350 bin kişiye istihdam sağlayan 80 bin kuaför-berber pandemiye nasıl direniyor?
Ülkemizde 26 bini kadın kuaförü olmak üzere, 80 bin kuaför salonu ve berber bulunuyor. Bu işletmeler 350 binin üzerinde kişiye iş imkanı sunuyor. 2,5-3 milyar TL civarında ekonomik değer yaratan bu girişimci sektör pandemi döneminde zorluklarla mücadele ediyor. Sektörün genelini kendi öz sermayesiyle çalışan küçük işletmeler oluşturuyor.
Normal zamanda kadınların yüzde 85’i kuaföre gidiyor. Kuaförler, paylaşma, sosyalleşme, psikolojik olarak kendini şımartma, kişiye özel yatırım, kısacası sosyal ve psikolojik iyiliğimiz için de önemli bir sektör. Karantina ve kısıtlama önlemleri yüzünden gelirleri azalan kuaförler-berberler, tüm zorluklara rağmen hijyen tedbirleri için gereken kurallarla uymaya ve ek harcamalar yapmaya devam ediyorlar.
Pandemi döneminde kuaförlere büyük destek veren L’Oréal Türkiye’nin Profesyonel Ürünler Genel Müdürü Gülşah Camcı Yılmaz’la geçen yılı değerlendirdik. Yılmaz, sözlerine “Sadece pandemi sürecinde değil son yıllarda yaşanan ekonomik zorluklara rağmen sektör, ilham verici, modern servisler verdi ve istihdamını korudu. Biz de onlara yenilikçi projeler sunmaya devam ediyoruz” cümlesiyle başladı.
Covid-19 sektörü nasıl etkiledi? L’Oreal olarak sektörü nasıl desteklediniz?
“Biz L’Oreal Profesyonel ürünler ailesi olarak kendimizi büyük bir amaca adadık: kuaförlüğün yücelmesi ve onların kadınlara ve erkeklere içlerindeki güzelliği ortaya çıkarması için en iyi servisi vermesi. Önce sağlık diyen ve bunu her fırsatta söyleyen hissettiren yaşayan bir şekilde hareketlerimizi şekillendirdik. Hem kendi hem de ortaklarımızın ve onların müşterilerinin sağlığını ön planda tutarak sektörün lideri ve en iyi partneri olarak çözüm ve dönüş için büyük bir hazırlık hareketi gerçekleştirdik. Sektörel dayanışma çok önemli. L’Oreal Türkiye olarak hemen harekete geçtik. Hızla sektörel konseyler organize ettik ve “Dönüşüm Muhteşem Olacak” isimli bir sektörel hareketi hayata geçirdik.”
Ne yaptınız bu proje kapsamında?
“Kuaförleri motive edici bu projeyle kendi B2B kanallarımız üzerinde sekiz binin üzerinde kuaför, 80 bin civarı erişim ile sektöre ulaştık. En ünlü kuaförlerden, alanında uzman diğer konuklara, Diyetisyenlerden, psikologlara, girişim uzmanlarından, sektörel fikir liderlerinden, motivasyon konuşmacılarına tüm canlı yayınlarda çok yoğun bir etkileşimle, büyük bir duygusal ve hedefte birliktelik yarattı bu proje. Hem salonlarımız açıldığında salona dönüş, hem de o zamana kadar ve sonrasında nasıl bambaşka bir servis anlayışıyla kuaförlüğü dönüştürüyor olacağız bunu sembolize eden, Komple bir motivasyon, birliktelik, değişim, birlikte güçlenme çalışma programıydı bu. Ekiplerimizin profesyonel sosyal medya hesaplarından yaptığımız yayınlar yarışmalar, üstüne online teknik artistik eğitimlerle de binlerce kuaföre de bu şekilde ulaştık.”
Sektörün STK’larıyla birlikte çalıştınız mı?
“Evet, kapalı gruplarda sektörün önde gelen 20 kuaför markası, Kuaförler Derneği ve profesyonel yayın grubu Estetica Türkiye ile birlikte konseyler kurduk bu konseylerde salonların nasıl açılması gerektiği hijyen standartları randevu sistemleri gibi konularda sektöre öncülük eden kararları birlikte aldık ve Bakanlıklarımıza sektörün yeni normale dönüş standartları için tavsiye çalışmaları sunduk. Tüm bu önde gelen kuaförlerin sosyal medya hesapları ve salonlarındaki uygulamalarla da sektörün standartlarını yükselttik. Salonlarımız tekrar açılmadan ve açıldıktan sonra da yine binlerce kuaföre hijyen eğitimleri verdik.”
Eğitim programlarınızda neler yaptınız?
Ücretsiz ilham verici eğitim ve gelişim video ve dersleriyle tüm sektöre büyük bir destek vereceğimiz, Online Eğitim Platformunuz LorealAccess’i 8 Haziran itibarıyle Türkiye’de açtık. Bu platform ile L’Oréal ile çalışan veya çalışmayan tüm kuaförlere eğitim veriyoruz. Tamamen ücretsiz olan bu platformda yüzlerce mesleki eğitimi şimdiden dört binin üzerinde kuaförümüze ulaştırdık ve bu sayı hızla büyüyor. Ekonomik olarak da salonlarımızı desteklemek için bizimle çalışan tüm salonlarımızın borçlarını kapalı oldukları dönemde dondurduk ve açıldığında da büyük kolaylıklar sağlayarak ödemeleri organize ettik.
Bu destek ve eğitim programlarına ek olarak, salondaki hijyen konusuna katkıda bulunmak, hem salonda çalışanların hem de salona gelen müşterilerinizin kullanması için L’Oréal Profesyonel Ürünler tarafından özel olarak üretilen beş bin el temizleme jellerini salonumuza ücretsiz gönderdik. “
Hijyen çok önemli bir unsur, başka neler yaptınız?
“Tüm bu çalışmalarla salonlarımız muhteşem bir hazırlıkla açılmalarıyla birlikte hijyen standartları konusunda hükümetin aldığı önlemlerin bile ötesine geçen uygulamalar yaptılar. Sektörümüz daha öncesinde bu konuda zorluklar yaşarken ilk defa neredeyse tamamı randevu sistemi ile çalışmaya başladı. Bu kuaförün hem müşterilerine daha güzel ve komple servis vermelerine hem de zamanlarını ve organizasyonlarını işletme olarak çok daha iyi yönetmelerine uzun vadede büyük destek olacak. Biz de salondaki hijyen standartlarını geliştirmek ve kuaförlerimizin müşterilerine güven vererek servislerini sunmaları için Diversey firması ile işbirliği içinde salonlarda hijyen konusunda kapsamlı bir koçluk eğitim ve gelişim sertifika programı kurduk; L’Oreal Beyaz Salon sertifikası ile kuaförlerimiz salonlarındaki farklı kontroller sonrasında bir sertifika alarak salonlarındaki hijyene ve hem müşterilerin hem ekiplerinin sağlığına verdikleri önemi ortaya koyabiliyorlar.”
Alınan önlemler etkin oldu mu?
“Saha ekiplerimiz ve kuaförlerimizden birbirine bulaştıran olmadı, bu bizim için çok kıymetli. Bu durum alınan önlemlerin ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Kuaförler özenle hizmet veriyor ve süreci güzel geçiriyor. Kuaförlerimizin müşterilerine verdikleri değeri, hijyen konusuna gösterdikleri özeni görebiliyoruz.
Geçen haftalarda konseylerimizi tekrar topladık, sektörün güncel soru ve ihtiyaçlarına göre çözümler üretmeye devam ediyoruz. Sektörümüz çok daha bilinçli ve değerini de hızla arttırıyor.”
Bu dönemde kapanan salonlar var mı?
“Kendi salonlarımız içinde maksimum yüzde 1-2 oranında kapanma görüyoruz. Ayrıca salonların birleşerek daha güçlü salonlara dönüştüğünü de gözlüyoruz. Genel sektöre bakarsak şu an yaklaşık yüzde 5-7 oranında kapanma ya da birleşmeler yaşanıyor. Servis sektörü olduğu için pandemi ile yaşadığımız süreçte kuaförlerimiz zorlanıyorlar ama sektör canlılığını sürdürüyor ve kendini geliştiriyor.”
Dünyadaki trendlerle ilgili yeni bir şey var mı? Yeni dönem için neler öngörüyorsunuz?
“Kadınlar bu olağandışı dönemde kendi bakımlarını yapmaya gayret etti. Kuaföre dönüşle birlikte kadınların artık daha estetik renklendirmeler beklediğini; teknik, profesyonel, artistik anlamda daha ilham verici uygulamalar beklediklerini görüyoruz. Kuaförlerimiz de süper bir atılım yapıyorlar sanatlarını ortaya koymada ve şu an kişiye özel, saçın yapısı, ten rengi ve müşterinin beklentilerine göre artistik ve teknik renklendirme servisleri çok daha yoğun olarak uygulanıyor.”
Eczacıbaşı Topluluğu’nda kadın gücü
Yılın ilk örnek güzel haberi Eczacıbaşı Topluluğu’ndan geldi. Kuruluş, üç önemli pozisyona, kadın yönetici atandığını duyurdu. Eylem Özgür topluluğun İnsan Kaynakları Grup Başkanlığı; Ayşe Dirik, Hukuk Başdanışmanlığı; Müge Satır Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Genel Müdürlüğü görevlerini üstlendi.
Kadınların çalışma hayatına katılması kadar, en üst pozisyonlarda görev yapmaları ve “Cam Tavanı” kırmaları çok önemli. Kadın gücüne güvenen, onlara yükselme ve potansiyellerini gösterme fırsatı veren Eczacıbaşı’nı kutluyoruz.
EYLEM ÖZGÜR
İş yaşamına 1999 yılında Aselsan’da Toplam Kalite Uzmanı olarak başlayan Eylem Özgür, Eczacıbaşı Topluluğu’na 1999 yılında Eczacıbaşı Holding bünyesinde İnsan Kaynakları Uzman Yardımcısı olarak katıldı. 2005-2013 yılları arasında Eczacıbaşı Girişim’de İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalışan Özgür, 2013-2019 yılları arasında tüm Tüketim Ürünleri Grubu kuruluşlarından sorumlu İnsan Kaynakları Direktörü olarak görev yaptı ve 2016-2018 yılları arasında ise bu görevinin yanı sıra Tedarik Zinciri Direktörlüğü görevini yürüttü.
1976 yılında doğan Eylem Özgür; lisans eğitimini 1998 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde, yüksek lisans eğitimini 2003 yılında İstanbul Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bölümü’nde tamamladı; doktora derecesini ise 2010 yılında aynı üniversitenin Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nden aldı.
MÜGE SATIR
İş yaşamına 1993 yılında Birleşik Alman İlaç’ta Üretim Planlama Uzmanı olarak başlayan Müge Satır, Eczacıbaşı Topluluğu’na 1996 yılında Eczacıbaşı-Baxter bünyesinde Proje Uzmanı olarak katıldı. 1997-2006 yılları arasında aynı kuruluşta sırasıyla Üretim Hizmetleri Şefi, Ürün Yöneticisi ve Uzman Ürün Yöneticisi olarak çalışan Müge Satır, 2006-2015 yılları arasında Eczacıbaşı İlaç Pazarlama’da sırasıyla Uzman Ürün Yöneticisi, Bölge Yöneticisi, Pazarlama Müdürü ve Pazarlama ve Satış Müdürü olarak görev aldı.
1969 yılında doğan Müge Satır, lisans eğitimini 1991 yılında Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı.
AYŞE DİRİK
İş yaşamına 2001 yılında Strasbourg Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde avukat olarak başlayan Ayşe Dirik, 2004-2006 yılları arasında Salans Hukuk Bürosu'nda, 2006-2013 yılları arasında Hergüner Bilgen Özeke Avukatlık Ortaklığı'nda avukat olarak görev yaptı. Dirik, Eczacıbaşı Topluluğu’na 2013 yılında Eczacıbaşı Holding bünyesinde avukat olarak katıldı.
1977 yılında doğan Ayşe Dirik, lisans eğitimini 1999 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Bölümü'nde, yüksek lisans eğitimini (LLM) ise 2003 yılında London School of Economics and Political Science’da Hukuk dalında tamamladı.