Afet Yeniden İmar Fonu zamansız bir hamle!...
Dünkü Resmi Gazetede yeni bir kanun yayımlandı, “Afet Yeniden İmar Fonu” kuruldu. Böylece yeni bir Fon daha oluşturuldu. 21 yılına girmiş Hükümetin seçime neredeyse 1.5 ay kala Yasama organından afet ile ilgili bir kanunu çıkarması kötü bir final oldu.
Afet Yeniden İmar Fonu nedir, ne değildir?...
10 maddeden oluşan Afet Yeniden İmar Fonunun getirilme amacı Kanunun 1. maddesinde şöyle ortaya konulmuş:
“Bu Kanunun amacı, doğal afetler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen alanlarda; imar, altyapı ve üstyapı çalışmaları için gerekli kaynağın sağlanması, yönetilmesi ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılması amacıyla Afet Yeniden İmar Fonu (Fon) kurmak, Fonun yönetimi ve faaliyetlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir”.
Bu amaçla Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı, tüzel kişiliği haiz Fonu kurulmuş.
Fonun kaynakları;
a) Yurt içi ve yurt dışı kaynaklı her nevi nakdî bağış, yardım, hibe ve kredilerden,
b) Bütçeye bu amaçla konulacak ödenekten,
c) Fon tarafından kurum ve kuruluşların mevzuatındaki her türlü kısıtlamalardan muaf tutularak yurt içi ve yurt dışı sermaye ve para piyasalarından sağlanan finansman ve kaynaklardan,
ç) Diğer gelirlerden oluşuyor.
Fonun yönetimi ve işleyişi de Kanunun 3. Maddesinde tanımlanmış. Fonun Yönetim Kurulu; Hazine ve Maliye Bakanı başkanlığında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Tarım ve Orman Bakanı, İçişleri Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile Strateji ve Bütçe Başkanı olmak üzere 7 kişiden ibaret.
Fon, Yönetim Kurulunun kararları çerçevesinde yönetilecek. Yönetim Kurulu, Fondan kaynak aktarımı yapılacak projeleri, aktarılacak kaynak tutarını ve harcama programlarını belirleyecek. Fonun yapısı ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar Fon tarafından çıkarılacak yönetmelik ile belirlenecek.
Fon bağımsız denetim standartlarına uygun olarak denetlenecek. Fon kaynakları ve aktarımlarına ilişkin mali veriler en geç üçer aylık dönemler itibarıyla kamuoyuyla paylaşılacak. Bu çerçevede, kaynak aktarılan idareler gerekli her türlü bilgi ve belgeyi sağlayacak.
Fon ile ilgili olarak çeşitli vergi istisna ve muafiyetleri getirilmiş. Her şeyden önce Fonun gelirleri dolayısıyla iktisadi işletme oluşmuş sayılmayacağı belirtilerek kurumlar vergisinden muaf tutulmuş. Bu muafiyet, Fonun kazanç ve iratları üzerinden Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılacak vergi kesintilerini de kapsar hale getirilmiş. Öte yandan Fonun faaliyetleri dolayısıyla yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar damga vergisi ve harçlardan, Fona yapılan bağış ve yardımlar veraset ve intikal vergisinden, Fonun faaliyetleri ile ilgili işlemler banka ve sigorta muameleleri vergisinden ve Kaynak Kullanımını Destekleme Fonuna yapılacak kesintilerden istisna edilmiş.
Fona yapılan nakdî bağış ve yardımların tamamı, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde, beyan edilen gelirden veya kurum kazancından indirilebilecek.
Afet Yeniden İmar Fonu düzenlemesi doğru mu?
Söz konusu yeni düzenlemeyi hem ilke veya strateji açısından ve hem de içerik açısından irdelemek mümkün.
İlke veya strateji açısından zamansız bir düzenleme!...
Öncelikle ve ağır bir şekilde ekonomi vurmuş, arkasından yüzyılın felaketi niteliğinde deprem vurmuş, daha sonra da sel vurmuş… Arkasından da seçimler gelmiş kapıya dayanmış.
Böyle bir ortamda apar topar Meclis’ten bir kanun geçirmenin siyasal, toplumsal, sosyal, psikolojik açıdan hiçbir getirisinin olmadığı algılanmıyor mu? Kamuoyu oluşturmayı, iletişimi ve hatta algı yaratmayı çok iyi bilen bu Hükümet nasıl böyle bir şey yapabiliyor?...
İçerik açısından da söylenecek çok şey var.
Her şeyden önce yapı ve işleyiş doğru değil. 7 tane Bakanın bir araya getirilip başına da Hazine ve Maliye Bakanının konulması yanlış. Cumhurbaşkanı Yardımcısının koordinasyonu daha doğru değil mi? Bu kadar önemli bir felaketin finansmanından önce ve öte diğer ilgili birimlerin öne çıkması doğru olmaz mı? Böyle bir afetin asıl sahibi AFAD ise, ilgilisinin de mevcut düzenlemeye göre İçişleri Bakanının olması gerekmiyor mu?
Daha da önemlisi Fon’un kalıcı gelirleri oluşturulmamış. Bağış ve yardımlar olağan olmayan gelirlerdir; aynı şekilde bütçeye konulan ödenekler de olağan değildir ve oynaktır. Dolayısıyla Fon’un sürekli ve sürdürülebilir bir gelir kaynağı yok.
Yine vergi muafiyet ve istisnaları refleksi öne çıkmış. Kaynak bulmaktan önce kaynağın vergisiz hale getirilmesi önceliklenmiş.
Sözün özü: Bu düzenleme zamansız, içeriksiz ve dolayısıyla işlevsiz.