700 tedarikçinin ihracatı sayesinde dış ticarette ‘dengeli’ yol alıyoruz
DOĞRUDAN yatırımla Türkiye’ye yerleşmesinin 35’inci yılını kutlayan Procter & Gamble (P&G) Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Tankut Turnaoğlu ile ekibi, 1987’de Türkiye’ye yatırım kararını veren eski global CEO John Pepper’la online platformda buluştu.
Turnaoğlu ve yönetimdeki ekibi, Pepper’dan Türkiye’ye yatırım kararının öyküsünü dinledi:
- Aslında belirli bir süredir Türkiye’ye doğrudan yatırımla üretime başlamak istiyorduk. Ancak, “global iş ortamı”nın sağlanmasını bekliyorduk. Turgut Özal’ın iktidar döneminde “global iş ortamı” oluşunca kararımızı verdik.
“Global iş ortamı”nı açtı:
- Sermaye hareketleri serbestisi başta olmak üzere mevzuatta bazı değişikliklerin yapılması gerekiyordu. Bunlar Özal döneminde gerçekleşti.
Türkiye’nin P&G gibi uluslararası gruplar için önemini ortaya koydu:
- Türkiye, genç nüfusuyla önemli bir iç pazar fırsatı yaratıyor. Ayrıca, coğrafi konumuyla lojistik açıdan da fırsatlar barındırıyor.
John Pepper, P&G’nin Dürüst Ailesi’nden Alo-Mintax’ın yüzde 50’sini satın alarak Türkiye’ye üretimle adım attığını anlatırken, Turnaoğlu ve ekibi o dönemdeki enflasyonu anımsattı:
- 1987’de Türkiye’de enflasyon yüzde 70’lerde seyrediyordu.
Pepper, sürdürdü:
- Yüzde 70 dolayındaki enflasyon bizi düşündürdü. Ancak, enflasyon yatırım kararımızı etkileyecek düzeyde endişe yaratmadı. Bizim için birinci öncelik “global iş ortamı”nın sağlanmasıydı.
Tankut Turnaoğlu, John Pepper’la online sohbeti, P&G Türkiye’nin 35’inci yılı buluşmasında paylaşıp ekledi:
- Pepper, bugünlerde de Türkiye’de enflasyonun yüzde 70 dolayında olduğunu öğrenince biraz şaşırdı.
Turnaoğlu, enflasyonist ortamın TL bazında büyümeyi tetiklediğini kaydetti:
- P&G Türkiye’nin TL bazında büyüme oranları P&G Global’de dikkatleri çekiyor. Büyümemiz merkezdeki yöneticileri şaşırtıyor. Bize, “TL bazındaki bilançonuzu enflasyondan arındırın, gerçekten ne kadar büyüdüğünüzü anlayalım” demeye başladılar.
“Enflasyon muhasebesi”ne geçişin kurallarına işaret etti:
- Üst üste 3 hesap dönemindeki toplam enflasyon yüzde 100’ü aşıyorsa “enflasyon muhasebesi” gündeme geliyor.
Turnaoğlu’na P&G’nin Türkiye’ye 35 yılda yaptığı yatırımın boyutunu sorduk, yanıtladı:
- 35 yılda üretime dönük yatırımlarımız 1 milyar doları buldu. İstanbul’daki genel merkez, Gebze ve Şekerpınar’daki iki fabrika, bir de dağıtım merkezi olmak üzere toplam 4 tesis, 700 çalışanımızla hizmet veriyoruz.
Türkiye’de üretilen P&G ürünlerinin yüzde 35’inin 15’ten fazla ülkeye ihraç edildiğini vurguladı:
- İç pazara sunduğumuz ürünlerin yüzde 50’si burada üretiliyor, kalan yüzde 50’sini de ithal ediyoruz.
Bunun üzerine merak ettik:
- P&G Türkiye, dış ticarette açık mı veriyor, fazla mı?
Soruyu yanıtlamadan önce şu noktanın altını çizdi:
- P&G Türkiye olarak 2021’de yurtiçi ve yurtdışından 784 tedarikçi ile çalıştık, 457 milyon dolarlık satın alım yaptık. Yurt içinden tedarikçilerimizin yüzde 82’si, yurt dışındaki P&G şirketlerine 139 milyon dolarlık ihracat yaptı.
Ardından yanıta geçti:
- P&G Türkiye’nin ihracatı 120 milyon doları buluyor. Tedarikçilerimizin bizim sayemizde yaptığı ihracatı da ekleyince, sağlanan döviz geliri, ithalatımızı dengeliyor. Yani, P&G Türkiye olarak dış ticarette “dengeli” yol aldığımızı söyleyebiliriz.
