Ağaçların kadar yeşilsin!
Şehrinize şöyle yüksek bir yerden, bir tepeden ya da inmekte olan uçaktan baktığınızda hangisini daha fazla görüyorsunuz; kırmızı kiremitli çatıları mı, yeşil ağaçları mı? Belki istisnaları vardır ama ne yazık ki ülkemin şehirlerinde çatılar ağaçlardan daha fazla.
Penceremizin önünü kapatıyor, kaldırımı daralttı, su borularını geçirmemiz gerekiyor diye diye şehirlerde ağaç bırakmadık ve kalanlara da göz dikmiş durumdayız. Belediyelerimiz “yeşil” görünmek için refüjleri, boş buldukları yerleri çimlerken, biz her geçen gün biraz daha fazla zehir solumaktayız.
Büyük önder Atatürk’ün tek bir ağaç uğruna koca köşkün yerini değiştirmesini unuttuk, gittikçe betona boğulduk. Bu zengin coğrafyada şehirlerimize yakışacak ağaçları bir türlü bulamadık, dikip büyütemedik. Başka ağaçlar yokmuş gibi, nerede su kıyısı varsa orada bir dizi palmiye var. Çoğu da ithal. Onca fidanlığımız var, şehirlerimize yakışacak, onlarla bütünleşecek ağaç nesilleri geliştirmek, yetiştirmek de mümkün.
Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) şehirleri ağaçlandırmanın yararlarını aşağıdaki gibi sıralamakta:
● Ağaçlar meyve, sert kabuklu yemiş ve yaprakları ile insanların ve diğer canlıların beslenmesine katkıda bulunur.
● Ağaçlar diğer bitki ve canlılara uygun yaşam ortamı sağlayarak şehir biyo çeşitliliğinin artmasını sağlar.
● Yetişmiş bir ağaç her yıl ortalama 150 kilo karbondioksit (CO2) sönümler. Böylece solunan havanın kalitesini artırır, şehirleri daha yaşanabilir kılar.
● Uygun şekilde yerleştirilmiş ağaçlar ısının 2 - 8 santigrad derece serinlemesine katkıda bulunur. Böylece şehirden kaynaklı ısı etkisini azaltır.
● Büyük ağaçlar çevre kirletici gazları (karbon monoksid, nitrojen oksid, ozon ve sülfür oksid) sönümler; toz, kir ve duman gibi parçacıkları yaprakları ve kabukları ile filtre eder.
● Araştırmalar ağaçlara yakın yaşamanın ve onlara erişmenin stresi ve yüksek kan basıncını azaltarak hem fiziksel hem de ruhsal sağlığa iyi geldiğini göstermektedir.
● Yetişkin bir ağaç yılda 15 bin litreden fazla su tutarak sel ve su baskınlarını önlemede önemli rol oynar.
● Binalar civarına uygun şekilde yerleştirilmiş ağaçlar, klima ihtiyacını %30 oranında azaltarak enerji kaybını önler.
● Ağaçlı alanlarda yer alan emlâkın değeri %20 artar.
Şehirlerin ağaçlandırılması bugün her zamankinden daha fazla önemli. Dünyanın saygın teknoloji enstitüsü MIT tarafından geliştirilen “Treepedia” Google sokak görüntülerinden yararlanarak şehirde yaşayanların algılayacağı ağaç miktarını ölçmekte ve “en ağaçlı” şehirleri saptamaktadır. Böyle bir sıralamanın şehir yönetimini ağaçlandırma konusunda teşvik etmesi beklenmektedir. Bir diğer uygulama “i-Tree” ise ağaçlandırma konusunda şehir yönetimine yardımcı olacak ölçümleme yöntemleri sunmaktadır.
Yarından tezi yok parolamız “her bir şehirli için bir ağaç” olmalı!
Haftanın Portresi: RACHEL CARSON, A.B.D.
Çevreci hareketin önderlerinden kabul edilen Rachel Carson, 27 Mayıs 1907’de Pennsylvania Eyaleti’nde küçük bir kasabada dünyaya geldi. Bir deniz biyoloğu olarak kariyerini sürdüren Carson kırlarda yaptığı gezilerde rastladığı kuş ölülerini inceleyerek tarımsal alanda yaygın kullanılan DDT ilacının çevre üzerindeki zararlı etkisini tespit etti. Başlattığı mücadele ilaç üreticisi şirketler tarafından sert bir biçimde engellenmeye çalışıldı.
Mücadelesinde yılmayan Rachel Carson, 1962 yılında elde ettiği bulguları içeren ve çevre kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini anlatan “Silent Spring – Sessiz Bahar” isimli kitabını yayınladı. Kitap tüm dünyada büyük ilgi uyandırdı, Türkçe dahil 30’dan fazla dile çevrildi ve satışı 10 milyonu aştı. Rachel Carson dönemin devlet başkanı tarafından madalya ile onurlandırıldı, ünlü Time dergisi onu dünyayı etkileyen kadınlar arasında kabul etti ve kapak yaptı.