“8 varlık affı sonrası sisteme giren döviz ve diğer varlıkların tutarı ne kadar? “

Canan SAKARYA
Canan SAKARYA Ankara Günlüğü

Son günlerde AK Parti ve CHP arasında tartışma konusu olan ‘kara para’ CHP’nin Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nun üyeleri tarafından bir kez daha gündeme taşınarak, bir dizi soruya yanıt istendi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, CHP'nin Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri Cavit Arı, Kamil Okyay Sındır, Emine Gülizar Emecan, Süleyman Girgin yaptıkları ortak açıklamada, “Yurt dışındaki Türk vatandaşlarına ait servetlerin toplamı ne kadardır?  Bu iktidar döneminde uygulanan 8 servet affı sonucu olarak taahhüt edilen ve sisteme giren döviz ve diğer varlıkların tutarı ne kadardır?  MASAK veya diğer kurumlarca kara para konusunda açılmış ve sonuçlandırılmış kaç soruşturma vardır? “ sorularını yönelttiler.

CHP Plan Bütçe Komisyonu üyeleri adına ortak açıklamayı yapan Kamil Oktay Sındır,  Mali Eylem Gücü’nün (FATF) geçen yıl Türkiye’yi Gri Liste’ye aldığını hatırlatarak, “Bu sıkıntı, bize göre devletin değil, siyasi iradenin yanlış politikalarının sonucudur” dedi.

AK Parti iktidarları döneminde 8 kez servet affı çıkarılarak, kara paranın sisteme girmesinin teşvik edildiğini kaydeden Sındır, “Siyasi etik yasası çıkarılmayarak, GRECO gibi uluslararası yolsuzluklarla mücadele örgütü benzeri kuruluşların ilkelerinin kabul edilmeyerek, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, örneğin BDDK, SPK gibi kurumlar etkin çalıştırılmayarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası gibi bağımsız kurumların bağımsızlıkları engellenerek sistem çökertilmiş, yolsuzluk ve kara para ortamı hazırlanmıştır” dedi.

Yurt dışında 300 milyar dolar var

CHP’li Sındır, yurt dışında Türk vatandaşlarına ait olan en az 300 milyar ABD doları olduğunun dile getirildiğini belirterek, “ Bunun önemli bir bölümü de kara paradır. Yani kara para sisteme girdikten sonra yurt dışına çıkarılmaktadır. Bunun gerekçesi bir yönüyle kara paranın serbestçe dolaşımı, demokratik hukuk sisteminin işletilmemesi, hukukun üstünlüğünün ayaklar altına alınmış olması, yargının bağımsızlığının tesis edilememesi ve iktidara güven duyulmaması gibi olgulardır. Kara para ülkesi olmamız, komşu ülke mafyalarının merkezi ve çatışma alanı haline gelmemiz hiçbir şekilde mazur gösterilemez. Hele birçok iktidar mensubunun söylediği; “Kara paranın nemasını hep Amerika yiyecek değil ya, Türkiye’nin bu döviz kıtlığında kara paradan faydalanması lazım” görüşü anlaşılır değildir. Zira bu yolla giren kara para, ahlaksızlık, karmaşa, suç, hukuksuzluk, adaletsizlik, devlette kurumsal çöküş, toplumda etik ve güvenlik sorunu olarak bedel ödetmektedir. Ayrıca kara para sisteme girdikten sonra Türkiye’yi terk etmekte ve hayrı varsa da görmemiz mümkün olmamaktadır” açıklaması yaptı.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar