AB, ‘atık milliyetçiliği’ adımlarına hazırlanıyor

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

Danışmanı Kenan Kaffar, PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma ve Geliştirme Vakfı) Başkanı Yavuz Eroğlu’nun davetini iletti:

- PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, yönetim kurulu üyesi olduğu Avrupa Birliği Plastik Mamul Üreticileri Birliği’nin (EUPC) Brüksel’deki “Plastiklerle Döngüsel Bir Gelecek” temalı konferansında konuşacak. Toplantıya sizin de katılmanızı bekliyor.

Yavuz Eroğlu’nun davetiyle 24 saatliğine Belçika’nın başkenti Brüksel’e gittim. Havalimanından doğrudan konferansın gerçekleştiği merkeze geçtim.
Eroğlu, 8 yıldır yönetim kurulunda bulunduğu EUPC Başkanı Benoit Hennaut, Genel Müdürü Bernard Merkx, EUPC önceki dönem Başkanı Renato Zelcher başta olmak üzere katılımcı ve konuşmacıların önemli bir bölümüyle tanıştırdı, birlikte sohbet ettik.

Sohbetler sırasında Avrupa Birliği’nin (AB), başta plastikler olmak üzere atıklar konusunda “milliyetçilik”e varan “korumacı adımlar” hazırlığında olduğunu öğrendim. Eroğlu, konuyu daha anlaşılır hale getirmek üzere AB’nin atmayı planladığı adımları özetledi:

• Yeşil dönüşümde örneğin plastik sektörü için iş şuradan başlıyor: Eko dizayn yapılacak.

• Yani, üretim aşamasında hesaplarını iyi yap. Ürettiğin ürünün geri dönüşümünü de planla.

Önündeki su bardağını işaret etti:

• “Bu bardağı üretirken nasıl geri dönüşeceğini baştan planlayacaksın” deniliyor. Ürünlere geri dönüşümü zorlaştıracak etiket dahi yapıştırılması istenmeyecek.

• Ayrıca, üretip pazarladığın ürünün geri dönüşüm aşamalarını da hesapla, yol haritasını çıkar.
AB’nin ürünlere “geri dönüşüm karnesi” vereceğini belirtti:

• Ürünler A, B, C, D, E, F şeklinde dönüşüm sınıflarına ayrılacak.

• A: Yüzde 95 ve üzeri dönüşüm mümkün.

• B: Bu üründe dönüşebilme oranı yüzde 75-95.

• C: Bu üründe dönüşebilme oranı yüzde 55-75

• D, E, F sınıfına giren ürünlerin AB ülkelerine ihracat şansı kalmayacak. AB, bu ürünler için ya, “İthalatını yasaklarım” diyecek. Belki de üretimine bile engel koymaya çalışacak.
AB’nin geri dönüşümle ilgili kurallara şu eklemeleri öngördüğünü aktardı:

• Üretilen ürünün geri dönüşünü planlamak yetmez. Geri dönüşen ürünün belirli bir bölümünü, yeni ürünün içinde kullanacaksın.

Toplantıdaki sunumlarda yer alan veriler üzerinde durdu:

- Avrupa’da 54 milyon ton plastik üretiliyor. Bunun geri dönüşüm oranları irdeleniyor. Sunulan tablodaki dikkat çeken verilerden biri, geri dönüşen plastiklerin 7 milyon tonunun yeni ürünün içine girebilmesi.
Sunulan tablodan iki veriyi irdeledi:

- Avrupa Birliği, pet şişede 2030 yılında geri dönüşmüş hammadde oranının yüzde 30 olmasını istiyor. Otomotivde de yine 2030 yılında geri dönüşmüş hammadde kullanımının yüzde 25 olması hedefleniyor.
Bu kararları PAGEV ve TOBB Plastik Meclisi Başkanı şapkasıyla şöyle yorumladı:

- Bizim bu kararları Türkiye’deki plastik sektörü olarak olumlu buluyoruz. İtiraz etmiyoruz. Hatta memnun da oluyoruz. Ülkemizde geri dönüşüm sanayi hızla gelişiyor.
AB’nin atıklar ve geri dönüşümle ilgili kararlarına yaptığı son dakika eklemesine dikkat çekti:

- AB, atığın tanımını değiştiriyor. Şöyle diyor: “Yeni ürününün içinde kullanılan geri dönüşmüş hammadde, Avrupa’nın atığından olmalı, Avrupa’daki geri dönüşüm tesislerinde işlenmeli.”
Bunun ne anlama geldiğini şöyle açtı:

- AB, bu durumda üye ülkelerdeki atıkların dünyanın başka ülkelerine gönderilmesine izin vermeyecek. İçinde Avrupa atığından dönüşmüş hammadde kullanılmamış ürünü ithal etmeyecek. Bu uygulama devreye girerse, AB’ye ihracatımızın önüne müthiş set çekilir.
Bu kararı şöyle yorumladım:

• AB, tam anlamıyla “atık milliyetçiliği” gibi bir uygulamaya imza atmış olur…
Yavuz Eroğlu, tanıma katılıp ekledi:

- Gerçekten de oldukça sert korumacı bir tavır… Ancak, Türkiye’yi Çin ile aynı kefeye koymaları yanlış bir tutum. Yönetiminde bulunduğum EUPC toplantılarında her fırsatta bu yaklaşımla mücadele etmeye çalışıyorum.

