ABD ve dünyada enflasyon paniği
Türkiye gibi yüksek enflasyonla yaşamaya alışmış ve alıştırılmış bir ülkede bile ciddi tepki yaratmaya başladı son günlerdeki fiyat artışları ya da zamlar. Umarım iletişim devriminin bir yararı olur ve halkımız bu kez sesini yükseltir bu zamlara karşı cebindeki mesajlaşma araçlarını da kullanarak. Bol sıfırlı paraları cebine doldurup milyonlarla oynamaya alışmış insanımız da o günlere geri dönmenin özlemini duymaktan vazgeçer.
Türkiye’nin enflasyon konusunda ne kadar farklı bir noktada bulunduğunu göstermek için şu güncel örneği vereyim: TUİK’in önceki gün açıkladığı %13.6’lık Aralık ayı enflasyonu rakamı, The Economist dergisinin verilerini yayınladığı 42 ülkenin 39’unun yıllık enflasyonunu ikiye katlıyor. Bu kadar hızlıyız yani bu konuda ve buna karşın ülkeyi yönetenlerin gözünde ve gündeminde enflasyon hala öncelikli bir sorun değil.
Gelişmiş ülkelerde neden panik var?
Dünyada ise benzeri 1970’lerden beri görülmemiş bir enflasyon paniği yaşanıyor. Bunun başlıca nedeni ise Koronavirüs pandemisinin dünyada yaratmış olduğu çok boyutlu kargaşanın ekonomilerin her alanını etkilemiş olması ve tahminlere sığmayan sonuçlar doğurması.
1970’lerdeki OPEC şoku nedeniyle enflasyonun tırmandığı bir dönem yaşamış olan zengin-gelişmiş ülkelerde o günden bu yana ilk kez bu boyutta bir enflasyon paniği yaşanıyor galiba. Bunun başlıca nedeni enflasyonun hesap yaparak ve geleceği düşünerek yaşayan insanları tedirgin etmesi, boşlukta bırakması. İkincisi herkesin yatırım planlarını altüst etmesi. Üçüncüsü süregelen bir enflasyonun paranın değerini belirsiz hale getirmesi ve bir değer ölçüsü olmaktan çıkarması. Türkiye’deki gibi raydan çıkan bir enflasyonun ise her türlü spekülasyona ve haksız kazanca ortam hazırladığı bir gerçek.
Pandemi enflasyonu tetikledi
Türkiye’yi özel örnek olarak bir kenara bırakırsak başta ABD olmak üzere zengin gelişmiş ülkelere etkileyen enflasyon ise insanların yaşamlarının pandemii nedeniyle büyük ölçüde değişmiş olmasından kaynaklandı.
Bu faktör özellikle hizmet sektöründe çok boyutlu bir etki yarattı, birçok işletme kepenk indirmek zorunda kalırken getir-götür sektöründe ve online haberleşmede büyük bir patlama yaşandı. Özellikle büyük platform şirketleri muazzam ciro ve kar artışları yaşadı, şirket değerleri inanılmaz rakamlara erişti. Financial Times gazetesinde yer alan verilere göre ABD’de önde gelen beş şirketin 2020 ve 2021’de elde ettikleri ciro artışı oranı ve şirket değerleri şöyle:
1. Apple %123; 2,9 trilyon dolar
2. Microsoft %110; 2,5 trilyon dolar
3. Google % 108; 1,9 trilyon dolar
4. Tesla %1311; 1,1 trilyon dolar
5. Amazon %85; 1,7 trilyon dolar
Devletin para yağdırması hisseleri azdırdı
Başta ABD olmak üzere birçok ülkede merkez bankalarının işletmeleri ve hane halkını ayakta tutmak için muazzam bir parasal genişlemeye gitmesi ve devletin muazzam bir mali destek sağlaması ortalığın paraya boğulmasına yol açtı. Bunun en önemli sonucu hisse senedi borsalarının yeni rekorlara erişmesi oldu. Ancak hanehalkının elinde de en az 2 trilyon dolarlık bir talep gücü oluştu.
Talebin patlaması için gerekli koşulların oluştuğu ortamda pandemi nedeniyle küresel arz zincirlerinde yaşanan kargaşa ise binçok ülkede arz cephesinde sorunlara yol açınca enfasyonist bir ortamın oluşması kaçınılmaz oldu. Şimdi bunun paniği yaşanıyor gelişmiş ülklelerde. Türkiye’de yaşasalardı ne yaparlardı acaba?