3. Global GastroEkonomi Zirvesi
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2020 yılı konseptini “Türk Mutfağı Yılı” olarak belirledi. Bakan Mehmet Ersoy, “Türkiye’nin lezzet haritasını çalışmamız gerekiyor. 2020’de 58 milyon turist, 40 milyar dolardan fazla gelir hedefliyoruz. Konaklama gelirimizin 10 milyar dolar, gastronomi gelirimizin ise 5 milyar dolar olduğunu görüyoruz. Bunların birbiriyle paralel olması lâzım” diyor.
Yani, çeşitlilikleriyle, eşi benzeri bulunmayan lezzetleriyle gastronomimizin dünyanın ilgi odağı haline dönüşmesi için hep birlikte seferber olmamız gerekiyor…
Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD), 25 Mart’ta düzenleyeceği 3. Global GastroEkonomi Zirvesi ile gastronominin, turizm ve ekonomiye yansımalarını masaya yatırmayı hedeflemiş. Bu arada son dakikada edindiğimiz bilgiye göre zirve koronavirüs nedeniyle 23 Eylül 2020 tarihine ertelendi.
Bu yıl, “Gastronomi Her Yerdedir!” temasıyla düzenlenecek buluşma öncesi; tanışma ve zirve hakkında bilgilendirme yapmak amacıyla TURYİD Başkanı Kaya Demirer ve Yönetim Kurulu Üyesi ve Global GastroEkonomi Zirve Komite Başkanı Ebru Köktürk Koralı ev sahipliğinde Frankie’de bir akşam yemeği verildi.
Bu yılki zirvenin odağında yer alan Trakya Bölgesi’nin lezzetleri, menünün tema’sını da oluşturuyordu:
İlik suyuna Malkara mercimek çorba (Brüksel lahanası, ayçekirdeği ve kabak çekirdeği içi, Brüksel lahanası yaprakları ile), lakerda fava (kereviz ve elma suyu, dereotu, rezene, soğan turşusu ve salata ile), Edirne ciğer tava (tarhun otu, sumaklı maydanoz salata, acı yağ ile), Trakya kıvırcık kuzu pirzola (İpsala iç pilavlı soğan dolması, köz köy biberi, Trakya eski kaşarı, ekşi manda yoğurdu ve hardaliye ile), ızgara deniz levreği (bakla, enginar sote, gelincik otu ızgara, kan portakallı sos ile) ve tatlı olarak sıcak irmik helvadan (ceviz dondurması, tuzsuz Trakya köy biberi ile) oluşan menü, keyifle yenildi.
İki yıldır düzenledikleri etkinliklerle “gastroekonomi” sözcüğünü literatüre soktuklarını kaydeden Kaya Demirer, zirvenin Türkiye için çok önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Demirer, “100. yıl hedefindeki ülkemizin katma değeri yüksek bir ekonomik güce dönüşen bu pazardan daha fazla pay alabilmesi gerekir. Türkiye, 2023 yolunda yıllık 50 milyon turist ile toplam 50 milyar dolarlık gelir hedefliyor. Geçmiş yıllardaki gelire baktığımızda bunun yaklaşık 34 milyar dolarına ulaşabildiğimizi görüyoruz. Biz, gastronominin de katkısı ile elde edilen yıllık turizm gelirinin yüzde 29’luk bir artışla 57 milyar 500 milyon dolara ulaşabileceğine inanıyoruz. Gastronomi, turizmin altın çocuğu ve aynı zaman da istihdamın da etkin silahıdır. Bunu çok daha iyi kullanmamız gerekiyor” dedi.
TURYİD’in 60 bin kişilik istihdam katkısı sağladığına da dikkat çeken Demirer, şunları söyledi:
“TURYİD olarak, 205 marka, bin 508’i yurt içi ve 486’sı yurt dışı restoran olmak üzere toplam 1994 restoranı temsil ediyoruz. Yeme-içme sektöründe yüzde 24’lük bir paya sahibiz. Geçen yıl ağırladığımız 150 milyonun üzerinde müşteri ile 20 milyar TL’lik ciroya ulaştık. Ayrıca işletmelerimizde çalışan 60 bin kişi ile de istihdama çok önemli katkı sağlıyoruz. Sektörümüzün istihdamdaki payı yüzde 8, ekonomideki payı ise 2. Rakamlar, ülkemizin ekonomisine yaptığımız katkıyı ortaya koyuyor.”
Düzenlenen etkinlikler sonrasında mutlaka yazılı veya dijital yayınlar yapılmasını ve katılamayanlar için konuşulanların kayıt altına alınmasını yıllardan beri savunuyorum… Bu zirvenin bir de kitabı olacağını öğrendiğim günden beri, heyecanla bekliyorum… Trakya mutfağını yaratan bin bir çeşit lezzeti bir araya getiren bu rehberin içeriği mutfak kültürü araştırmacısı ve yazarı Nilhan Aras ile Yerküre Yerel Çalışmalar Bilimsel Araştırma Kooperatifi uzmanları tarafından hazırlanmış. Ebru Köktürk Koralı, Zirve’de dağıtılacak kitabın dijital yayını için de çalışmaları sürdürdüklerini söyledi.
Ortaya çıkarılan eserin Trakya mutfağının hem ülke içinde hem de yurt dışında tanıtımında önemli bir boşluğu kapatacağını vurgulayın Koralı, dünya turizminde sürekli büyüyen gastro-turizm ve gastro-ekonomi içinde Türkiye’nin hak ettiği payı alabilmesi için rehberin önemli bir enstrüman olacağının altını çizdi. Ebru Koralı şöyle devam etti:
“Dünyada artık ne yediğimiz kadar, tabağımıza ulaşan gıdanın öyküsü de önemli hale geldi. Yerel tohum, kadim bilgi, doğa dostu ve geleneksel üretim dünya gastronomisinin temel unsurları. Biz de bu rehberle Trakya Bölgesinin tüm değerlerini Global GastroEkonomi Zirvesi vesilesiyle gastronomi dünyasına tanıtmayı arzuluyoruz.”
Evet, dünyaca ünlü pek çok ismi ağırlayacak etkinlikte yabancı konukların bilgi ve birikimlerinden faydalanırken biz de ülkemizin sahip olduğu değerleri 23 Eylül’de onlarla buluşturacağız. Zirvede gastronomiye dair A’dan Z’ye her şeyin konuşulacak…