Afyonlu yumurta üreticileri acil çözüm bekliyor
Yumurta üretimindeki yüksek maliyet- düşük fiyat kıskacı, Türkiye’deki üretimin yüzde 20’sini karşılayan ve en yüksek kapasiteli işletmelerin bulunduğu Afyon’da yumurta üreticilerinin nefesini kesmek üzere. Üreticiler durumu şöyle özetliyor. “Ya küçüleceğiz ya da batacağız.”
Faaliyetini durduran ya da ifl as eden irili-ufaklı işletme sayısı oldukça yüksek. İki yılı aşkın süredir zarar eden üreticiler bu sayının daha da artmasından endişe ediyor. Kapanan Ortadoğu pazarını ve potansiyel müşterilerini de kaybeden işletmeler, yeni ihraç kanalları yaratarak hayatta ve ayakta kalmaya çalışıyor.
“Sürekli kan kaybediyoruz. Sadece günü kurtarıyoruz. Gelecek öngörümüz, hedefimiz yok.” Bu sözler, Türkiye’nin en büyük yumurta üreticisi Afyon Yumurta AŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Yurt Dışı Pazarlama Sorumlusu İsmail Genç’in dilinden dökülüyor. Genç, 15 yıl önce Afyonlu yumurta üreticilerinin büyük bir heyecan ve şevkle ihracat yapmak amacıyla kurdukları şirket hakkında bilgi vererek söze başlıyor: “Afyon Yumurta, 6 milyon günlük yumurta üretim kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük yumurta üretim ve ihracat şirketi. İhracatta Afyonkarahisar’da birinci, Ege Bölgesi’nde ise onuncu sıradaki yerini koruyarak üst üste ihracat rekortmeni olan bir marka.”
Peki bugün? Şirket ortağı 25 firmadan sadece 10’u üretime devam ediyor. Firmaların kalanı ya ifl as etmiş ya da üretimden çekilmiş. Sanıyorum, bu tablo Afyonlu yumurta üreticilerinin bugün geldiği noktayı açıklamaya yetiyor.
İsmail Genç, “Ürettiğimiz yumurtayı karına, zararına bakmadan satıyoruz. Ya küçüleceğiz ya da batacağız. 24 aydır ilk defa bu yıl sadece 4-5 hafta boyunca para kazanarak yumurta sattık. Pandemi nedeniyle turizmde de sıkıntı devam edecek gibi görünüyor. Gıda sektörünün en büyük tedarikçisiyiz. Ancak gıda sektörü üretiminde de kısmen yavaşlama yaşanıyor. Üretimi mecburen azaltacağız. Azaltamazsak zaten batacağız” diyor ve Afyon Yumurta’nın kur kaynaklı maliyet ve navlun artışları nedeniyle ihraç pazarlarında rekabet avantajını yitirdiğini, ihracat gelirlerinin de yüzde 75 oranında düştüğünü dile getiriyor.
Genç, başta yem olmak üzere girdilerdeki maliyetlerin etkisinin her geçen gün ağırlaştığını belirterek artan yem fiyatları ve ithal yemle ihracat şanslarının mümkün olmadığının altını önemle çiziyor ve değerlendirmesini şu sözlerle sürdürüyor:
“Ukrayna ve İran gibi ülkelerde maliyetler bizden daha düşük olduğu için yarışamaz hale geldik. Ukrayna’dan hammadde ithal ediyoruz. Soya, ayçiçeği küspesi alıyoruz. Yemde ton başına maliyetimiz geçtiğimiz yıl bin 700 lira iken bu yıl 2 bin 800 liraya kadar dayandı. Ukrayna’dan ithal ettiğimiz hammaddeyi kullanarak uluslararası pazarda yine Ukrayna ve İran’la rekabet etmeye çalışıyoruz. Bunun adı rekabet değil ‘hayali rekabet’tir.”
Afyonlu yumurta üreticilerin bir başka büyük sorunu da organik ya da gezen tavuk yumurtası. Bu tür işletmelerin yarattığı haksız rekabete adeta isyan ediyor İsmail Genç. Kayıtsız ve denetimsiz çalışan organik ya da gezen tavuk üreticilerinin hem tüketicileri hem de kendilerini mağdur ve tehdit ettiğini kaydediyor. “Bizim ürettiğimiz yumurtalarla bize rakip oluyorlar” diyen Genç, kayıt ve denetim dışı bu tip üretimlerin ve satışların kontrol edilerek haksız rekabetin önlenmesini, üretici ve tüketicilerin mağduriyetinin giderilmesini beklediklerini vurguluyor.
Bir de tabi yumurtaya gelen zamların faturasının üreticiye kesilmesi meselesi var. İsmail Genç, üretim maliyetlerini kalem kalem yazarak anlatıyor bir yumurtanın fiyatını. Konu yine marketlere geliyor ve üreticinin satış fiyatı ile market fiyatı arasındaki yüzde 40’lık marja dikkat çekerek, marjın maksimum yüzde 2-5 oranında olması gerektiğini söylüyor. Kur ve enfl asyon artışıyla birlikte yükselen maliyetleri fiyatlara yansıtamayıp zararına da olsa satarak ayakta kalmaya çalışan Afyonlu yumurta üreticileri, bir an önce girdi maliyetlerini düşürecek somut, gerçekçi ve uzun vadeli adımların atılarak piyasadaki haksız rekabetin önüne geçilmesini, temel gıda maddesi olan yumurtanın hak ettiği değeri görmesi ve tüketicilerin sağlıklı gıdaya ulaşmasını istiyor.