AliExpress, Türkleri 150 ülkeye taşıdı

Türkiye, AliExpress’in ülke dışında tüm dünyaya satış yapabilen Çin haricindeki ikinci ülkesi oldu. AliExpress’in 2019 yılında başlattığı uygulama sayesinde “Made in Turkey” imzalı ürünler dünyanın tam 150 ülkesine ulaştı. Ülkeler arasında “Cape Verde Cumhuriyeti” ismini alan Yeşil Burun Adaları gibi tanınmamış coğrafyalar da var. Türkiye’den dünyanın dört bir yanında ürün satmak isteyen üreticilerin sadece bir şirket sahibi olduğunu belgelemesi ve fatura kesebilir olması yetiyor. AliExpress, onlar adına çeviri ve ödeme sistemi hatta lojistik konusunda destek sağlıyor.

Dünyanın dev e-ticaret sitesi Alibaba’nın online pazar yeri AliExpress 10 yıldır Türkiye’de satış yapıyor. 2019’da Alibaba’nın “küresel al, küresel sat” vizyonu doğrultusunda 4 pilot ülke belirleyerek, Çin dışında da ülkelerin bu platformda satış yapmasını sağlamışlar. Bu ülkeler Rusya, İspanya, İtalya ve Türkiye. Ancak Türkiye diğer pilot ülkelerden önemli bir ayrıcalıkla farklılaşıyor. Rusya, İspanya ve İtalya’dan platforma katılan ülkeler sadece kendi ülkeleri içinde satış yapabilirken, Türkiye’den platforma giren firmalar tıpkı Çinliler gibi dünyanın dört bir yanına ulaşıyor.

Türkiye’nin ayrıcalıklı ülke olarak seçilmesinin üç önemli nedeni var: Üretim kalitesi, kaliteli iş gücü ve lojistik avantajı. İki yıldır bu ayrıcalıklı operasyonun başında olan isim AliExpress Türkiye ve Ortadoğu Ülke Müdürü Yaman Alpata, “Çok klasik bir şey söyleyeceğim. Bize okulda sürekli öğretilen ‘Türkiye’nin jeopolitik önemi’ vurgusunun ne kadar doğru olduğunu bu tercihte de görüyoruz. Türkiye 4 saatlik bir uçuş mesafesinde 1 milyar insanın yaşadığı bir ülke. Çevresindeki tüm coğrafya da tüketim alışkanlıkları açısından dünyanın peşinde olduğu bir nüfus. Böylece Türkiye Çinli satıcılarla rekabet edip dünyaya satış yapacak ayrıcalıklı ülke olarak seçildi” diyor.

10 global lider satıcıdan 3’ü Türk

Türkiye’den markaları ve şirketleri 2019 yılının Temmuz ayından itibaren platforma davet etmeye başladıklarını belirtiyor Alpata ve şunları söylüyor: “AliExpress’te mağaza açabilmek için satıcıların sadece şirketlerinin olması ve fatura kesebilmeleri gerekiyor. Evrakları iletiyorlar, iki günde mağaza açılıyor. Herhangi bir ödeme yapmıyorlar. Satış gerçekleştikten sonra yüzde 5 ile yüzde 8 arasında değişen bir payı alıyoruz. Lokal becerileri güçlendirmeye çalışıyoruz. Ürünlerin tercümesi, paranın tahsilatı e-ihracatta nasıl başarılı olacaklarını şirketlere anlatıyoruz. Borsaya kote olduğumuz için Alibaba rakamları vermeden paylaşamıyorum. Ama büyük markalar da dahil olmak üzere Türkiye’den on binlerce firma ve milyonlarca ürünü dünyadaki insanlara ulaştırıyoruz. Hatta burada önemli olan kaç satıcımız olduğu değil, bu platformda mutlu ve sürekli satıcılar sağlamak. 10 yıldır Çinlilerin olduğu bir platformda Türk şirketleri de kıyasıya rekabet edebiliyor. Hatta AliExpress’in en çok satış yapan 10 global satışçısından 3’ü Türk firma.”

