Afrika ekonomisi ve dış ticareti hakkında
Bazı kaynaklara göre, ilk defa Kartaca savaşları sırasında Romalılar tarafından kullanılan Africa adı, Romalılar’ın Tunus’un yerlilerine verdikleri Afer veya Afri adından türetilmiş ve “Afriler’in ülkesi” anlamına gelmekte. Başka bir teze göre de Afrika kelimesi, Mısır dilindeki af-rui-ka cümlesinden türemiş. Bu "Ka'nın ağzına doğru dönmek" manasına geliyor. Mısır felsefesinde "Ka", her insanın içinde olduğuna inanılan hayat özü ve "Ka'ya doğru dönmek", doğum yerine başlangıç yerine dönmek manasında kullanılıyor. 21. yüzyıl başlarından itibaren tedricen küresel güçlerin rekabet alanlarından biri konumuna gelen Afrika kıtası, hem geleneksel ortak bağlarının bulunduğu ülkelerden hem de küresel ekonomik güçlerden büyük ilgi görüyor.
IMF’in 2022 verilerine göre Afrika Kıtası’nın toplam Gayrisafi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) 3,15 trilyon dolar; nüfusu ise 1,4 milyar. Afrika kıta ekonomisi toplam dünya ekonomisinin yaklaşık olarak %3,1’ine; nüfusu ise dünya nüfusunun %17’sine tekabül ediyor. Kıtanın toplam ekonomik büyüklüğünün %47’sini Nijerya, Mısır ve Güney Afrika Cumhuriyeti oluşturuyor. Nijerya’nın 2022 GSYİH’si 574,3 milyar dolar, Mısır’ın 471,4 milyar dolar, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ise 422,3 milyar dolar. Kıtadaki en büyük ilk 10 ekonomi ise Afrika’nın toplam ekonomisinin %74’ünü teşkil ediyor. Afrika ekonomisinin %18,2’sini temsil eden Nijerya, Afrika’nın en kalabalık ülkesi olsa da ekonomik büyüklük ile nüfus büyüklüğü aynı sıralamaya karşılık gelmiyor. Afrika toplam nüfusunun yaklaşık %16’sını (222,2 milyon) barındıran Nijerya’yı %7,5’luk pay (106,2 milyon) ile Mısır; %7,3’lük pay (102,9 milyon) ile Etiyopya; %7,1’lik pay (99,9 milyon) ile Kongo Demokratik Cumhuriyeti takip ediyor. Afrika Kıtası, BM sınıflandırmasına göre Sahra Altı Afrika bölgesi Batı Afrika, Doğu Afrika, Orta Afrika, Güney Afrika olarak dört alt başlığa ayrılıyor.
UNCTAD verilerine göre 2021 yılında dünya toplam doğrudan yabancı yatırım (foreign direct investment – FDI) girişleri bir önceki yıla göre %64 arttı ve yaklaşık 1,6 trilyon dolara erişti. FDI girişlerinin yarısından fazlasına tekabül eden 837 milyar dolarlık kısmı gelişmekte olan ekonomilere yöneldi. Afrika’ya 2021’de 83 milyar dolarlık FDI girişi gerçekleşti. Afrika’ya bir önceki yıla göre FDI girişinde yaşanan %113’lük artış dünya toplam FDI girişinin bir önceki yıla göre artış oranından (%64) ve bir önceki yıla kıyasla gelişmekte olan ekonomilere FDI girişinde yaşanan artış oranından (%30) daha yüksek. Dünya toplamı dikkate alındığında 2021 yılı FDI girişlerinde Afrika’nın payı %5’e ancak ulaştı. 2021’de bir önceki yıla göre %171 yükselen Avrupa’ya FDI girişi 219 milyar dolar; bir önceki yıla göre %145 artan Kuzey Amerika’ya FDI girişi ise 427 milyar dolar olarak gerçekleşti. Asya’ya ise bir önceki yıla göre %23 artışla toplam 690 milyar dolar FDI girişi gerçekleşti.
Afrika 2021 yılı dünya ihracatının %2,6’sını; dünya ithalatının ise %2,9’unu gerçekleştirdi. Afrika’nın 1948 yılındaki dünya ihracatındaki payı %7,3; dünya ithalatındaki payı ise %8,1. 2021’de Afrika’nın değer bazında mal ticareti %31,5 arttı. Bu ise dünya ortalaması olan %26,1’lik artıştan fazla. Afrika kıtasında Kuzey Afrika bölgesi bir önceki yıla göre ihracatını %62 artırdı. Afrika’nın 2021 toplam ihracatının %70’lik kısmını ve ithalatının %64’lük kısmını Sahra Altı ülkeleri gerçekleştirdi. Orta Afrika ise her ne kadar bir önceki yıla nazaran %19 ithalatını artırsa da en az ithalat yapan Sahra Altı bölgesi oldu. Afrika kıtasının 2021 yılında toplam 621,9 milyar dolar ithalat gerçekleştirdiğini görüyoruz. Güney Afrika 93,6 milyar dolar ile en çok ithalat yapan ülke. Güney Afrika’yı 73,8 milyar dolar ile Mısır; 58,7 milyar dolar ile Fas; 52,4 milyar dolar ile Nijerya; 37,0 milyar dolar ile Cezayir takip ediyor. Bahsi geçen 5 ülkenin ithalatı Afrika kıtası toplam ithalatının %51’ine karşılık geliyor.
