ABD, IŞİD kartını yeniden masaya koyuyor
ABD, bir önceki Başkan Donald Trump döneminde Ortadoğu'dan askeri çekilme eğilimi göstermeye başlamıştı. Ortadoğu'daki Amerikan politikası, İsrail ile Arap ülkelerini barıştırıp, İran ve etki alanındaki ülkeleri/vekil güçleri, bölge ülkelerinin askeri güçleriyle çevirmek olarak belirlenmişti.
Abraham anlaşmaları ile İsrail'in Arap ülkeleri ile -büyük ölçüde- barışması sağlandı. Ancak bu barışma, İran'ın "Amerikan müttefiki ülkeler tarafından çevrelenip, kontrol edilmesine" yeterli olmadı.
Rusya'nın Suriye'de devreye girmesiyle İran hem kendisini daha "güvende" hissetmeye başladı, hem de bölgedeki etki alanını genişletmeye devam etti.
Washington'un planlarının aksine, İsrail'de iktidara gelen aşırı sağcı -hatta ırkçı- koalisyon hükümeti, ABD'nin kurmaya çalıştığı "İsrail-Arap bloğuna" da büyük darbe vurdu.
Yetmedi; Çin'in devreye girmesiyle, Suudi Arabistan ile İran barıştı. ABD'nin "İran'ın çevrelenmesi" planı bir darbe daha aldı.
CENTCOM KOMUTANI "IŞİD TEHLİKESİNDEN" BAHSETMEYE BAŞLADI
İşte tam bu aşamada ABD Kongresi'nde gerçekleşen bir toplantıda ABD'nin Ortadoğu'daki askeri güçlerinden sorumlu CENTCOM'un komutanı General Kurilla'nın yaptığı açıklamalar, ABD'nin tüm bu değişimlere karşı izlediği politikayı nasıl "esneteceğinin" ipuçlarını verir gibi;
Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesi üyelerinin sorularını yanıtlayan General Kurilla, hem Suriye'de, hem de Afganistan'da "büyüyen IŞİD tehlikesinden" bahsetti.
Rakamlar da veren Amerikalı General, Ortadoğu'daki IŞİD terör örgütü tehlikesini üç kategoride değerlendirdi;
* General Kurilla'ya göre, halen faal olan IŞİD teröristlerine karşı yapılan operasyonlar devam ediyor; Sadece 2022 yılında 300'den fazla operasyon yapıldı. Toplamda 2 bin IŞİD teröristinin hala aktif durumda.
* Suriye'deki hapishanelerde yaklaşık 10 bin IŞİD teröristi bulunuyor. General Kurilla, "hapiste bir IŞİD ordusu var" nitelemesiyle birlikte, tutuklu teröristlerin toplamda 26 hapishanede tutulduğu da vurguladı.
* IŞİD'e ilişkin üçüncü kategori ise, terör örgütünün "gelecek nesilleri" olarak nitelendirilen, hapisteki IŞİD'lilerin eşleri ve çocukları; General Kurilla, Suriye'deki kamplarda toplamda 55 bin kadın ve çocuk bulunduğunu anlattı.
ABD'NİN SURİYE'DEN ÇEKİLMEYE NİYETİ YOK
General Kurilla'nın bu rakamları verdikten sonra yaptığı açıklamalar ise, Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren nitelikte; CENTCOM Komutanı, ABD'nin Suriye'deki askerlerini çekmesi halinde, Suriye'nin kuzeydoğusun kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri'nin IŞİD'le "başa çıkmasının imkansız" olduğunu da söyledi. ABD'nin askeri işbirliği yaptığı SDG'nin omurgasını, Türkiye'nin resmen terör örgütü olarak nitelendirdiği (PKK terör örgütünün Suriye uzantısı) PYD-YPG militanları oluşturuyor. Yani ABD'nin güvenlik politikaları ile Türkiye'ninkiler burada doğrudan çelişiyor.
General Kurilla, "çekilmemeliyiz" tezini ise, Irak ve Suriye'deki Amerikan unsurlarına karşı İran'a bağlı vekil güçler tarafından düzenlenen saldırılara dayandırdı. CENTCOM komutanı, Ocak 2021'den bugüne İran vekil güçlerinin dron ve roket kullanarak 78 saldırı düzenlediğini söyledi.
AFGANİSTAN'A YENİ OPERASYON OLUR MU?
General Kurilla'nın açıklamalarında ortaya çıkan bir başka soru işareti ise Afganistan konusunda; ABD ve müttefikleri, Başkan Biden'ın göreve gelmesinden hemen sonra, apar topar Afganistan'dan çekilmişlerdi. CENTCOM Komutanı geçen hafta Kongre'ye bilgi verirken, Afganistan'da IŞİD tehlikesinin çok arttığını anlattı. Kurilla, bir adım daha ileri giderek, "Altı ay içinde başta Avrasya'da olmak üzere, küresel hedeflere terör saldırılarının artacağını" da söyledi.
Belli ki Çin'in Suudi-İran uzlaşmasıyla, Arap ülkeleri ve İran'la ayrı ayrı yaptığı geniş kapsamlı ekonomik anlaşmalarla Ortadoğu'ya girmesi, Washington'un da politikalarında değişimi başlatmış. CENTCOM Komutanı'nın sözlerinden, önümüzdeki dönemde ABD'nin Ortadoğu'da askeri anlamda aktivitesini arttıracağını çıkarmak yanlış olmaz.
Konuşulan coğrafya, Türkiye'nin içinde bulunduğu, en derin çıkarlarının yer aldığı alan; Seçimden sonra dış politikada ilk yapılması gerekenlerden birinin de, Ortadoğu politikaları yeniden yapılandırmak olacağı açık...