Yeşil Burun'un ismini bilmezken oraya satış yaptılar

Alpata, Türk firmalarının AliExpress’in de çok güçlü olduğu İsrail, Rusya, İspanya, Fransa ve Polonya gibi pazarlarda öne çıktığını anlatarak, “Bir yıl içinde Türk firmalar 150’den fazla ülkeye ulaştılar. Bunun içinde Yeşil Burun Adaları da var. Hatta böyle bir talep geldiğinde ‘Bu talep doğru mu’ diye firmamız bize döndü. Yeşil Burun Adaları, Atlas Okyanusu’nda, Senegal ve Moritanya açıklarında bulunan bir Afrika ülkesi, durumu kontrol ettik. Talep doğru, ürün yerini buldu” diyor.

Rusya için Rusça ve Ruble ile satış imkanı…

Türkiye’den firmaların Brezilya, Şili gibi ülkelerde önemli işler yapabilecek potansiyeli olduğunu da kaydediyor Alpata ve şunları söylüyor: “Ayrıca İtalya, Almanya, Hollanda gibi Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Avrupa ülkelerinde de büyük fırsatlar var. Satış yapan KOBİ’lerimiz korkmasın. Mesela ‘Brezilya’ya nasıl satış yapacağım, bu ülkede hangi dil konuşuluyor’ diyorlar. Portekizce konuşuluyor ama bunu bilmesine gerek yok. Chat platformumuzda tüm yazışmalar çevriliyor. Para birimi dönüştürülüyor. Her ülkenin tahsilat seçenekleri farklı. Mesela Avrupa’da İngilizler dışında kredi kartını bizim gibi kullanan az sayıda ülke var. Rusya’ya Rusça olarak ve ruble ile satış yapılabilmesini sağlıyoruz.”

ALİEXPRESS’İN ÇİN’DEKİ KALBİNDE 7 TÜRK

Benim yaklaşık 7 yıllık bir e-ticaret deneyimim var. Türkiye’nin bu alandaki iki önemli firmasında çalıştım. İki yıl önce AliExpress’ten teklif geldiğinde, hani derler ya ‘Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok’ diye, ‘Çin’in lider olduğu e-ticareti yeniden keşfetmeye gerek yok’ mantığı ile teklifi kabul ettim. Şimdi önemli olan bunu nasıl Türkiye için geliştireceğimiz. Biz AliExpress’te 7-8 Türk’üz üstelik bu arkadaşlarımız sadece Türkiye operasyonu için değil, tüm dünyayla ilgili kısımlarda çalışıyor.

PANDEMİDE TOPTANCI DA GELDİ, DÖVİZ KAZANDI

Fuarlara giderek toptan satış yapan pek çok firma pandemi ile birlikte platformumuza geldi. Çünkü fuarlara gidemez oldular. Perakende olarak da para kazanabileceklerini gördüler. Üstelik kurların yüksek olduğu bir zamanda, pandeminin de sıkıntıları birleşti ama bu satıcılar döviz kazanabildiler. Ülkeye döviz getirmenin önemi malum. e-ticaret gümrük beyannamesi (ETGB) ile satılan ürünler ihracat içinde görülmüyor. Türk satıcılar güzel işler yaptı.

AYAKKABIDA REKABETÇİ, YÜN ÖRGÜDE REKORTMEN!

Türkiye'nin dünyaya sattığı ürünlerin yoğunluğu ülke bazlı değişiyor. Ama size önemli bir şey söyleyeyim. Türkiye'nin ayakkabıcıları online platformları sallıyor. Ayakkabı sektörünün çok ciddi potansiyeli var. Türk ayakkabısı hem kaliteli hem rekabetçi hem de tasarımda çok iyi. Ayrıca mevsimsellikten bağımsız. Arap ülkelerine terlik sattığımız bir dönemde, kışın hakim olduğu coğrafyalara bot satıyoruz. Bunların faturasını aynı anda kesebiliyoruz. Tedarik zincirini koruma anlamında çok iyiyiz. Elbette geleneksek sektörümüz tekstilin her alanında başarılıyız. Anne-bebek ürünlerini güzel satıyoruz. Önemli bir alanımız daha var. Ev kategorisinde büyük işler yapıyoruz. Mesela Fransa’da ikinci dalga nedeniyle kapanma yaşanıyor. Orada Evbahçe, ev-dekorasyon alanlarında Türk firmalar çok önemli işler başardılar. Mesela 11.11 dünya bekarlar gününde Türk yün örgü satıcılarımız beklentilerinin ötesinde bir iş yaptılar bizim rekorumuzu kırdılar. Hatta o gün ısmarlanan ürünler şu anda çoktan Avrupa’nın bir yerinde örgüye dönüşüyor.