650 metrekare ile yola çıktı, 100 bin metrekareye ulaşıp radarı yurtdışına da çevirdi

KOLEKTİF House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, yatırımcılara 3 ayda bir yaptığı performans sunumlarından sonuncusunda, söze şöyle girdi:        

- 2015 yılında İstanbul’da Sanayi Mahallesi’nde 650 metrekarede 4 ofis 3 sandalye ile başlayan hikayemiz bugün 30’u aşkın lokasyonda, 100 bin metrekareye yakın alanda, 8 bin masa ile devam ediyor.        

Bunun ne anlama geldiğini önce şu veri ile ortaya koydu: - Sektörümüz şu anda 300 bin metrekareye ulaşmış bulunuyor. Bunun 3’te birini biz yönetiyoruz. Rakiplerimizden açık ara öndeyiz.      

Sektörün önünün açık olduğunun altını çizdi:        

- İstanbul’da 6.5 milyon metrekare ofis alanı bulunuyor. Büyükşehirlerin toplamında ise yaklaşık 10 milyon metrekarelik nitelikli ofis olduğunu tahmin ediyoruz. Türkiye’deki ofis pazarında yüzde 25 boşluk söz konusu.   Avrupa’da ofis pazarındaki boşluğun yüzde 2-3 olduğunu vurguladı:         

- Şu anda sadece 300 bin metrekare ile çok küçük bir payı olan bu yenilikçi model ve esnek ofis alanı sektörü, çok büyük potansiyel barındırıyor. Sektörün mevcut doluluk oranına işaret etti:       

- 300 bin metrekareyi yöneten sektörümüzde doluluk oranı yüzde 85’in üzerinde. Bu da kullanıcıların tercih ettiği ilk çözümün esnek ofis alanı olduğunu gösteriyor.    Ahmet Onur, geçenlerde buluştuğumuzda yatırımcılarına yaptığı sunumun özet versiyonunu benimle de paylaşıp, sürdürdü:        

- Farklı disiplinlerden çalışanların bir arada olabildiği, fikir alışverişinde bulunabildiği, birlikte öğrendiği, network ağlarını genişlettiği, yeni işbirliklerinin kapılarını aralıkları özgür bir çalışma ortamı sunuyoruz.     

Esnek çalışmaya dönük çözümlerden örnekler verdi:        

- Sanal Ofis, Gezgin, Hazır Ofis, Enterprise, Suites…      

Kısa süre sonra İstanbul’da yeni lokasyonları hizmete alacaklarını bildirdi:       

- Büyükşehirlerde farklı semtlerde esnek ofis alanlarımızı genişletmek için projelerimiz devam ediyor.  Türkiye genelinde hem ortak işletme hem de franchise modeliyle yaygınlaşmayı hedeflediklerini kaydetti:          

- İzmir’de yeni lokasyon yolda. Yurt dışında da Azerbaycan, Almanya ve Suudi Arabistan’da görüşmeler devam ediyor. Pazar payımızı yüzde 50’lere doğru yükseltmeyi hedefliyoruz.    

Ahmet Onur’a Kolektif House’daki yatırımcıları sordum, paylarını açıklamadan sıraladı:        

- Yatırımcılarımız arasında OYAK Portföy ve Finberg'in yanı sıra Nevzat Aydın, Doğan Yalçındağ ve Umur Gençoğlu gibi yatırım ekosisteminin değerli isimleri bulunuyor.         

COVID-19 pandemisi sonrası esnek çalışma, hibrit çalışma, uzaktan çalışma gibi modellerin yaygınlaşması Kolektif House gibi paylaşımlı ofis alanları organize eden şirketlerin önünü açmış görünüyor.     

9 yılda 650 metrekareden 100 bin metrekarelik alanı yönetir noktaya ulaşması, Kolektif House’un pazarda çok hızlı yol aldığını ortaya koyuyor… 

Bina sahibi olma gibi bir çabamız yok 

 KOLEKTİF House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur’a sordum:      

- 9 yılda büyüme konusunda epey yol almış görünüyorsunuz. Şirket olarak ofis binası satın alma planlarınız var mı? Şu yanıtı verdi:       

- Kolektif House olarak mülk edinme gibi bir çabamız yok. Parayı açtığımız ortak kullanımlı ofis binalarında katma değer yaratacak işlere yatırmayı daha doğru buluyoruz.      

Yeri gelmişken şu noktanın altını çizdi:       

- Bizim tüm kira kontratlarımız TL ile. Hiç döviz riskimiz yok.       

Ardından ekledi:   

- Elimizdeki kontrat sayısı 4 bini buldu. 

