2025 fiyatlamaları

Orkun GÖDEK
Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Bir süredir bu köşede maalesef sizlerle birlikte olamıyorum. Yeni yılın başlaması, masanın bu tarafında yer alan bizler açısından yeni stratejileri belirlemek görevini de beraberinde getiriyor. Elbette bir önceki yılın geniş çaplı muhasebesi ve hatalarından ders alarak.

Geride kalan hafta ile birlikte ekip olarak 2025 Strateji Raporumuzu yayımladık. Bizim geleneğimizde, zamanlama olarak Ocak ayının ikinci haftası gibi rapor zamanlamasını ayarlamak yer alır. Kasım-aralık gibi yayımlanan global raporların aksine, yerel varlık fiyatlamalarını da makro gidişatını da kestirmek kolay değil. Bu nedenle projeksiyonu tam anlamıyla mantıklı bir çerçeveye oturtmak için birden fazla girdinin sonucunu değerlendirmek zorunda kalıyorsunuz. Keza içerisinde yaşadığımız coğrafyanın koşulları da malumunuz.

Birçok meslektaşımızın da yıllık raporlarının gelmeye başladığını görüyoruz. Hepsini aynı detayda inceleme şansım henüz olmasa da genel hatları üzerinden baktığımda, paralel eksende hareket ettiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Bu yıl sektör genelinde beklentilerin birbirine çok fazla yakınsama göstermesi, bir nevi beklentilerin de makro tarafta çıpalanmaya başladığının işareti. Bir diğer örneği de BIST cephesinden verebiliriz. 12 ay sonrası için belirlediğimiz hedef fiyatımızın işaret ettiği seviye 14000. Banka aracı kurumları başta olmak üzere, sektörün diğer paydaşlarından gelen rapor ve değerlendirmelerin de bu seviye etrafında şekillendiğini ekleyelim. Elbette şirketlerin kar görünümlerine yönelik beklentiler ana belirleyicilerden birisi. Diğeri ise makro projeksiyonların patikasında ciddi paralellik olması. Tüm bunların bileşimi BIST için eder fiyat beklentilerini birbirine yakınsatıyor. 

2025 için Türkiye büyüme performansının yüzde 3 seviyesinde şekillenmesini bekliyoruz. Riskleri, aşağı yönden ziyade yukarı tarafta görüyoruz. Enflasyonda, meslektaşlarımıza kıyasla biraz daha temkinliyiz; yüzde 30’lu seviyelerde patinaj olmasını bekliyoruz. Yılın ilk yarısında yüzde 35 bölgesine doğru yönelim, muhtemelen kolay ve hızlı olacak. Baz etkisinin ilk birkaç ayda lehimize çalışacağını ekleyelim. Devamında ise patinajın boyutunu ve süresini kestiremiyoruz. Ana gerekçemiz ise, son 3-4 yıldaki enflasyon eğiliminin ciddi anlamda bozulması. Davranışlar ve beklentilerdeki kontrolsüzlük her ne kadar Mayıs 2023 öncesi şiddetinde olmasa da yine de arzu edilen düzeyde değil. Şayet 2024’te büyüme tarafında çok daha fazla ödün verebilmiş olsaydık, buraya yönelik beklentilerimizde temkin katsayımızı düşürebilirdik. Kim bilir, belki de fazla ihtiyatlı davranıyoruzdur? Dileriz ihtiyatlı kalarak sapma gösteren biz oluruz ve < yüzde 30 eğilimi kolay ve kalıcı şekilde gerçekleşir. Cari açıkta 2024’e kıyasla biraz genişleme ve fakat yönetilebilir düzeyde kalmasını bekliyoruz. 15-20 milyar dolar arasına yönelim sürpriz ve Türkiye açısından da sorun olmaz. Sektör-şirketler tarafında, Model ve Döngüsel Portföylerimiz nezdinde “dinamik uzun vadeli bakış açısı” temelinde hareket etmeye çalıştığımız için, ciddi bir farklılığımız bulunmuyor. Kısmen banka ağırlığımızı artırmak istediğimizi ekleyelim. Yılın ilk yarısında XBANK’ın ve BIST 30’un avantajlı tarafta kalacağını düşünmeye devam ediyoruz. Genel konsensüsün de bu şekilde olduğunu ekleyelim.

Global tarafı kestirmekte güçlük çekiyoruz. Bir çekimser tarafımız da meslektaşlarımıza kıyasla buradan geliyor. Fed için eylül ayından bu yana “kalitesine yakışmayacak şekilde iletişimde problem yaşadığını ve hatalı davrandığını” düşünüyor ve söylüyoruz. Bunu da projeksiyonlarımıza yansıtmaya çalıştık. Fed’in yeni ABD siyasetinin gölgesinde ciddi anlamda zorlanabileceğini değerlendiriyoruz. Kaldı ki makrodaki tablonun da faiz indirimlerinde ivme ve boyut olarak elini rahatlatmaktan uzak kaldığını ekleyelim. 10y vadeli tahvilde faizin yüzde 4,80’e gelmesi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler evreni için bir sorun. Tabii bizim için de. Maliyet-fon akımı sorunsalını yönetmek 2024’ün ikinci yarısı kadar kolay olmayacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Nasıl başlarsa? 04 Şubat 2025
Faydasız negatif sürpriz 24 Aralık 2024
Kısa vadeli beklentiler 10 Aralık 2024
Yeni “farklı dönem” 26 Kasım 2024