ABD’den yapısal reform dersleri
Biden yönetimi ABD’de kapsamlı bir yapısal reform programı uygulamaya niyetli görünüyor. Biden’ın kurduğu hükümette Ticaret Bakanı olarak görev alan Gina Raimondo’ya, Bloomberg TV’de söyleşiler yapan milyarder iş insanı David Rubenstein’in sorularını yanıtlarken rastladım geçenlerde. Çiçeği burnunda bakanın söyledikleri ilgimi çekti ve söyleşiyi sonuna kadar izledim.
İtalyan göçmeni bir ailenin ABD’nin Rhode Island eyaletinde doğan kızı olan Gina Raimondo, bizim yıllardır dilimize doladığımız ama bir türlü gerçekleştiremediğimiz yapısal reformlarla ilgili çalışmalarını gayet güzel anlattığı için ilgimi çekti. Biden yönetiminin ABD’yi farklı bir çehreye kavuşturacak birikime ve yeteneklere sahip, genç ama deneyimli bir kadroya şans tanıdığına da bir kez daha ikna oldum onu dinlerken.
Belediye başkanlığından bakanlığa
Halen 50 yaşında olan Gina Raimondo, Harvard College, Oxford New College ve Yale Üniversitesi gibi ünlü eğitim kurumlarında iş idaresi, felsefe, sosyoloji ve hukuk eğitimi gördükten sonra iş hayatına atılmış ve başarılı da olmuş ama asıl amacının topluma katkıda bulunmak olduğunu keşfedince siyasete yönelmeye karar vermiş. Yerel siyasette kendini göstemiş ve 2014’de Rhode Island’ın ilk kadın belediye başkanı seçilmiş. Belediye başkanı olarak yaptığı çalışmalarla göze batan ve Demokrat Parti içinde yükselen Raimondo’ya Biden seçimi kazanınca önce sağlık bakanlığı önerilmiş ama o bu öneriyi kabul etmeyerek ticaret bakanlığını tercih etmiş.
Biden yönetiminin çok iddialı bir yapısal reform programı var. Son 40 yıla damga vuran neoliberal politikaların ABD’yi büyük bir çıkmaza doğru götürdüğünü görenlerden biri olan Raimondo, ilk hedeflerinin öncelikle toplumun ihmal edilmiş kesimlerinin yararlanacağı reformlar yapmak olduğunu vurguluyor. Bunu başarabilmek için, toplumun bütün kesimlerini yapılacak reformların gerekliliğine inandırmanın çok önemli olduğunu belirten Ticaret Bakanı vaktinin önemli bir bölümünü bu amaçla telefonda geçirdiğini anlatıyor.
“Önce Amerika” lafla olmaz
Palavracılar kralı Başkan Trump’ın dilinden düşürmediği “Önce Amerika” sloganının lafta kaldığını vurgulayan Raimondo, Biden yönetiminin “Amerika’yı yeniden inşa etmek” programının önceliklerini sıralarken şu hedefler ve ilkeler üzerinde duruyor:
* Toplumun en geniş kesiminin dijital teknolojinin olanaklarından en iyi biçimde yararlanmasını sağlamak.
* Başta sağlık ve eğitim olmak üzere devletin sağlayacağı temel hizmetlerin kapsamını genişletmek ve kalitesini yükseltmek.
* Toplumun en geniş kesimine yapmaya değer bulacağı bir işte çalışma olanağını sağlamak.
* ABD’nin köhnemiş altyapısını yenilemek için kapsamlı bir altyapı yatırımı atılımına öncülük etmek.
* Altyapı derken yollar, köprüler, enerji ağları gibi ilk akla gelen hedeflerin yanısıra insan sermayesine yapılacak yatırımın da önemli olduğunu unutmamak.
* ABD şirketlerinin uluslararası rekabet gücünü artıracak adımların atılacağı ortamı yaratmak ve bu konuda sonuca gidilmesini sağlamak.
* ABD sanayiinin dışa bağımlığını azaltmak amacıyla küresel arz zincirlerinin yeniden yapılanmasına öncülük etmek.
Atılım için vergi reformu şart
Biden yönetiminin işbaşına gelir gelmez başlattığı aşılama seferberliği ile birlikte devreye soktuğu 1,9 trilyon dolarlık ekonomiye destek programını şimdi kapsamlı bir altyapı yatırımı atılımıyla sürdürmek istiyor ama bunun orta ve uzun vadede ancak devletin vergi gelirlerinin artırılmasıyla finanse edilebileceğini de biliyor. ABD vergi sisteminin, neoliberal politikaların uygulandığı dönemde sermaye kesiminin talepleri doğrultusunda şekillendiği de bir gerçek. Biden yönetimi kapsamlı bir vergi reformu yapmadan öngördüğü yatırım atılımını gerçekleştiremeyeceğini gayet iyi biliyor. Ayrıca küresel vergi cennetlerini kullanarak ABD’de ödedikleri vergiyi asgariye indiren büyük şirketleri kapsayacak uluslararası girişimlere de öncülük etmek istiyor.
ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo bu konunun kendilerini en fazla zorlayacak konu olduğunun farkında ama sonuçta herkesin yararına olacak bir sonuca varılacağını umuyor. Biden yönetiminin iş dünyasını bu reformun gereğine inandırmak için çaba göstermesi gerektiğini ve kendisinin de bu yönde çaba gösterdiğini belirtiyor.
Çin ile ilişkilerde yeni dönem
Başkan Trump’ın Çin’e karşı açmış olduğu ticaret savaşının gündem oluşturduğunu ancak amaçlanan sonuca varmakta yetersiz kaldığını belirten ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, Çin’in ABD’nin küresel arenadaki önde gelen rakibi olarak hakkettiği karşılığı görmesinin sağlanacağını söylüyor ve öncelikli hedefin iki dev ülke arasında adil bir rekabet ortamının sağlanması olduğunu vurguluyor.