Adalete hasret bir ülkede Avukatlar Günü
Bugünkü yazımda günün anlam ve önemi üzerine her zamanki konu akışımın dışına çıkacağım. Barolar Birliği’nin kuruluş çalışmaları yapılırken İstanbul Barosu’nun 5 Nisan 1878’de toplanıp ilk genel kurulunu yaptığının anlaşılması üzerine, her yıl 5 Nisan günü yargının üç saç ayağından birini oluşturan savunma makamını temsil eden avukatların günü olarak kutlanmaktadır.
Bugün her ne kadar avukatlar günü olarak adlandırılsa da adalete olan inancın her geçen gün aşındığı, adalete ulaşmanın her geçen gün daha da zorlaştığı ülkemizde ben bugünü adalet günü olarak adlandırmak istiyorum.
Bundan 3 yıl önce kaleme aldığım yazıda[1] kendimce avukatların bazı sorunlarına ve çözüm önerilerine değinmiştim. Aradan geçen sürede çok bir şey değişmedi, dolayısıyla sorunlar güncelliğini koruyor ama bu yazıda aynı şeyleri tekrar etmeyeceğim. Bu yazıda hukukun üstünlüğü endeksinde her geçen gün daha gerilere düşmemize de değinmeyeceğim. Ülkemizde, hukukun ve adaletin sorunları bu köşeye sığmayacak kadar büyük ve bugüne kadar yargının iş yükünü azaltmak adına reform diye sunulanlar yırtık bir elbiseye yapılan yamalardan öte çabalar değil. Her reformun eğitimden başladığını, vizyoner liderlerin ve liyakatli kadroların ürünü olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir.
Bugünkü yazımı kısa tutacağım ve ülkemizde adalet dağıtan bir takım kurumlara ilişkin bazı verilere yorumsuz olarak yer vermekle yetineceğim. Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinin 7’si, Danıştay’ın başkan, 13 daire başkanı[2], 2 dava daireleri kurul başkanından 5’i, Türkiye İnsan Hakları Kurumunun 11 kurul üyesinden 3’ü, Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun 8 kurul üyesinin ise sadece 2’si hukuk fakültesi mezunudur. Diğer taraftan, her sene binlerce öğrenciyi mezun eden aktif 86 adet hukuk fakültesinden 19’unun[3] dekanı ise hukuk fakültesi mezunu değildir.
Yazımı bir adliyemizin bahçesinde yakın zamanda çektiğim bir fotoğrafla sonlandırıyorum. Bazen bir resim, sayfalar dolusu sözden daha çok şey anlatır! Herkesin aradığı ve hak ettiği adalete ulaşabilmesi dileğiyle...
Sözün özü: “Aklı öldürürsen ahlak da ölür, akıl ve ahlak ölürse millet bölünür. Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün Devlet de ölür.” Fatih Sultan Mehmet
Kaynaklar:
[1] https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/avukatlar-gununde-avukatlarin-sorunlari-ve-cozum-onerileri/466944
[2] Bir daire başkanının mezuniyeti tespit edilememiştir.
[3] Afyon Kocatepe, Boğaziçi, Çankırı Karatekin, Eskişehir Osmangazi, Gaziantep, Malatya İnönü, İzmir Demokrasi, Pamukkale, Recep Tayyip Erdoğan, Sivas Cumhuriyet, Tekirdağ Namık Kemal, Trabzon, Yalova, Beykent, İstanbul 29 Mayıs, Konya Karatay, Maltepe, Muğla Sıtkı Kocaman, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin hukuk fakülteleri. (Ufuk Üniversitesi hukuk fakültesi dekanının mezuniyeti tespit edilememiştir.)