5G ve 1000 yılın fırsatını kaçırmak
Ülkemiz insanının akıl birikiminden süzdüğü ve özdeyiş haline getirdiği sözlerden birinde “Göç geri dönünce topal öne geçer” denir. Özdeyişteki ‘topal’ sözcüğü, fiziki ve zihinsel eksikli olmayı, kendimizi yeterince donatmadığımız için toplumsal refah yaratmada başka toplumların ‘gerisinde kalmayı’ anlatır. Daha geniş bir bakış açısıyla yorumlandığında, fırsatları değerlendirmek için kırılma dönemlerinin yarattığı ‘fırsatlar’ için uyaran bir özdeyiş olarak da değerlendirilebilir.
Dünya genelinde ‘göçün geri dönüş’ yaptığı kritik aşamadan geçiyoruz. Mobil iletişimde 5G standardının üretim, ulaşım ve iletişim alanında köklü değişiklikler yaratacağını herkes kabul ediyor. Çok sayıda ülkenin 5G yatırımları gündemin ilk sıralarında yerini alıyor.
5G standardının oluşumunda büyük katkıları olan Prof. Dr. Erdal Arıkan’ın geçen haftaki yazıda paylaştığımız konferansında, ülkemizde “5G altyapısının hızla tamamlanması” çağrısı yaptığını aktardık.
Turquie Diplomatique‘ın Şubat 2020’deki 130’uncu sayısında Marianne Schneider-Fetsinger, Jue Wang, Yu Jie ve James Crabtree’nin ortak makalesinde 5G yatırımlarının ABD’de de ivedilikli sorunlardan biri olduğu belirtiliyor. ABD’nin 5G konuşlandırmalarını teşvik için düzenleyici reformları gündeme getirilmesi çağrısı yapılıyor. Yapay zeka için kaynak aktarılması öneriliyor. Akademi, endüstri ve hükümet laboratuvarları arasında işbirliklerinin de teşvik edilmesinin önemine değiniliyor.
ABD’de konunun uzmanlarının çağrıları karşılık buluyor. ABD Başkanı bir kararname yayınlayarak, yapay zeka çalışmalarının ‘ulusal güvenlik' sorunu olduğunu, teknoloji transferi, fikri ve sınai mülkiyet hakları ve inovasyon konusunda önderliği korumak için kaynak tahsislerinin önünü açıyor.
Daron Acemoğlu ve James A. Robinson’un, “Bir devletin kapasitesi amaçlarını gerçekleştirme gücüyle ölçülür” tanımlamasından yola çıkarsak, gelecek 10 yılda nesnelerin dönüştürülmesi, hareket ettirilmesi ve ihtiyacı olana eriştirilmesi mobil iletişimde 5G standardının bağlantı, iletişim ve işbirlikleri potansiyelinin değerlendirme düzeyine sıkı sıkıya bağlı hale gelecek. Eğer 5G’nın işlemci altyapısını, baz istasyonlarını, fiber optik hatlarını, sistemin yönetişim kalitesini bir bütün olarak ele alır; net bilgi edinir, etkin koordinasyon sağlar ve odaklanmayı becerebilirsek, devletimizin refah yaratma amacını gerçekleştirmede ciddi adımlar atabiliriz.
Siyasi söylemleri ve piyasa üst göstergelerini tartışmaya abanır, “ağaca bakarken ormanı gözden kaçıran” anlayışın tuzaklarına yakalanır, gerçek gündemi saptırır, yapay gündemlerle toplumsal enerjimizi israf edersek, tarihin önümüze serdiği 1000 yıllık fırsatları kaçırmanın vebalının altında eziliriz. 5G konusuna olan ilgimiz, ülkemizin geleceğine ilişkin kaygı ve sorumluluklarımızın da göstergesidir. Ülke bekasından yana olmayı asıl bu ölçünün terazisinde tartmalıyız.