Paylaşımlı ofis yüzde 20-40 tasarruf sağlıyor 

KOLEKTİF House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, COVID-19 pandemisinin “daha özgür bir iş hayatı”nın mümkünü olduğunu ortaya koyduğunu belirtti:         

- Rotasyonlu ve hibrit çalışma modeli kalıcı olarak benimsendi. Zamandan ve mekandan bağımsız, esnek çalışma modeli yaygınlaştı. Pek çok kurumsal şirketin ofislerini daha esnek alanlar ile yeniden tasarladığını bildirdi:        

 - Esnekliğin önem kazandığı, dijitalleşmenin, mobilitenin uzaktan çalışmanın öne çıktığı ve yerleştiği bu süreçte sunduğumuz çözümlere olan ihtiyaçlar arttı. Esnek ofis alanlarının şirketlere zamandan ve maliyetten tasarruf sağladığını vurguladı:         

- Ticari bir alan satın almak ya da uzun vadeli sözleşmelerle kiralamak yerine demirbaştan teknolojik altyapıya herhangi bir ön yatırım gerektirmeyen, birçok hizmeti bir arada sunan esnek ofis çözümleri ile şirketler geleneksel ofise kıyasla yüzde 20-40 tasarruf sağlıyor.      

Tasarımlarıyla ilham veren çalışma alanlarının motivasyonu ve verimliliği artırdığını kaydetti:         

- Şirketler esnek çalışma alanlarını tercih ederek çalışan memnuniyetini, motivasyonunu ve bağlılığını artırma noktasında avantaj yakalıyor. Gelinen noktada her ölçekteki kurum ve kuruluşlar sektörümüzün ortaya koyduğu modelleri daha çok tercih ediyor. 1 kişiden 1000 kişiye kadar startup ve kurumsal şirketlere stratejik perspektifle yaklaştıklarını ifade etti:        

 - Kurumun isteklerine, kurum kültürüne uygun şekilde lokasyonları hazırlıyoruz. Şirkete ve çalışanlara en optimum faydayı sağlayacak ofis çözümünü planlıyoruz. Ayda 1500’e yakın kurumsal şirketlerden talep aldıklarının altını çizdi:      

- Her geçen gün kurumsal şirketlerden gelen talep artıyor ve metrekareleri büyüyor. 

Büyük şirketler artık binalarda ‘deprem raporu’ görmek istiyor 

KOLEKTİF House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur’a bazı gayrimenkul şirketlerinden duyduğum bilgiyi aktardım:    

- Bazı yabancı sermayeli şirketler ofis kiralaması yaparken “depreme dayanıklılık raporu” görmek istiyormuş. Bulundukları iddialı binaların raporlarının şüpheli çıkması üzerine ofis değiştirenler varmış.      

Bunun üzerine şu bilgiyi verdi:    

 - Büyük şirketler, kendileri için yer belirleme, ofis kiralama hizmeti alacakları zaman bulduğumuz binalarla ilgili “depreme dayanıklılık” raporu soruyor. Biz de yerleri ona göre seçiyoruz.      

Ahmet Onur’la bu konuyu konuşurken aklıma 6 Şubat 2023 depremlerinden 1-2 ay sonra LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük’le yaptığımız sohbet geldi. Küçük, iş insanı Enver Gülalioğlu’nun düzenlediği sohbet buluşmasında mağaza yeri kiralama kriterlerinden birini paylaşmıştı:      

- Mağaza açmak üzere yeri belirlediğimizde binanın depreme dayanıklı olup olmadığını araştırıyoruz. Depreme dayanıklı değilse ve ille de o binada mağaza açmak istiyorsak, sağlamlaştırma teklif ediyoruz.       

Kahramanmaraş’tan örnek aktarmıştı:    

- Trabzon Caddesi’ndeki mağaza açtığımız binayı araştırdık, depreme dayanıksız çıktı. Bina sahibine güçlendirme teklifi yaptık, kabul etmedi. Bunun üzerine kendi kiraladığımız cepheyi güçlendirmeyi teklif ettik, sadece mağazamızın bulunduğu tarafı güçlendirebildik. Ardından fotoğrafı göstermişti:        

- Bakın, bulunduğumuz bina sabaha karşı olan Pazarcık depreminde yıkıldı. Bizim mağazanın bulunduğu köşede nispeten ayakta kalan bölüm var. Orası da güçlendirme yaptığımız kolonun bulunduğu yer. Vahap Küçük’le o sohbet sonrası yazdığım yazıda, bütün kurum ve kuruluşların bina, mağaza, ofis kiralarken “depreme dayanıklılık raporu” sormasının güçlendirmeleri hızlandıracağını vurgulamıştım. Henüz fazla olmasa da artık “deprem raporu” soranların sayısı artıyor… 

Büyük kurumların ofis kiralama ve iç tasarımını yapıyoruz     

KOLEKTİF House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, büyük şirketlerin ofis ve bina kiralama konusunda kapılarını çaldığını belirtti:     

- Biz şirketin, kurumun ihtiyacına göre yerin tespitini yapıyoruz. Kira sözleşmesini gerçekleştiriyoruz. Tasarlama ve binanın kullanıma hazır hale gelmesini de biz hallediyoruz.       

Kontrat yönetimi, hizmet ve bakımı üstlendiklerini bildirdi:    

- Şimdiye kadar 70 büyük firmaya yer danışmanlığı yapmışızdır.