Adı Harput’ta yaşayacak

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

2005 yılı Nisan ayı sonları. Gülsan Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Gül aradı:

- Gel birlikte Elazığ’a gidelim. Orada kendi aramızda bir açılış yapacağız.

Ne açılışı olacağını sordum, söylemedi:

- Sürpriz. Görünce çok beğeneceksin.

APS Giyim’in kurucusu Osman Benzeş ve Mehmet Gül ile THY’nin İstanbul-Malatya seferiyle Malatya’ya gittik. Oradan 1 saatlik karayolu yolculuğu sonrası doğrudan Harput’a geçtik.

Özenle restore edilmiş bir Harput Evi’nin önünde durduk. Mehmet Gül, Elazığ seyahatimizin gerekçesini açıkladı:

- Burada Harput için örnek olacak bir restorasyon gerçekleştirdik.

Ardından evin adını paylaştı:

- Buraya Gülsan Holding Yönetim Kurulu Başkanı, abim Şefik Gül’ün adını veriyoruz.

Açılış vesilesiyle birlikte tabelayı astık:

- Harput Şefik Gül Kültür Evi.

Sonra restorasyona soyunma öyküsünü anlattı:

-Biliyorsun Elazığlıyız. Harput’ta bir evi alıp restore etmek hayalimdi. Konuyu ÇEKÜL Vakfı’nın Başkanı Prof. Metin Sözen’e açtım. Bu evi birlikte bulduk.

Restorasyona Prof. Sözen’in önderlik ettiğini vurguladı:

- Yüksek Mimar Metin Keskin restorasyon projesini hazırladı.

Ardından restorasyonun aşamalarını ortaya koyan fotoğrafları gösterdi:

- Ekibimizi seferber ettik. Çalışmanın her adımı, her detayına kadar fotoğraf çekildi, İstanbul’a, ofisimize gönderildi.

Bir yılda 12 albümün restorasyon fotoğraflarıyla dolduğunu kaydetti:

- Fotoğrafları inceleyerek ekibi yönlendirdim. 3 yıllık projeyi 1 yılda bitirdik. Restorasyonu 300 milyar lirayı (TL’den henüz 6 sıfır atılmamıştı) aşan bir harcamayla tamamladık.

Hayalindeki projenin diğer bölümüne işaret etti:

- Bize fırsat verilsin, bu projeye tarihi el sanatlarının canlanacağı dükkanlar, onların satılacağı mini mağazalar, tarihi dokuya uygun dinlenme alanları ve bir de otel ekleyelim.

Şu noktanın altını çizdi:

- Buradan para kazanmak gibi bir hedefimiz asla yok. Keşke fırsat verilse de devamını getirebilsem. Elazığ’a yolu düşenleri “Harput Şefik Gül Kültür Evi”ni görmeye bekliyorum.

Gülsan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Gül’ün vefatını yeğeni Gökhan Gül’den öğrendiğim anda 2005 yılı mayıs ayındaki “Harput Kültür Evi” açılışını anımsadım.

Şefik Abi’ye Allah’tan rahmet, oğlu Alper ve kardeşi Mehmet Abi başta olmak üzere tüm aileye sabır diliyorum.

Şefik Abi’nin adı 15 yıl önce açılışında bulunduğum evde yaşayacak.

Dünyanın 4'üncü büyük köprüsünü Kömürhan’a yapıyor

GÜLSAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Abi’nin (Gül) vefatını öğrendikten sonra holdingin web sayfasına girdim. Şefik Gül imzalı, “Başkandan Mesaj" bölümünü okudum:

- Grubumuzun temelini babam Aziz Gül 1946 yılında Elazığ'da attı. Babam 1964'te vefat edince bayrağı devraldım. Kardeşlerim Refik Gül ve Mehmet Gül'ün katılımı sonrası 1980'lerde merkezimizi Ankara'ya taşıdık. Daha sonra da İstanbul'da ofisimizi açtık.

Şefik Gül’ün mesajında grubun 50 yıldır yol işleri yaptığı bilgisine odaklandım:

- Grubumuzun temel taşı hep altyapı, yol, otoyol inşaatları ve köprüler oldu. 500'e yakın köprü ve 1000 kilometreye yakın yol inşaatını yarım asırda tamamladık.

Türkiye’nin ilk yerli asma köprüsüyle ilgili bölümün altını çizdim:

- Projelerimizle Türkiye ve dünya ölçeğinde başarılara imza attık. Örneğin 2015 yılında Türkiye'nin ilk yerli asma köprüsü olan "Gergin Eğik Askılı Nissibi Köprüsü” projesini tamamladık.

Bu noktada Nissibi Köprüsü’nün tamamlanmasından kısa süre önce Gülsan Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Gül’ün ev sahipliğinde konunun uzmanı öğretim üyeleriyle birlikte Haziran 2014’te Adıyaman’a gittiğimizi anımsadım.

Gülsan İnşaat Teknik Direktörü Altok Kurşun, Atatürk Barajı’nda ulaşım tekne-feribotla sağlanırken Kahta (Adıyaman) ile Siverek’i (Şanlıurfa) kucaklaştıran Nissibi Köprüsü’nü şöyle anlatmıştı:

- Tasarımı dahil herşeyi ile Türk mühendis ve işçisinin ürünü. Türkiye'de ilk kez böyle bir köprü tümüyle "yerli" ekip tarafından yapılıyor. Ülkemizde ilk kez bu köprüde "Gergin Eğik Askı" yöntemi kullanılıyor. Bu teknik, köprünün ömrünü daha da uzatacak.

Ardından Şefik Gül’ün mesajına dönüp, yurtdışındaki projelerden örneklere baktım:

- 2003'te yurt dışında ilk açıldığımız ülke Afganistan'da ilk Türk şirketlerinden biri olduk. Ardından Ukrayna Kiev-Chop Otoyolu'nu yaptık.

- AB kaynağıyla Güney Sudan'da Juba-Nimule Yolu'nu, yine AB finansmanıyla Kenya Merille Nehri-Marsabit Yolu'nu tamamladık.

- Kazakistan'da Dünya Bankası'nın finanse ettiği Khorgos-Almaata Beton Yol projelerini hayata geçirdik.

Şefik Gül’ün mesajının son bölümünde grubun diğer işlerine baktım:

- Bugüne kadar 5 hidroelektrik santralini devreye aldık. 240 MW olan üretim gücümüzü 500 MW düzeyine çıkarmayı hedefliyoruz.

- Turizm sektöründe de 1990'lı yılların ortasından bu yana çalışıyoruz. 3'ü Antalya'da, biri Ankara'da (SwissOtel) olmak üzere portföyümüzde 4 tesis bulunuyor.

Şefik Gül’ün mesajındaki şu cümleyi işaretledim:

- Dünyanın 4'üncü büyük "Tek Pilonlu Gergin Eğik Askılı Kömürhan Köprüsü” projesi devam ediyor.

Bu cümle üzerine Haziran 2014’te Adıyaman’da Mehmet Gül ve Altok Kurşun’la yaptığımız sohbeti yeniden anımsadım:

- Kömürhan Köprüsü, Türkiye'nin ilk tek ayaklı asma köprüsü olacak. Tek ayak Malatya tarafında yükselecek.

Ardından Gülsan Holding’in 21 Eylül 2020’de sosyal medyada paylaştığı mesajı gördüm:

- "Gergin Eğik Askılı Kömürhan Köprüsü” 168.5 metrelik tek pilonuyla artık dünyanın 4'üncü büyük köprüsü.

Mekanın cennet olsun Şefik Abi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar