AB'de rüzgar ve güneş ilk kez kömürü geride bıraktı
Avrupa Birliği’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Agora Energiewende ve Sandbag, elektrik sektörüne yönelik bir rapor yayınladı.
“Avrupa’nın Enerji Sektörü 2019” raporu, AB’nin elektrik üretiminden kaynaklanan sera gazı emisyonlarında 120 milyon tona denk gelen yüzde 12 gibi rekor bir düşüş yaşandığını ortaya koyuyor.
Düşüşün nedeni, AB genelinde taş kömürü ve linyit yakıtlı termik santrallerden elde edilen üretimin yüzde 24 azalmış olması. Kömür üretimindeki azalmanın nedeni ise CO2 emisyonu fiyatının ton başına yaklaşık 25 euroya yükselmesi. Bu fiyat artışı, kömürden elde edilen ve emisyon yoğunluğu yüksek olan elektriği; doğal gaz, nükleer enerji ve yenilenebilir enerjiden daha pahalı hale getiriyor.
Raporun ortaya koyduğu bir diğer önemli sonuç ise, elektrik üretiminde yeşil enerjinin payının bir önceki yıla oranla yüzde 1,8 artış göstererek yüzde 34,6’ya yükselmesi. Bu; rüzgâr ve güneş santrallerinin ilk kez kömürlü termik santrallerden daha fazla elektrik ürettiği anlamına geliyor.
Rapora göre, tüm AB ülkelerinde kömürün elektrik üretimindeki payında düşüş yaşanıyor. Nükleer santrallerinin elektrik üretimine katkısı yüzde bir oranında düşerken, doğal gazın üretim seviyesinde ise yüzde 12 artış izleniyor.
Rüzgâr ve güneşin elektrik üretimindeki payı, 2018’e kıyasla 64 Twh artış göstererek 569 Twh’ye ulaşmış durumda. Rüzgâr santralleri, 2019’da yüzde 14 daha fazla elektrik üretti. Güneş santrallerinden elde edilen elektrik yüzde 7 artış gösterdi. Hidroelektriğin payı ise kuraklık yüzünden yüzde 6 düştü.
Yenilenebilir enerjideki artış hızlanmalı
Çek Cumhuriyeti dışındaki tüm AB ülkeleri, enerji portföyünde güneş ve rüzgâr enerjisinin payını artırmış durumda. Fakat, Agora Energiewende Avrupa Enerji Politikaları Direktörü Matthias Buck’a göre, yenilenebilir enerji payının daha da hızlı artması gerekiyor. Buck, “2030 yılına kadar, AB'de üretilen enerjinin yaklaşık üçte biri yenilenebilir kaynaklardan sağlanmak zorunda. Bunun için, 2030’a kadar yıllık 97 Twh’lık büyüme gerekiyor – bu da 2019'daki artıştan 33Twh daha fazla bir artış demek” diyor.
CO2 fiyatlarındaki artış fosilin etkisini azaltıyor
CO2 emisyon fiyatlarındaki artış, iklim değişikliğine neden olan enerji kaynaklarının piyasadan çıkmasına yol açıyor. Dolayısıyla, iklim değişikliğiyle mücadelenin sürekliliğini sağlamak için CO2 emisyonlarının fiyatının mevcut seviyede korunması önem taşıyor. Buck, kömürden elektrik üretimindeki düşüş eğiliminin devam edeceğini, 21 AB üyesi ve İngiltere’nin kömürlü termik santralleri aşamalı olarak devreden çıkardığını söylüyor. Sonuç olarak raporun özeti şu: Fosil yakıtların etkisini yitirdiği dönem geldi. Bu döneme AB liderlik ediyor.