Abi mağazalar depremde gitti, hâlâ işe başlayamadık

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

Önceki gün saat 12.30, Malatya Şehir Mezarlığı… 25 Ağustos 2024 Pazartesi günü öğleden sonra vefat haberini aldığım ablam Fadime Yalçın’ın 14.00’te kılınacak cenaze namazı için musalla taşlarının bulunduğu noktadayız.

Başkan Yardımcılığı görevini yürütmeye çalıştığım Malatya Eğitim Vakfı’nın (MEV) Malatya Temsilcisi Arif Aksoğan, Vakıfta birlikte çalıştığı Aytunç Narin’i tanıştırdı. Aytunç Narin, başsağlığı dileklerini iletirken babasının mesajını da aktardı:

- Abi, ben Necdet Narin’in oğluyum. Babam gelemedi, kusura bakmayın.

Şimdi emekli hakim olan abim Mahmut Munyar’ın ilkokul sıralarından arkadaşı Necdet Narin’i MEV Malatya Şubesi Başkanlığı döneminde yakından tanıdım. MEV’in önceki Başkanlarından rahmetli Şaban Taçyıldız’la her Malatya ziyaretimizde bizi yalnız bırakmazdı.

Malatya’da ev tekstili mağazaları işleten Narinler Tekstil’in sahibi Necdet Narin, MEV Malatya Şubesi Başkanlığı görevini 15 yıl yürütmüştü.

Ülkemize, bölgedeki 11 ilimize asrın felaketini yaşatan 6 Şubat 2023 Pazarcık ve Elbistan depremlerinin ilk günlerinde Necdet Abi’yi de aradım:

- Vahabım, çok şükür canımız sağ. Ankara’da çocukların yanındayım.

Aytunç Narin, babasını 2 ay kadar önce Malatya’ya döndürdüklerini bildirdi. İşlerinin durumunu sordum:

- Abi mağazalarımız depremde yıkıldı. Henüz mağaza açabilmiş değiliz.

Aytunç Narin’in bu sözleri üzerine 19 Ağustos 2024’te Malatya’da mali müşavir-muhasebeci olan yeğenim Ahmet Munyar’ın gönderdiği mesajı anımsadım:

- Amca, buralar çok kötü durumda. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e bir de sen söyle. Yıkımlar hâlâ devam ediyor. Malatya’nın durumu gerçekten çok kötü. Mücbir sebep halinin 2024 sonuna kadar uzatılmasında fayda var.

Yeğenimin mesajını 19 Ağustos gecesi Mehmet Şimşek’e aynen aktarıp, şu mesajı yazdım:

- Sayın Bakan, şirketlerin, piyasanın nabzını en iyi tutan meslekler arasında mali müşavir-muhasebeciler geliyor. Yeğenim Malatya’yı anlatıyor ama Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş, Nurdağı ve İslahiye’de de durum aynı.

Şimşek, ertesi sabah 06.56’da yanıt verdi:

- Genele şamil mücbir halini devam ettirmeyeceğimizi aylar önce açıkladık. Ancak, mücbir hali devam eden mükelleflere uygulamayı devam ettireceğiz. Yeğeniniz mücbir hali devam eden mükellefleri için başvurusunu yapsın. Gereken kolaylık gösterilecek.

Aynı gün Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Çinçin, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Buluntu, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torunoğlu, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, İslahiye Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Türkmen’in ortak açıklamasını okudum:

- Mücbir sebep süresi şehirlerimiz toparlanıp iş yerleri teslim edilinceye kadar ŞARTSIZ UZATILSIN!

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Meclis Başkanı Hakan Er, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Basri İlhan, Batuhan Demirel,Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Çetin ile birlikte taziye için ablamın evinin bulunduğu sitede kurulan çadıra uğradı.

Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, yeğenim Ahmet Munyar’ı görünce “mücbir sebep” konusunu açtı:

- Mücbir sebep süresi uzatılmazsa büyük sıkıntı yaşanır. Malatya’da ticaretin döndüğü çarşıda inşaat devam ediyor. Nüfusun önemli bir bölümü deprem sonrası şehrimize dönmedi. Yani, vergi borçlarını ödeyecek bir gelir ortada yok.

Mehmet Şimşek’in, mesajını aktardım:

- Maliye Bakanlığı, mücbir sebep hali devam eden mükelleflere kolaylık göstereceğini bildiriyor.

Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, özellikle küçük işletmeler konusunda ısrarcı oldu:

- Belki büyük işletmeler artık vergi borçlarını ödeyebilir. Ancak, küçük işletmeler, ticaret erbabı henüz ödeme gücüne sahip değil.

Bir de kuşkusunu dile getirdi:

- Maliye, “mücbir sebep” hali devam eden mükellef seçimini nasıl yapacak? O konuda adil uygulama nasıl sağlanacak?

Malatya’da en son sivil toplum örgütlerinin katılımıyla düzenlediği toplantıyı anımsattı:

- Mücbir sebep süresi uzatılana kadar sesimizi yükseltmeyi sürdüreceğiz. Başka yolumuz yok.