Afrika ülkelerinin en çok ithalat yaptığı ülke 117,2 milyar dolar ile Çin. Çin’i 35,0 milyar dolar ile Hindistan, 28,8 milyar dolar ile ABD, 27,2 milyar dolar ile Fransa, 25,4 milyar dolar ile BAE takip ediyor. Bu 5 ülkenin Afrika’nın toplam ithalatındaki payı %37,6. Çin %18,8 pay ile Afrika’nın toplam ithalatının yaklaşık olarak beşte birini oluşturuyor. Türkiye 19,9 milyar dolar ile sekizinci sırada. Afrika’nın Türkiye’den ithalatı 2021 yılında %24’lük artışla 16 milyar dolardan 19,9 milyara ulaştı. Afrika’nın toplam ithalatında Türkiye’nin payı %3,2. 2021’de Afrika’nın Suudi Arabistan’dan gerçekleştirdiği ithalat bir önceki yıla göre %56; BAE’den gerçekleştirdiği ithalatı ise %40 arttı. Afrika’nın gerçekleştirdiği toplam ithalat içinde ilk 10 ülkenin payı %50’den fazla.
UNCTAD’ın emtia bağımlılığı tanımına göre “bir ülkenin toplam ihracatın %60’ından daha fazlasını emtianın oluşturması” ilgili ülkeyi emtia bağımlı yapıyor. Bu tanım çerçevesinde, Afrika ülkelerinin %83’ü emtia bağımlı diyebiliriz. Bu ise dünyadaki tüm emtia bağımlı ülkelerin %45’inin Afrika’da bulunduğu anlamına geliyor.
Diğer taraftan, Afrika, dünya ortalamasının çok üzerinde genç nüfus oranı, zengin yer altı kaynakları, tarıma elverişli coğrafyası ve öne çıkan başka birçok özelliği ile küresel ekonomi-politik açısından önemli bir potansiyel barındırıyor. Bu potansiyelin ilk sırasında, dünyanın diğer bölgelerine kıyasla kıtanın nüfusunun hızla artması ve bu artışın genç nüfus oranını olumlu manada etkilemesi bulunuyor. Afrika’nın nüfusunun 2050 yılına kadar iki katına çıkacağı, 2100 yılında ise dünyadaki her üç kişiden birinin bu kıtadan olacağı öngörülüyor. Bu tahmin, hâlihazırda dünya ortalamasının çok üzerinde bir genç nüfus oranına sahip olan Sahraaltı Afrika’nın yüzyılın sonunda dünya üzerindeki genç nüfusun neredeyse yarısına ev sahipliği yapacağı anlamına geliyor.
Afrika’nın bir başka önemli potansiyeli ise kıta ülkelerinin sahip oldukları zengin yer altı kaynakları. Afrika’da bulunan değerli madenler, küresel sanayinin ve diğer farklı endüstrilerin kıta ülkelerine odaklanmalarına yol açıyor. Zira bu coğrafya, dünyadaki altının neredeyse yarısına ve yeryüzünde bulunan tüm minerallerin yaklaşık üçte birine ev sahipliği yapıyor. Afrika ülkeleri dünya maden rezervlerinin yaklaşık %30’una, petrolünün %12’sine ve doğal gazın %8’ine sahip. Afrika’nın bir diğer önemli potansiyeli ise kıta ülkelerinin tarım açısından son derece elverişli olmaları. Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre, dünyadaki 1 milyar 396 milyon hektar ekilebilir tarzım arazisinin 226 milyon hektarı Afrika’da. Diğer bir ifadeyle, yeryüzünde bulunan ekilebilir tarım arazilerinin %16’sı Afrika kıtasında yer alıyor. Ancak, ekilebilir olduğu halde hiç ekilmeyen tarıma elverişli arazilerin %60’ı da Afrika’da bulunuyor.
Tüm bu unsurlar, önümüzdeki dönemde Afrika kıtasının küresel yatırım ve üretim açısından cazibesini artırarak devam ettireceğini gösteriyor.