Adana’da ev tuttun mu ağam?

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

Önceki gün Sabancı Holding’in küçük toplantı odalarından biri… Masada Dünya Gazetesi’nin 20’inci sayfası açık. Konu, o sayfadaki Burak Dalgın’ın yazısı:

- TEMSA’dan TARP’a…

Dalgın’ın söz konusu yazısında Doğa Okulları, Simit Sarayı, Temsa gibi şirketler için ABD’de 2008 krizinde devreye giren formül önerisi vardı:

- TARP: Sorunlu Varlıkları Kurtarma Programı

Dalgın, şu noktanın altını çizmişti:

- Kamu, ekonomik beklentileri pozitif yönlendirmek, bankacılık sistemini sağlıklı tutmak ve reel sektörün finansmana ulaşımını temin etmekle yükümlü. Bu yüzden ABD’deki TARP modeli gibi yapılandırmalarda doğrudan rol alması gerekebilir.

O noktada şu anımsatma yer almıştı:

- Ama kesinlikle tek seferlik yapılandırmalara yönelmemeli ve mesele sistematik olarak ele alınmalı.

Sabancı Holding, bir süre önce Temsa’yı Ünver Ailesi’ne ait True Value Capital’e satmıştı. Ünver Ailesi’nin ilk açıklamalarında şu mesaj verilmişti:

- Temsa’yı büyüteceğiz.

Ancak, süreç bu hedefe uygun işlememiş, konkordatoya doğru uzanan yolculuk gündeme gelmiş, üretim durmuştu. Bunun üzerine başta Temsa’nın fabrikasının bulunduğu Adana’da olmak üzere kamuoyunda şu hava oluştu:

- Temsa, Adana’nın ve Türkiye’nin önemli bir varlığı. Yaşamalı ve üretime devam etmeli.

Sabancı Holding’teki toplantı masasında TARP formülü üzerinde duruldu:

- Başta Ziraat Bankası olmak üzere bankaların Temsa’da oluşturacakları çözümün bir parçası olalım.

Masada konunun toplumsal boyut kazandığı da konuşuldu:

- Temsa’da çözümün parçası olmak, Sabancı’nın Adana’ya karşı sorumluluğudur.

Sabancı Holding’te burada aktardığım gibi bir toplantı gerçekleşti mi bilmiyorum. Tümüyle hayal edip yazdım. Ama Sabancı Holding’te bir süredir şu havanın yerleştiğini biliyorum:

- Temsa’da sorunun çözümünde rol alalım.

Sabancı Holding yönetiminin Adana’dan yükselen sese kulak verdiğini öğrenince 4 Ocak 2011’de Temsa fabrikasında yaptığım turu anımsadım.

2010 yılının ikinci yarısında Sabancı Holding, Temsa’yı satmayı gündemine almış, konu kamuoyuna yansıyınca şirketin o dönemdeki CEO’su Mehmet Buldurgan görevinden ayrılmıştı. Temsa Global CEO’luğuna Toyota Genel Müdürlüğü sonrası emekli olan Tamer Ünlü getirilmişti.

Sabancı Grubu’ndaki ilk iş yeri Temsa olan Ünlü’ye o tur sırasında önce şunu sordum:

- Temsa Global satılacak mı?

Şu yanıtı aldım:

- Satılacak olsa ben bu göreve gelmezdim.

Ünlü, Kuşadası’ndaki yazlığından Temsa’nın başına döndüğünde Erol Sabancı’nın şu sorusuyla karşılaştı:

- Adana’da ev tuttun mu ağam?

Yanıtı şöyle oldu:

- Tuttum ağam…

Erol Sabancı, bu yanıt üzerine rahatladı:

- Tamam, şimdi oldu…

Erol Sabancı, bu yanıtla Ünlü’nün Temsa’daki görevine kısa vadeli bakmadığını anlamıştı…

Ocak 2011’den Ocak 2020’ye…

9 yıl sonra Sabancı Holding, yeniden “Temsa sınavı”yla karşı karşıya…

Bakalım Sabancı Holding, Temsa’da gündeme gelecek “çözüm”ün neresinde olacak?

Türk şarap üreticisi bono ihraç ediyor, halka açılmayı planlıyor

Haberi önce Bloomberg’in İngilizce bülteninde gördüm:

- Türk şarap üreticisi Suvla, 11 milyon liralık bono ihraç ediyor.

Haberde şu noktanın altının çizildiği dikkatimi çekti:

- Suvla, Türk şarap sektörünün halka açılan ilk şirketi olacak.

Bağları ve şarap fabrikası Eceabat’ta bulunan Suvla’nın kurucusu Selim Zafer Ellialtı’yla konuştum. Bono ihracına İstanbul Portföy’ün aracılık ettiğini belirtti:

- İki yıl vadeli bono ihracımız ilgi gördü. Ayrıca EBRD’nin (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) de aralarında bulunduğu yabancı yatırımcılarla görüşmelerimiz de sürüyor.

EBRD ile görüşmelerinden şu ayrıntıyı anlattı:

- EBRD ile ilk aşamada bir finansman modeli üzerinde görüşüyoruz. Hisse satışı sonraki aşama olacak.

2021-2022’ye dönük planlarını aktardı:

- Muhtemelen 2021-2022 döneminde halka açılacak kadar büyümüş olacağız.

Geçmişte teknoloji şirketi sahibi olan, Microsoft’ta hem Türkiye, hem de bölge üst düzey yöneticiliği görevlerinde bulunan Ellialtı, şu veriyi paylaştı:

- Bağları oluşturmaya 2004-2005’te başladım. 2011’de Microsoft’tan ayrıldım. 2012’de ilk etiketli ürünümüz piyasaya çıktı. 2012’den beri her yıl ciromuz yüzde 50 büyüyor.

Bu yıl üretimi yüzde 25 artıracaklarını vurgulayıp, ekledi:

- 2019’u 12-14 milyon liralık FAVÖK (faiz, vergi ve amortisman öncesi kâr) gerçekleştirdik. 2020’de bu rakam 18 milyon liraya çıkacak.

Ellialtı, şarabın yanı sıra zeytinyağı üretimlerinin de olduğunu anımsattı:

- Bunun yanısıra 6 perakende mağazamız, 4 de restoranımız faaliyet gösteriyor.

İç pazardaki vergi yükleri, alkollü içki üreticilerini oldukça zorluyor.

Şarap üreticilerinin toplam ihracatı 10 milyon doları bir türlü aşamıyor.

Bu ortamda Suvla’nın bono satışı, EBRD ile masaya oturması ve halka açılma planı, farklı adımlar olarak öne çıkıyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar