2030 yılına kadar 200 bin şarj istasyonu hedefi
Gökçenur Ataman/Enerji Yatırımları Danışmanı
Emtia fiyatlarındaki yükseliş ve daha birçok krize rağmen elektrikli araç dönüşümü hız kesmeden devam ediyor. Paylaşılan son verilere göre, Haziran 2022’de dünya genelinde 913 bin tamamen elektrikli ve hibrit araç satıldı. Tamamen elektrikli otomobillerin pazar payı yüzde 12’yi aştı. Tahminlerine göre, 2030 yılına kadar, küresel olarak satılan aracın yaklaşık %25‘i elektrikli araçlar olacak. Elektrikli araçlar en büyük pazar payını temsil edecek, bunu otobüsler, kamyonlar ve minibüsler izleyecek. 2030'un sonuna kadar, küresel olarak yolda 100-110 milyon elektrikli araç olabilir ve bu sebeple enerji taleplerini karşılamak için şarj istasyonlarının artması ve altyapısının güçlendirilmesi gerekiyor. Elektrikli araçlar, esas olarak CO2 emisyonlarını azaltma yetenekleri nedeniyle küresel otomotiv pazarında talep görüyor ve sürdürülebilir mobilite sisteminin oluşturulmasına önemli bir katkı olarak tanıtılıyor. Günümüzde gücün çoğunluğu fosil yakıt kaynaklarından üretilmekteyken Elektrikli araçlar rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışmadığı sürece yeşile bir alternatif olmayacağı bilinmektedir. Fakat akıllı teknoloji yoluyla yenilenebilir enerjiyi ana şebekeye dahil etmek için, Elektrikli şarj istasyonu ve araç ile etkileşime girmesi gerektiği öngörülmektedir.
Asgari sermaye tutarı, 4.5 milyon TL
Elektrifikasyon eğilimi arttıkça, petrol şirketleri yatırım için farklı pazarlar arıyor. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde, elektrikli araçların şarj altyapısını güçlendirmek için önemli yatırımlar yapılacak. Yeni oyuncular, yeni iş modelleri ve yeni teknolojiler diğer endüstrilerden ortaya çıkan teknolojilerin benimsenmesi ile gelenekseli akıllı şarja dönüştürecek. Uluslararası şirketler hızla şarj alanındaki start-up'ları satın alıyor ve finanse ediyor ve mevcut benzin istasyonlarını Elektrikli şarj istasyonlarına dönüştürmeyi planlıyor. Petrol şirketleri yenilenebilir enerji teknolojilerine daha fazla yatırım yapıyor ama bunları Elektrikli şarj altyapısıyla entegre etmeyi planlıyor. Petrol şirketleri ayrıca ultra hızlı şarj, araçtan şebekeye, bulut bağlantısı vb. şarj ağlarını akıllı şarj altyapısına dönüştürmeyi hedefliyor. Araçlarda elektrifikasyon ile birlikte sektördeki ağırlığını iyiden iyiye artıran Çin, yakın gelecekte Avrupa, Japonya ve Amerika’daki rakiplerini daha fazla etkilemeye başlayacak. Türkiye ise Çin dahil birçok ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara getirilen ilave %10 gümrük vergisini muhtemelen yerli otomobil Togg‘a rakip Uzak Doğulu modellerin avantajını azaltmak için kullanacak. Türkiye’de elektrikli araç şarj ağına katılan lisans sahibi firma sayısı 122 oldu. Türkiye şarj istasyonları işletmeci lisans şartları, 2 Nisan 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Ülkemizin elektromobilite alanında en hızlı büyüyen sektörlerinden Şarj istasyonları, bu sayede kanuni bir altyapıya ve standartlara ulaşmış oldu. EPDK’nın yayınladığı yönetmelik ve Sanayi Bakanlığının duyuruya açtığı teşvik ve destekler ile sektörde oldukça talep gördü. Buna göre ilk adımda; Şarj ağı işletmecilik lisans başvuru bedeli 300 bin TL, tüzel kişiler asgari sermaye tutarı, 4 milyon 500 bin TL olarak belirlendi.
En az %50’sinin, DC 50kW ve üzeri güçte
Lisans sahibi şarj istasyonu işletmecisinde 6 ay içerisinde en az 50 şarj ünitesi ile en az 5 farklı ilçede şarj ağını oluşturulması beklenmekle beraber Şarj ağı içerisindeki ünitelerin en az %5’i ile otoyol üzerindeki ünitelerin en az %50’sinin, DC 50kW ve üzeri güçte olması şartı koyuldu. Şarj ağı lisans sahibi işletmeci, üçüncü tarafların şarj istasyonu kurma ve işletmesi için sertifika verebilir ayrıca Şarj bedeli, araca aktarım yapılan birim enerji fiyatı üzerinden (kWs) yapılır. Önceden dakika bazlı fiyatlama yapılıyordu. Şarj istasyonları ihtiyaç duydukları enerjiyi lisanssız elektrik kapsamında üretebilecek olması ve fazla elektriği depolayacak tesis kurabilme fırsatını da beraberinde getirmektedir. Şarj ağı işletmecisi hizmet modelinde sadakat sözleşmesine yer verebilecek. Üyelerine şarj hizmetini %25 indirimli sunabilecek. Her ne ad altında veya yöntemle olursa olsun ticari faaliyet göstermeyen özel şarj istasyonlarının ve kullanıcıların kendi ihtiyacı için kurduğu şarj ünitelerinin bir şarj ağına bağlanmaları zorunlu olmamakla beraber lisans en fazla 49 yıla kadar veriliyor. Bu modelde şarj şirketleri, müşterilere (otopark, alışveriş merkezleri, okullar vb.) hizmet sunmaya odaklanıyor.
Tüm dünyada elektrikli araçlara dönüşüm hızlanırken, Türk tüketicisinin en büyük kaygılarından biri olan şarj istasyonu sorunu çözecek yatırım atağının artış göstermesiyle Türkiye’deki şarj istasyonu sayısının 2030’a kadar 200 bin adede yaklaşacağı öngörülüyor. EPDK’dan lisans şarj ağı işletmecisi üçüncü kurumları yetkilendirebilir veya kendisi işletebilir veya üçüncü taraflara işlettirebilir. Şar ağı işletme lisansı alan şirketler için EPDK tarafından hayata geçirilecek olan aplikasyon ile lisansa sahip şirketlerin konumlarını, fiyatlarını yansıtacağı bekleniliyor. Lisanssız elektrik üretim yönetmeliği kapsamında elektriğin maliyetini düşürecek çözümler EPDK tarafından kabul görüyor. Şebeke yerine HES ve RES çözümleri ile şarj istasyonu işletmecileri daha ucuz maliyetli elektriği tüketiciyle buluşturuyor. Öte yandan aylık mahsuplaşma uygulaması sektör için avantaj sağlıyor. 10 yıla kadar Uygun maliyetli bir şarj altyapısı ortaya çıkacak mı? Aşılması gereken ekonomik ve finansal zorluklar olacak fakat İyi haber şu ki, üreticiler, kamu hizmetleri ve diğer taraflar, şehirlerarası ve şehir içi ücretlendirme seçenekleri geliştirmek için hızla ilerliyor, ancak önemli düzenleyici ve finansal karmaşıklıklar yaygınlaşmayı geciktirebilir.