ 14 milyar dolar yerine 4 milyar dolara tamamlayabiliriz
TURKCELL Genel Müdürü Murat Erkan, bu dönemde öne çıkan 3 önemli alanın altını çizdi:
• Uzaktan eğitim
• Uzaktan çalışma
• Uzaktan sağlık
Bunun için fiber ağ altyapısının güçlü olması gerektiğini vurguladı:
- Şu anda 300 bin kilometrelik fiber ağ altyapısı var ülkemizde. Minimum 1 milyon kilometre olması lazım.
Şu hesabı ortaya koydu:
- Fiber altyapıyı tamamlama yatırımlarını GSM operatörleri ayrı ayrı yaparsa, bedeli 13-14 milyar doları bulur. Ortak yapılabilirse bu iş 4 milyar dolara çözülebilir.
Paycell’de harcama 2.1 milyar lirayı buldu
TURKCELL Genel Müdürü Murat Erkan, attıkları "yerli ve milli” adımlardan birinin "Paycell” ödeme sistemi olduğunu belirtti:
- Paycell’de model, "Harcamanı yap, telefon faturanın içinde ödersin” şeklinde çalışıyor. Paycell üzerinden yapılan harcamalar 2 milyar lirayı buldu.
Tüm Turkcell abonelerinin kredibilitesini, ödeme alışkanlıklarını bildiklerini vurguladı:
- Bugüne kadar 5 milyon kişiye ortalama 1500 liralık tüketici finansmanı sağlamışız. Paycell’deki harcama limitini kişilerin ödeme geçmişlerine göre belirliyoruz.
En yüksek aylık harcama limitini sordum, yanıtladı:
- Şu anda ayda 750 lira.
Paycell’le ilgili şu iddiasını ortaya koydu:
- Türkiye’nin bir sonraki "unicorn”unun fintech alanından çıkması kuvvetle muhtemel. Paycell’i 5 yılda 1 milyar dolarlık bir şirket (unicorn) yapacağımıza inanıyorum.
Paycell’i Türkiye’nin en büyük ödeme platformuna dönüştürmek istediklerini vurguladı:
- Paycell, bankalara rakip değil, sektör için tamamlayıcı rol oynayan bir ürün.
Fizy, ruh halinize göre müzik seçiyor
TURKCELL Genel Müdürü Murat Erkan, "yapay zeka”ya Fizy’den örnek verdi:
- Fizy, kişinin ruh haline göre müzik seçip dinlemesini sağlıyor.
Fizy’nin kişilerin ruh halini nasıl anladığını sorduk, yanıtladı:
- Fizy’nin ruh halinizi anlaması için fotoğrafınızı göndermeniz yeterli. Anlık fotoğrafınıza göre ruh halinizi algılayabiliyor.
Doğu ve Güneydoğu’da 1500 İsveçli mi yaşıyor?
TURKCELL Genel Müdürü Murat Erkan, rooming hizmetleri çerçevesinde ekranına düşen bir veriye şaşırdığını belirtti:
- Bir baktım, Doğu ve Güneydoğu’da 1000-1500 İsveçli görünüyor. "Doğu ve Güneydoğu’da 1500 İsveçli mi yaşıyor?” diye düşündük. Haliyle şaşırdık.
Konunun aslını kısa sürede anladıklarını vurguladı:
- Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da İsveç’ten gelen iş makineleri olduğunu saptadık. Nesnelerin interneti çerçevesinde iş makinelerinde SIM kart vardı. Yani, ülkeler kendi iş makinelerine dahi kendi teknolojilerini kullanmak üzere planlarını sürdürüyor.