Akşener: Dezenformasyon bahane, istibdat düzeni şahane
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Meclis’te görüşmelerine başlanan basın meslek örgütlerinin ‘sansür düzenlemesi ‘ olarak değerlendirdikleri “dezenformasyonla mücadele” yasa tasarısını, “İktidar her zaman olduğu gibi, yine bir cambaza bak oyunu sergiliyor. Buradaki cambaz, Sosyal Medya Yasası, oyun ise hak ve hürriyetlerimize, pranga vurmak. Yani dezenformasyon bahane, istibdat düzeni şahane…” sözleriyle eleştirdi.
Akşener, İYİ Parti grup toplantısında yasa teklifine ilişkin eleştirilerini, “ Sözüm ona, internetteki yalan haberleri durdurmak amacıyla çıkartılan bu yasada; en çok merak ettiğimiz konu yasanın nasıl işleyeceği. Yalanı kim ayırt edecek? Dezenformasyonu hangi kurum denetleyecek? Hiçbiri belli değil. Mesela yalanları; havuz medyasının bir alt birimi gibi çalışan, RTÜK mü ayırt edecek? Mesela doğruyu; ENAG’ın, yüzde 186 olarak açıkladığı enflasyon rakamının karşısında, kendi çalışanlarını bile zar zor ikna edip, enflasyonu yüzde 83,45 açıklayan, TÜİK mi bilecek? Mesela, şu meşhur dezenformasyonu; trollerin efendisi, iftiraların prensi, algıların bekçisi İletişim Başkanlığı mı denetleyecek? Mesela; Facebook gidecek, yerine dezenformasyondan arındırılmış, “AKbook” mu gelecek? Twitter gidecek, yerine “Saray Kuşu” mu gelecek? YouTube gidecek, yerine “ŞahsımTube” mu gelecek? “ şeklinde dile getirdi.
Akşener, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerinde ise Cumhurbaşkanının geçtiğimiz şubat aylarında “Yaz aylarıyla birlikte, enflasyonu kontrol altına alacağız” dediğini hatırlatarak, “Yaz gelip geçti, artık kış kapıya dayandı. Enflasyon kontrol altına alınamadı. Bu sefer de; ‘Yılbaşından sonra, enflasyonun düşeceğine inanıyorum” dedi. Dikkat edin, artık söz de veremiyor; kendisi de, epistemolojik bir kopuş yaşadığından olsa gerek, sadece inanıyor. Kıştan yaza, yazdan kışa ertelenen, bu mevsimsel sabır döngüsünde; olan da, tabii ki yine milletimize oluyor” dedi.
“Putin’in sırtını sıvazlayan diplomasi Cumhuriyet Türkiye’sine yakışmaz”
Rusya’nın Herson, Zaporijya, Luhansk ve Donetsk’i, ilhak etmesini ve Türkiye’nin bu konudaki politikasını değerlendiren Akşener, “ Önümüzdeki seçime, Putin’in desteğiyle girmeye niyetlenen Sayın Erdoğan’ın da, bu ciddi tehdit karşısında alacağı tavrı merakla bekliyoruz. Dileriz ki bu tavır, geçtiğimiz günlerdeki televizyon yayınında, Kırım için, pısırıkça ifade ettiği gibi; ‘Attığınız bu adım doğru değil’ demekten öteye geçebilir. Dış politikayı, iç siyasete cirolama peşinde koşup, seçim hesapları kovalayarak, devlet yönetilmez. Biz, tahıl koridoru konusundaki adımları, elbette takdirle karşılıyoruz. Ancak, Rusya-Ukrayna savaşında, bir komşu ülke olarak alacağımız pozisyonda, ‘Liderlerin ahbaplıkları değil, ülkemizin menfaatleri esas alınmalıdır’ diyoruz. Rusya’nın, Ukrayna topraklarındaki sözde referandumunu tanımamak da, elbette doğru bir politikadır. Ancak yeterli değildir. Arabuluculuk kisvesi altında, Putin’in sırtını sıvazlayan bir diplomasi, Cumhuriyet Türkiye’sine yakışmaz. Bu konuda çok daha net olmak, uluslararası hukuka ve egemenlik haklarına saygının bir gereğidir” dedi.