4 bin 500 günle kıdem tazminatı

Resul KURT
Resul KURT İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK

Kıdem tazminatı, şüphesiz çalışma hayatında en fazla tartışma ve araştırma konusu olan konudur desek abartmış olmayız.

Bu nedenledir ki, hem okurlarımızdan gelen sorular ve hem de yazılarımızda sıklıkla kıdem tazminatı konusunu ele alıyorum.

1475 sayılı eski İş Kanunu’nun 14. maddesinde gösterilen fesih hallerinde, İş Kanunu’na tabi ve en az bir yıllık çalışması olan işçiye veya işçinin vefat etmesi halinde de bu işçinin hak sahiplerine işveren tarafından son brüt kazancına göre ödenmesi gereken paradır.

Kıdem tazminatı, hem belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçilere ve hem de belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçilere gerekli şartların olması durumunda ödenebilmektedir. Ancak, belirli süreli iş sözleşmelerinde, sözleşmede belirlenen sürenin kendiliğinden son bulması halinde veya tarafların anlaşarak sözleşmeyi sona erdirmelerinde kıdem tazminatı ödenmez. 

İşçiye, işe başladığı tarihten itibaren çalıştığı her tam yıl için 30 günlük giydirilmiş son brüt ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenmektedir. Bir yıldan artan süreler için aynı oran üzerinden hesaplama yapılması esastır. Brüt ücretin hesaplanmasında işçinin para ve para ile ölçülmesi mümkün olan iş sözleşmesiyle sağlanan menfaatler ile kanundan doğan menfaatler süreklilik arz etmesi koşuluyla dikkate alınmaktadır.

Kıdem tazminatı feshe bağlı haklardan birisi olmakla birlikte, iş sözleşmesinin sona erdiği her durumda talep doğmaz. Kıdem tazminatının söz konusu olabilmesi için iş sözleşmesinin Kanunda belirtilen şartlarla feshedilmesi gereklidir.

Buna göre; “İşveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II numaralı bendinde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri nedenler dışında iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,

İşçi tarafından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde sayılan nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,

Muvazzaf askerlik dolayısıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,

İşçinin bağlı bulunduğu kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, veya malullük aylığı yahut toptan ödeme alması amacıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,

Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda,

İşçinin ölümü sebebiyle iş sözleşmesinin son bulması halinde,

g) Sosyal sigorta yasalarında değişiklik yapan 4447 sayılı Yasa ile getirilen bir hükümle, 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,” işçiler kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar. 

Önemli tartışma konularından birisi de 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı olan her işçiye kıdem tazminatı verilip verilmeyeceğidir.

Sigortalılık süresi ve prim gün sayısının yanı sıra belirli bir yaşın tamamlanması da emeklilik şartlarından sayılmaktadır. 08/09/1999 tarihinden önce ilk defa sigortalı olan kişiler için 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı bulunan ve emeklilik yaşını bekleyen bütün işçilere kıdem tazminatı alabileceği yönünde yazı verilmektedir.

08/09/1999 tarihi ile 30.04.2008 tarihleri arasında ilk defa sigortalı olan kişiler için, sigorta yılı dikkate alınmaksızın 7000 prim günü ya da 25 yıl sigortalılık şartı ve 4500 prim günü ve,

01.05.2008 tarihi ve sonrasında ilk defa sigortalı olan kişiler için, 25 yıl sigortalılık şartı ve 5400 prim günü ile kıdem tazminatı alarak işten ayrılma hakkı bulunmaktadır. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar