2025’ten beklentilerimizi yönetmek
Sevgiliye; 3 vaat et, 4 ver. Senden iyisi yoktur. Yine aynı sevgiliye; 10 vaat et, 8 ver, senden kötüsü yoktur. Üstelik 8, 4'ün 2 katı olmasına rağmen... Buna, beklenti yönetimi diyoruz. Ekonomideki karşılığı şu; "Önce beklenti oluştur ve sonra bu beklentiyi yöneterek istediğini yaptır." Çünkü her şey algıya dayanıyor ve algılar da bir süre sonra gerçeğe dönüşüyor.
Dünya, çeyrek yüzyıldır beklenti yönetimini, (expectation management), yalnızca ekonomide değil, siyaset, sosyoloji ve yönetimde de uyguluyor. Vaat edilen geleceğin benimsenmesi ve toplumun bu beklentilere uyması, iletişim devriminin de katkısıyla, "kullananın elinde", mucizeler doğurabiliyor.
İşe güven oluşturarak başla
2025’ten beklentileri yönetmenin gücü ve enerjisi, bu yılın dinamiklerine bağlı… Eğer 2025 zor geçecek diyorsak, bundan olumsuzluk çıkarmak yerine, tedbir setini güçlendirmeyi anlayabiliriz. Gerek şart kendimize güven olsa da yeter şart; "beklentinin" hayatın pratiğiyle çelişmemesidir.
Aklı dışarıda bırakan hiçbir beklenti, sürdürülebilir olamadığı gibi işe de yaramıyor. 2025’ten beklentiyi yönetmek, sadece umut beslemekle olmaz. Olası gelişmeleri listeleyip, bunların gerçekleşme ihtimallerine göre önceliklendirmek ve bunlara yönelik eylem planı hazırlamak şart.
İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…
Yönetici 2025’ten ne beklemeli?
Evet. Aynı şirketin tepe yöneticisi, çalışanından daha fazla beklenti yönetimi ustası olmak zorundadır. Neticede onlarca, yüzlerce çalışanın kurumdan, kendisinden, hayattan, kariyerden beklentileri vardır. Genelde herkesin isteğini karşılayan yöneticiler değil, bunları doğru dozda yönetenler sevilir, sayılır.
Kent yöneticisi ne yapmalı?
Kent yöneticilerinin 2025 beklenti yönetimi, daha hassas ve daha karmaşık yapıdadır. Kentin lideri, hemşerilerinin beklentilerine "doğru dozda" karşılık veremez ise, ağzıyla kuş tutsa, yaranamaz. Nice belediye başkanı bilirim, güven üzerine inşa ettiği beklenti yönetimiyle yeniden seçilebilmiştir.
not/ Beklentiyi yönetemezsen ağzınla kuş tutsan dahi yaranamazsın
Gelecek, beklentilerin gerçekleşmesi üzerine inşa edildiğinde, hayat daha kolay akar. Yarını kestirmek zordur. Nitekim yarın, hiç kimseye vaat edilmemiştir. Onu yarına dair hazırlık yapan, planı olan ve beklenti oluşturanlar kestirebilir. 2025 yeni bir yıldır ve bize ne getireceğini yaşamadan bilemeyiz.
Fakat olan biteni göz önünde bulundurur, mevcut trendleri analiz edersek, geleceğe doğru bir patika oluşturabiliriz. Bunu bir kez yaptıktan sonra, anlık gelişmelerin beklentilerimize ne kadar uyduğunu görerek, düzeltmeler, revizyonlar yapabiliriz. Sonuçta hayatın dinamiği de zaten bu yöntemi içerir.
Eğer enflasyonu çözmek istiyorsan, parasal tedbirler yetmeyecektir. Hatta maliye, bütçe politikaları da devreye alınsa, başarı sağlanamayacaktır. Zira insanların 2025’te enflasyonun düşmeyeceğine dair beklenti kırılmamıştır. Fiyatlar daha artacak beklentisi varken, 40 merkez bankası gelse, çözemez.
Burada yapılması gereken halkın 2025 beklentileri içine “fiyatlar hız kesecek” algısını yerleştirmektir. Bu da anca sözle değil, eylemle olur. Çocuklara bakın; onlar sizin dediklerinizi dinlemez, sadece yaptıklarınızı yineler. Eğer kamu, kendisi tasarruf edeceğini gösterebilirse, beklentiler değişecektir.
Neticede ekonomi yönetimi, 2025’te işlerin yoluna gireceği beklentisini oluşturamazsa ağzıyla kuş tutsa dahi politikaları netice vermeyecektir. Zira beklenti oluşturulmamış, 2025 te ziyan edilmiştir.