Sonra ekledi:
- Her yıl Türkiye’de markalarımız için 100 milyon doların üzerinde yatırım yapıyoruz.
35 yılda üretime dönük 1 milyar dolarlık yatırım, her yıl markalara harcanan 100 milyon dolar, P&G’nin Türkiye’yi önemsediğini gösteriyor.
Yine de P&G Türkiye’nin iç pazara sunduğu ürünlerin yüzde 50’sini ülkemizde üretmeyi yeterli görmemesi gerekiyor değil mi?
İSO’nun ‘500 Büyük’ Liginde ilk 20’lerdeyiz
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu’na, P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Onur Yaprak, İnsan Kaynaklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Berna Yener Aksu, Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Gaye Narmanlı Sunerli, Kurumsal İletişim Direktörü Ayça Turgay’ın katıldığı sohbette şirketin Türkiye’deki cirosunu sorduk, yanıt veremeyeceğini bildirdi:
- Global verilerimiz dışında ülke verilerini paylaşamıyoruz.
P&G Türkiye’nin 35’inci yılı sohbetine katılan meslektaşlarımla birlikte ısrar ettik, yanıt için şu formülü buldu:
- İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) hazırladığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” liginde satış gelirlerimizle ilk 20’lerde yer alıyoruz.
P&G’nin global cirosunun 80 milyar dolar olduğunu anımsatıp, sordu:
- Türkiye’deki sektörlerin dünyadaki payı genelde hangi düzeydedir?
Yanıtladık:
- Sektörüne göre değişmekle birlikte yüzde 1-1.5 dolayındadır…
Ekledi:
- P&G global cirosu içinde bizim açımızdan da buna benzer oranlar söz konusu…
Türkiye’nin P&G dünyasındaki yerini merak ettik, paylaştı:
- İlk 15’te yer alıyoruz.
Fiyat artışlarının durması kura bağlı
TANKUT Turnaoğlu, P&G ürünlerinin fiyatının döviz kurlarına çok bağlı olduğunu belirtti:
- Bizim iç pazardaki ürünlerimizin yarısı ithal. Dolayısıyla fiyat artışlarında döviz kurlarının doğrudan etkisi oluyor.
Her ay kuru sabitlediklerini bildirdi:
- Her ayın son 3 günü gerçekleşen kurun ortalamasını alıp ertesi ay uygulayacağımız döviz kuru olarak sabitliyoruz.
Ürünlerinin fiyat artış temposunun durmasına ilişkin beklentisini merak ettik, aktardı:
- Döviz kurlarındaki artışlar ne zaman durursa, fiyat artışlarımız da o zaman durur.
Türkiye’de 10 hanenin 9’unda ürünlerimiz var ‘sevgi her kapıyı açar’
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, Türkiye pazarındaki 20 markayla her 10 hanenin 9’una girdiklerini belirtti:
- P&G, 2021 yılında globalde “Lead with Love” mottosu belirlendi. Biz bunu Türkiye’de “Sevgi her kapıyı açar” şeklinde benimsedik.
P&G’nin Türkiye’deki “Kurumsal Vatandaşlık” faaliyetlerinden örnekler sıraladı:
- 2014 yılından buyana Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi işbirliği ile gerçekleştirdiğimiz “Olimpik Anneler” ile 34 sporcu ve annesine 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda destek olduk.
- Prima ile gerçekleştirdiğimiz “Hastane Bilinçlendirme Programı” ile yaklaşık 22 milyon anne adayı ve yeni doğum yapmış anneye ulaştık. “Prematüre Bebek Bezi Bağışı” projemizle özel bebek bezini hastanelere bağışlıyoruz.
- Fairy ile başlattığımız “Boşa Harcama” projemizde Gıda Kurtarma Derneği’nin lojistik altyapısını finanse ettik, 660 bin kişiye gıda yardımı ulaştırdık. Bu, her yıl 7 milyon liralık gıdanın israf olmaktan kurtarılması anlamına geliyor.
- Ariel ile beraber Migros ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile gerçekleştirdiğimiz “Kıyafet Bağış Kampanyası” ile yüzbinlerce çocuğa ulaştık.
- Pantene, “Pİ Kadın Kanserleri Derneği” ile kemoterapi sürecinde saçını kaybeden kadınlara “Uzun ve Güçlü Bir Hayat” desteği sunarak peruk bağışladık.
Ardından ekledi:
- Tüketicilerin topluma katkı sağlayan şirketlere kendini daha yakın hissettiği bilinciyle hareket ediyoruz.