Dün mevlidi, taziye çadırında birlikte dinlediğimiz Gümrük ve Ticaret eski Bakanı Bülent Tüfenkci ile de “mücbir sebep” konusunu konuştuk. Tüfenkci, uygulamanın uzatılması ihtiyacını Şimşek’e anlatmaya çalıştıklarını bildirdi:

- Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, önceki gün Malatya’da idi. Kendisiyle sahayı gezdik. Sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yaptı. Durumu gördü. Buradan da Adıyaman’a geçti. 4 aylık uzatma konusunda umudumuz var.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, vergi gelirlerini artırmak için çaba harcıyor, “zenginden daha fazla alacağız” mesajları veriyor. Mücbir sebep konusunda da vergi gelirleri nedeniyle titizleniyor.

Ancak, Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, İslahiye ve Nurdağı’nın en azından bu yıl sonuna kadar “mücbir sebep”e ihtiyacı olduğunu dikkate almakta yarar görünüyor.

Kemik iliği çalışmayınca dalağı çok büyüdü, ona karaciğer koması eklendi

26 Haziran 2024 Çarşamba günü Akbank Malatya Şube Müdürü yeğenim Yasemin Yalçın Kan aradı:

- Dayı, annemi bilinç kaybı üzerine İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi acil servisine getirdik.

Hemen İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Ahmet Kızılay’ı aradım:

- Hocam, ilgi gösterildiğini görmeleri bile yeğenlerime moral olur, güç verir…

O gün ablam Fadime Yalçın’ın bilinç kaybının karaciğer atağından kaynaklandığını öğrendik. 16-17 yıl süren kan hastalığını yakından izleyen, tedavisini sürdüren Prof. İlhami Berber’in yanına Karaciğer Enstitüsü Müdürü Prof. Sezai Yılmaz ile karaciğer uzmanı Başhekim Prof. Adil Başkıran da eklendi.

Prof. Sezai Yılmaz, ablamı ilk muayene ettiğinde şaşkınlığını gizleyemedi:

- İlhami Hoca’dan bilgi aldım. Kan hastalığı artık kansere dönüşmüş. Yıllardır kemik iliği çalışmayınca bütün iş dalağa düşmüş. Dalak büyümüş, bütün karın bölgesini kaplamış. Karaciğere müdahale etmemize kan kanseri izin vermiyor.

Karaciğer damarındaki tıkanmanın yarattığı amonyak birikmesini ilaçla çözerek Ağustos ayının ikinci yarısına kadar gelindi. Ablamın karaciğer atakları sıklaştı. 21 Ağustos’taYasemin telefon etti:

- Dayı, annem entübe edildi…

New York’tan kısa süre önce gelen kızım Sırma Munyar, entübe durumunu öğrenince bana düşüncesini açtı:

- Baba, Malatya’ya gidip Fadime Halamı görsek mi? Allah gecinden versin, bir şey olursa pişmanlık duymayalım.

24 Ağustos Pazar günü Sırma ile Malatya’nın yolunu tuttuk. Yarımşar dakika kapıdan ablamı gördük. Ardından Prof. Sezai Yılmaz’la odasında sohbet ettik:

- Fadime Ablamızın entübe hali devam ediyor. Birkaç gün önce böbrekler de sıkıntı çıkarmaya başladı. Onun için de ayrıca makineye bağladık. Kısacası Fadime Ablamız artık komada.

25 Ağustos Pazartesi günü öğlenden sonra Yasemin, “Geniş Aile” grubumuza mesaj gönderdi:

- Annemi kaybettik…

Ablamı 26 Ağustos Salı günü, 3 yıl önce 28 Ağustos’ta vefat eden eniştem Mehmet Yalçın’ın yanına defnettik.

Aramızda 6 yaş vardı, yani 72 yaşındaydı ama 24 Ocak 2014’te anamın vefatı sonrası ablam Fadime Yalçın’a ana hasretiyle de sarılırdım.

Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun Ablam…

Daha önceki akşam ‘sağol varol Fehmi baba’ demiştim

Dün sabah meslektaşım İdriz Çokal, başsağlığı dilemek için aradığında bir de acı haber ekledi:

- Belki haberin olmamıştır, Fehmi Abi’yi de kaybettik.

Şaşkınlıkla sordum:

- Hangi Fehmi?

Yanıtladı:

- Fehmi Köfteoğlu abi… Sabaha karşı kalp krizi geçirmiş…

Telefonuma baktım, önceki gün Fehmi Köfteoğlu’ndan saat 17.59’da mesaj gelmişti:

- Vahap dostum başın sağ olsun…

Ben de 21.24’te yanıt vermiştim:

- Sağol, varol Fehmi baba…

Kardeşi Kerem Köfteoğlu, dün sosyal medyadan paylaştı:

- Abim Fehmi Köfteoğlu’nu kaybettik. Cenazesi yarın (29 Ağustos) Zincirlikuyu Camisi’nden ikindi sonrası kılınacak namazın ardından Feriköy Mezarlığı'na defnedilecek…

Fehmi Köfteoğlu, turizm gazeteciliği ve yazılarıyla sektöre damga vurdu, EKONOMİ Gazetesi’ne hazırladığı sayfalarla büyük katkıda bulundu.

Fehmi Köfteoğlu’na Allah’tan rahmet diliyorum.

Mekanı cennet olsun…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar