ABD hesabı ödemezse Çin’in “açık kodlu kalkınma modeli” işe yarar mı?
II. Dünya Savaşı’nda sonra kurulan ve Amerikan hegemonyasına dayanan dünya düzeni ortadan kalkıyor. ABD bugüne kadar uluslararası düzeni korumak adına, başta askeri olmak üzere, devasa harcamaları üstlenerek kendi koyduğu kuralların büyük ölçüde uygulanmasını sağlıyordu. Böylece çoğu ABD’de okumuş ve liberal toplumu savunan başka ülkelerin entelektüelleri, yine Amerikan fonlarından aldıkları paralarla yaptıkları konferanslarda Amerikan emperyalizmini sonuna kadar eleştirebiliyordu. Fakat Donald Trump, dün ilan ettiği gümrük vergileriyle “Biz artık eski dünya düzenini finanse etmeyeceğiz” demiş bulunuyor.
İşler iki ana sebeple Amerikalıların istediği gibi gitmedi. Birincisi, Afganistan ve Irak’a demokrasi getireceğiz diye girdikleri savaşlar çok pahalıya mal oldu. Sonra anladılar ki bu ülkelerin halklarının demokrasi gibi bir talepleri de yokmuş! İkincisi, ticaret yaptıkça demokratikleşecek diye düşündükleri Çin, ticaret yaptıkça güçlendi, ama demokratikleşmedi. Tam tersine alternatif bir model oluşturdu. Bu yeni modele “açık kaynaklı kalkınma modeli” deniyor. Gelin, inceleyelim.
Açık kaynaklı kalkınma modeli kavramının mucidi Profesör Zheng Yongnian. Kendisi Çin’in önde gelen sosyal bilimcilerinden. Uzun zaman Singapur’da hocalık yapmış. Şimdi Hong Kong Üniversitesi’nde. Ama üniversitenin Çin topraklarındaki Shenzen kampüsünde ders veriyormuş. Geçen hafta birçok global şirketin CEO’su Başkan Xi Jinping ile buluşmak üzere Çin’e gitti. Pekin, COVID19 sırasında kovduğu yabancı yatırımcıları, özellikle de teknoloji yatırımcılarını, yeniden ülkeye buyur ediyor. Yongnian da açıklamalarını bu çerçevedeki konferansların birinde yapmış.
Çin’in ekonomik kalkınma modelini birkaç safhada değerlendirmek mümkün. Çin, Deng Xiaoping’in liderliğinde 1978 sonrasında dünyaya açılmaya başlayınca hedefi ihracat merkezli büyümeydi. Serbest ticaret bölgeleri ve yabancı yatırım teşvikleri gibi adımlarla hızla “dünyanın fabrikası” haline geldi. Böylece çok fazla cari fazla verdi. 2008’de küresel kriz olup artık ihracatın aynı hızda büyüyemeyeceği ortaya çıkınca Çin Komünist Partisi ekonomik büyümeyi devlet teşviklerine dayanan yatırımlarla sürdürmeye karar verdi. Mesela bu dönemde dünyada üretilen çimentonun %60’ı Çin’de üretildi. Bugün Pekin’den Şanghay’a, aynı Ankara-İstanbul gibi, trenle dört saatte gidebiliyorsunuz. Sadece Çin’deki mesafe üç kat daha uzun. Tabii ülkede bu yatırımların sonucu olarak hayalet kentler de ortaya çıktı. Aynı zamanda Çin elektrikli otomobil, güneş paneli ve batarya teknolojileri gibi birçok alanda dünyanın yıllık talebinden daha çok üretim kapasitesi inşa edip bu piyasalara egemen oldu. Çin Komünist Partisi, Mart 2025’te ilan ettiği “Tüketimi Teşvik Amaçlı Özel Eylem Planı” ile artık tüketim ile büyüyeceğiz diye karar verdi. Artık Çin tasarrufa değil iç tüketime önem verecek. Yani Trump’ın gümrük vergilerine cevap aslında bir ay önceden gelmişti.
Açık kaynaklı kalkınma modeline geri dönelim. Profesör Zheng’in analojisi bu sene başında dünyayı sarsan Çinli DeepSeek firmasının geliştirdiği yapay zekâ modeline dayanıyor. Söylenene göre ChatGPT ayarında sonuçlar veren Deepseek yirmide biri maliyete geliştirilmiş. Açık kodlu olduğu için isterseniz telefonunuza da indirip kullanabiliyorsunuz. Profesör Zheng de bu modelden hareketle yaptığı konuşmada şunları diyor: Birincisi Batılıların kurduğu kurumlar artık size destek olmayacak. Bakın Trump USAID’yi kapattı. Yarın IMF ve Dünya Bankasına da desteği kesebilir. İkincisi, Amerikalılar doların uluslararası ödemelerdeki gücünü silah haline getirdi. Taraf olmadığınız çatışmalarda bile bankalarınız ya da şirketleriniz yaptırımlarla karşılaşabiliyor. Üçüncüsü, Batı ülkeleri demokratik olduğu için bugün dediklerini yarın yapmayabilirler. Bir söz verirler ama yasama organlarından geçmez. Başka söz verirler, mahkemeler iptal eder. Sonra bir bakmışsınız iktidar değişir. Çin’de böyle dertler yok. Sanki model telefonunuza indirmişsiniz gibi kontrolünüzde!
Peki, Çin’de ne var? Birincisi popülizm değil meritokrasi var. Türkiye’de 1999’da uygulamaya koyduğumuz KPSS’yi Çinlilerin 1500 yıldır yaptığını biliyor muydunuz? Çin Komünist Partisi’nde yükselmek için çok çalışmak ve çok iyi ilişkiler geliştirmek gerekiyor. Popüler bir şakaya göre, geleceği parlak Çinli liderler her gün üç ayrı akşam yemeği yermiş: Saat 18:00’de astlarıyla, 19:30’da üstleriyle, 21.00’de metresleriyle. Çin’i anlamak için 1,5 milyar kişiye yön verebilen bu meritokratik sistemi anlamak gerekiyor.
Peki, Çin’de ne yok? Profesör Yongnian’a göre, bir kere Çin hiçbir ülkenin iç işine karışmıyor. İşbirliği için şart şurt ileri sürmüyor. Tam da otoriter liderlerin güçlendiği döneme uygun bir tavır değil mi? İsmet İnönü ne demişti? “Yeni bir dünya düzeni kurulur, Türkiye de bu dünyada yerini alır.” Bugün işte öyle bir zamandayız. Bu dünyada yerimizi almak için önce bu dünyayı anlamamız gerekiyor. Hâlâ Gümrük Birliği Modernizasyonu tartışarak veya Carl Bildt’ten çok taraflı küresel politik ekonomi üzerine dersler alarak bu yeni dünyayı anlayamayacağımız aşikâr.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.