“Yeşil dönüşüm” aslında başta plastik olmak üzere bazı sektörlerde

Türkiye’nin önüne fırsat kapısı açıyor…

Ancak AB, “yeşil dönüşüm”ü bize karşı “yeşil bariyer”e dönüştürme yolunda sürekli ek kurallar gündeme getiriyor…
AB’nin bu tavrı aramızdaki Gümrük Birliği anlaşmasına ters düşmez mi?
Dünya Ticaret Örgütü (WTO), AB’nin “atık milliyetçiliği” yapmasına izin verir mi?

‘Teknik engel’ Gümrük Birliği Anlaşması’na aykırı

PAGEV Başkanı ve Avrupa Birliği Plastik Memur Üreticileri Birliği (EUPC) Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Eroğlu, AB’nin “Avrupa’nın atığı Avrupa’da işlensin” tavrının samimiyetsiz bir tutum olduğunu belirtti:

- AB, Türkiye’ye sürekli geri dönüşüm altyapısının geliştirilmesini empoze ediyor, daha fazla depozito sistemi kurulmasını istiyordu. Şimdi, “yeşil dönüşüm”e tam uyum sağlasak da bizden mal almama yönüne gidiyor. AB’nin bu tavrı samimiyetsizlikten başka şey değil.

AB ile Gümrük Birliği anlaşmamızın ilgili maddesine baktı:

- Anlaşmanın 9’uncu maddesine karşılıklı olarak, “ticarette teknik engel çıkarmayacağız” şeklinde söz vermişiz. Şimdi başta plastik olmak üzere atıkla ilgili planlanan katkı tavır, “teknik engel”den başka şey değil.

Ardından ekledi:

- Atıklara menşei zorunluluğu konulması Dünya Ticaret Örgütü kurallarına da aykırı bir durum.

AB ülkeleri bize engel çıkaracağına dönüşüm yatırımlarını getirsin

PAGEV Başkanı ve Avrupa Birliği Plastik Memur Üreticileri Birliği (EUPC) Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Eroğlu, toplantı aralarındaki sohbetlerde EUPC Başkanı Benoit Hennaut, Genel Müdürü Bernard Merkx, EUPC önceki dönem Başkanı Renato Zelcher’e şu öneriyi götürdü:

- Türkiye’de çok önemli bir geri dönüşüm üretim gücü oluştu. AB, bu konuda bizim önümüzü keseceğine kendisini de rahatlatacak ülkemize dönük formül benimseyebilir. Yani, AB ülkeleri Türkiye’yi “geri dönüşüm üssü”ne çevirebilir.

AB’nin atıkların geri dönüşümü konusunda içine dönmesinin oradaki şirketlerin maliyetini yükselteceğine dikkat çekti:

- Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin bu konuda hazırladığı bir kitapçık var. Ayrıca geri dönüşüm yatırımlarına teşvik de söz konusu. Yatırım İstanbul’da bile yapılsa 4’üncü bölge teşviki verilebiliyor.

AB ülkelerinden Türkiye’ye geri dönüşüm yatırımına gelecek şirketlere alan yaratılabileceğini kaydetti:

- Söz konusu şirketler Türkiye’de ortakla veya yalnız yatırım yapabilir. Bu formül hem AB ülkeleri şirketlerine, hem bize fayda sağlar.

Şu noktaya işaret etti:

- Türkiye, AB’nin dış ticaretteki partnerleri sıralamasında 5’inci sırada. AB yetkilileri, atıkların geri dönüşümü konusunda kararlar alırken bu noktayı da göz önünde bulundurmalı.

Hennault, Merkx ve Zelcher, Eroğlu’na şu yanıtı verdi:

- Öneriniz üzerine enine boyuna konuşmakta fayda görüyoruz.

50 bin şirketi ve 280 milyar Euro’yu temsil ediyor

PAGEV Başkanı ve Avrupa Birliği Plastik Memur Üreticileri Birliği (EUPC) Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Eroğlu, EUPC ile ilgili şu bilgileri verdi:

• Avrupa merkezli 51 plastik derneğini çatısı altında toplayan EUPC, 50 bini aşkın plastik üreticisini temsil ediyor.

• EUPC çatısı altındaki plastik şirketlerin toplam cirosu 280 milyar Euro’yu, istihdamları da 1.6 milyon kişiyi buluyor.

• EUPC, Avrupa Parlamentosu’nda plastikle ilgili kararların alınmasında etkin rol üstleniyor.

• Birlik, çevre ve yeni düzenlemeler başta olmak üzere sektörü ilgilendiren tüm konularda söz hakkına sahip.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar