2.5 milyon sensörden bilgileri alıyoruz, veriyi demokratikleştiriyoruz

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

KOÇSİSTEM ve KoçDigital ekibi, COVID-19 sürecinde şirketteki kameralardan elde edilen görüntü-veri akışına kafa yorup, bir uygulama geliştirmeye koyuldu:

- Kameralar üzerinden mesafe ölçümü yapmak mümkün. İki çalışma arkadaşı 1.5 metrelik mesafe kuralını ihlal ettiği anda bir alarm üretip uyarabiliriz. Aynı şeyi maske takmayanlar için de geliştirebiliriz.

Ekip konuyu KoçSistem Genel Müdürü ve The Boston Consulting Group (BCG) işbirliği ile yola çıkan KoçDigital Yönetim Kurulu Başkanvekili Mehmet Ali Akarca’ya açtı:

-Şirket içindeki kameralardan elde edeceğimiz görüntülerle maske takmayan çalışma arkadaşlarımızı bir uygulama ile belirleyeceğiz. Maske takmayanlara önce SMS, e-mail gidecek. 3 seferden daha fazla kuralı ihlal ederse yöneticisine bilgi gidecek.

Mehmet Ali Akarca, geçenlerde Genel Müdür Yardımcısı Evren Dereci’nin de eşlik ettiği görüntülü platformdaki buluşmamızda kameralardan sağlanan verilerle şirket içinde devreye alınan uygulamaları örnek gösterdi:

- Maske takmayanları kameralardan alınan veriler üzerinden uyarmak, tüm çalışma arkadaşlarımızı korumak açısından önemli.

Yine kamera verisinden şirket yemekhanesindeki yoğunluğu izlediklerini belirtti:

- Yoğunluk gördüğümüz anda yemek saatleriyle oynuyoruz.

Bu uygulamaları KoçSistem ve KoçDigital dışındaki şirketlere, müşterilerine taşıyıp taşımadıklarını sordum, yanıtladı:

-Elbette başka şirketlere tanıtım yaptık. Birkaç şirkette bu uygulamalarımız devreye girdi.

Veri bilimi üzerine Türkiye’nin önde gelen birkaç şirketine “mükemmeliyet merkezi” oluşturduklarını vurguladı:

-Şu anda ülkemizin en büyüm “veri bilimi” şirketiyiz. Verilerin sadece bize bağımlı olması gerekmiyor. Önemli olan beraber akıl üretmek.

“Nesnelerin interneti” konusunda bir platformlarının olduğunu kaydetti:

- Bu platform üzerinde şu anda 2.5 milyondan fazla sensör çalışıyor. Sensörlerden gelen veriyi analiz etmek gerekiyor.

Bu platformu geliştirmek için 6-7 yıldır çalıştıklarının, son 3 yılda bu alandaki yatırımlarını artırdıklarının altını çizdi:

-Türkiye’nin “nesnelerin interneti” konusunda mutlaka kendi platformlarına da sahip olması gerektiğini düşünüyoruz.

2.5 milyon sensöre Tofaş, Ford, Arçelik gibi sanayi devlerinin üretim bantlarındakilerin dahil olup olmadığını merak ettim, anlattı:

-Bir fabrikaya girin, fabrikanın her noktasından size bilgi gelir. Veri topladığımız 2.5 milyonu aşkın sensör sadece Koç Grubu şirketlerinde değil, hizmet verdiğimiz birçok şirkette yer alıyor.

“Nesnelerin interneti platformunun endüstri 4.0’ın ilk adımı olduğuna işaret etti:

- Ancak bu platformla “dijital ikiz” denilen sanal ortamdaki fabrikaları kurabiliriz.

Bu noktada şu iddiayı ortaya koydu:

- Biz aslında veriyi demokratikleştiriyoruz.

Ardından sürdürdü:

- 10 bin kişinin çalıştığı otomotiv fabrikasını düşünelim. Boyahaneden kaportaya çok farklı üretim alanları var. Veriler ayrı tezgahların üzerinde. Sistem kurarsanız veriler tek bir yerde toplanır, onlarla “ortak akıl” üretilir.

2.5 milyonu aşkın sensör, her an, her saniye ulaşan veri...

O verilerden üretilen “ortak akıl” yeni yaratıcılıklar ortaya koyar değil mi?

Oradan gelişen yeni yaratıcı fikir ve uygulamalar, tüm sektörlere, topluma açılınca “verinin demokratikleştirilmesi” hedefine de ulaşılmış olmaz mı?

Makine, MR’ı çekilen hastada COVID’i yüzde 97 görebiliyor

KOÇSİSTEM Genel Müdürü ve KoçDigital Yönetim Kurulu Başkanvekili Mehmet Ali Akarca, “makine öğrenmesi”nin sağlık alanında hangi kapıları açtığını şu örnekle paylaştı:

- COVID-19 şüphesi olan hastaların MR’ı çekiliyor. Hastanın COVID olup olmadığını yüzde 97 doğruluk oranıyla makine kendisi görebiliyor.

Makinelerin yüklenen verilerin yoğunluğuna göre daha çok öğrendiğini belirtti:

- MR dataları alınıyor, doktorlar ile birlikte çalışılıyor.

Makineye, "Akciğerin şurasında şöyle bir leke varsa tüberküloz, zatürre olabilir” bilgileri öğretiliyor. COVID-19’u da makine bu yöntemle görebiliyor.

Bu sistemi hastaneye kurduklarını, kanserle ilgili bir pilot çalışma yaptıklarını kaydetti:

- Aynı şekilde makineye akciğer veya başka bir organda tümöre rastlandığında onun kanser olabileceği bilgisi yükleniyor.

Bunun avantajına işaret etti:

- Makine sağlıkta hiçbir zaman tümüyle insanların yerine geçmeyecek. Makine, işleri hızlandıracak. Yığılmaları ortadan kaldırmaya yardım edecek. Sağlık personeline daha kaliteli vakit sağlayacak.

Sağlıkla ilgili bir çalışma gruplarının olduğunu vurguladı:

- Bu çalışma grubumuz sadece sağlık alanında hangi konularda daha fazla fayda sağlanabileceğine bakıyor.

Dijitalleşmede özel sektörün kamuyu yakalaması lazım

KOÇSİSTEM Genel Müdürü ve KoçDigital Yönetim Kurulu Başkanvekili Mehmet Ali Akarca, Türkiye’de dijitalleşmede kamunun özel sektörde daha önde olduğunu belirtip, ekledi:

- Özel sektörün dijitalleşmede kamuyu yakalaması lazım. Çünkü, kamu özel sektöre göre daha dijital.

Nüfusun yüzde 70’e yakınının e-devlet üzerinden hizmet kullandığını vurguladı:

- e-devlet’e girdiğiniz zaman pek çok farklı verinizi görebiliyorsunuz. Tapu kaydından vergiye kendi bilgilerinize ulaşabiliyorsunuz. Hukuki bir süreciniz varsa Adalet Bakanlığı’ndan izleyebiliyorsunuz. Nüfustan soyağacınızı çıkarabiliyorsunuz.

Böyle bir ortamın e-ticaret’te kurulamadığına işaret etti:

- e-ticaret’te herkes birey olarak kayıtlı. Bu Amazon için de geçerli, Türkiye’deki e-ticaret şirketleri için de geçerli. Aslında orada da veri konsolidasyonu sağlanabilse, e-ticaret bambaşka noktalara doğru yol alınır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar