AB, Kavala ve Demirtaş’ta ısrarcı…
AB Bakanlar Komitesi; Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını ve Türkiye’den bu konuda eylem planı sunmasını istiyor. Türkiye’nin 30 Eylül toplantısı öncesinde talep edilen planı sunmasının yerinde olacağını düşünüyorum.
Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala konusunda Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin salıverme kararlarının uygulanmasının AB ilişkilerine ‘’olumlu’’ katkı vereceğini vurgulamam sonrasında, AB Bakanlar Komitesi’nin Demirtaş konusunda 30 Eylül’e kadar Türkiye’den bir ‘’eylem planı‘’ açıklamasını beklediği haberi yayınlandı. AB‘nin Kavala için ihlal prosedürünün başlatılmasını talep eden karara imza attığını da bu arada öğrendim. Bütün bunlarla AB, Kavala ve Demirtaş’ın tutukluluğunun son verilmesine yönelik kararında ‘’ısrarcı’’ olduğunu bir kere daha ortaya koymuş oluyor.
AB’nin yürütme organı, Türkiye’ye Selahattin Demirtaş için 27 Haziran’a kadar eylem sunulmasını daha önce bildirmişti. AB, bundan sonuç alamadığı için şimdi Komite’nin 30 Eylül toplantısı öncesine kadar eylem planı verilmesi konusunda ısrarda bulunuyor. Bakanlar Komitesi, Osman Kavala’nın serbest bırakılması talebindeki AİHM kararının uygulanması dileğini de tekrarlıyor. Komite daha önce Kavala’nın 1413 gündür tutuklu olduğu dönemin tazminat ödenerek bedellendirilmesi yönündeki kararın uygulanmasını istemişti. 30 Kasım–2 Aralık 2021’de yapılacak AB Bakanlar Komitesi toplantısına bu konunun ele alınması resmiyet kazandı.
AB, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Kavala ve Demirtaş hakkında çok ısrarlı, bunu nerdeyse ikili ilişkinin ‘’olmazsa olmaz‘’ koşulu olarak görüyor. Oysa Türkiye, Demirtaş ve Kavala’nın salıverilmesi talebinin gündeme geldiği bu ortamda yeni davalar açarak, ikili ilişkileri de sadece geriyor. AB Bakanlar Komitesi ise ısrarla AİHM kararlarının uygulanmasını tekrar tekrar talep ediyor. AB ile ilişkilerini düzeltmek ve Gümrük Birliği Anlaşması’nın kapsamını genişletmek isteyen Türkiye’nin AB Bakanlar Komitesi’ne 30 Eylül toplantısı öncesinde bu konuda talep edilen planı sunmasının yerinde olacağını düşünüyorum. Bakalım, 30 Eylül’e kadar bir gelişme olacak mı? Kesin olan şu; bu gerginliğin sürmesi durumunda kaybeden sadece Türkiye olacaktır....
GÜNÜN NOTU:
Türkiye’nin iklim konusunda iyi niyeti Paris İklim Anlaşması‘nı onaylamasından geçiyor....