2024’te kilosu 1,5 dolar’dan 174 milyon ton mal ihraç ettik

H. Bader ARSLAN
H. Bader ARSLAN

2024 yılında Türkiye 174,2 milyon tonluk mal ihracatı gerçekleştirdi. Her bir tonluk satışımız karşılığında, yaklaşık 1500 dolar ihracat geliri elde ettik. Kilogram başına fiyatımız ise 1,50 dolar oldu. 2023’teki ihracatımız 161,3 milyon ton ve bunun ortalama kilogram fiyatı 1,58 dolardı. Yani sattığımız mal miktarında artış, ortalama fiyatında ise düşüş yaşandı.

Kilo başına ihracat fiyatlarını rasyonel bir şekilde analiz etmek için en az üç farklı perspektiften değerlendirme yapmamız gerekiyor.

Bunlardan birincisi diğer ülkeler ile kıyaslama. Tabloda bazı ülkelerin güncel kilo başına ihracat fiyatlarını görebilirsiniz.

 

Sadece ortalama fiyatın ne olduğu açısından kıyaslama, eksik bir analiz olur. Örneğin, “Türkiye’nin kilo başına ihracat fiyatı 1,50 dolar, Almanya’nın ki 4,7 dolar; bu durumda Türkiye’nin fiyatları çok düşük ve bu bizi zayıf kılıyor” demek de doğru değil; “Bizdeki fiyat Norveç’in iki katı, onlardan daha iyiyiz” demek de. Bunun nedeni bazı ürünlerin miktar bazında toplam ihracattan büyük pay alıyor olması. Örneğin Türkiye’nin 25’inci fasıldaki (toprak, taş, çimento, kireç vb) ihracatı 38 milyon ton. Yani toplam ihracatımızın miktar bazında yüzde 22’si. Bu ürünlerin fiyatı son derece düşük olduğu için ortalama fiyatı aşağı çekiyor. Norveç için de durum, petrol nedeniyle çok benzer.

Bu bizi ikinci aşamaya geçiriyor: ürün bazlı değerlendirme. Kendi fiyatlarımızı başka ülkeler ile kıyaslamak için genel ortalama yerine sektör/ürün bazlı karşılaştırma yapmak daha net  bir resim görmemizi sağlar. Örneğin bizim mobilyada kilo başına fiyatımız 3,58$ iken Çin 4,47$, İspanya 6,94$, Vietnam 6,43$, Polonya 3,58$ gibi.

Üçüncüsü, ülkenin ihracat fiyatlarını tek bir yıl için değil, daha uzun vadede incelemek. Türkiye’nin 2001’den bu yana gerçekleştirdiği ihracatın miktarını ve birim fiyatını grafikte görebilirsiniz.

Uzun vadeli bir açıdan baktığımızda yurtdışına gönderdiğimiz mal miktarının istikrarlı bir şekilde arttığını; 2001’de 41 milyon ton iken bugün 174,2 milyon tona ulaştığını görüyoruz. Bu, muazzam bir yükseliş. İhracat fiyatlarımızda ise durum biraz farklı. Bu göstergede de güzel bir gelişim var ancak; 2015’ten sonra yataya dönen bir seyir dikkat çekiyor.

Acaba, 2015’ten sonraki bu yataya yakın seyir Türkiye’ye özgü bir durum mu? Hayır.

Aşağıdaki grafik imalat sanayi ihraç ürünlerinin fiyat gelişimini endeksler bazında Dünya ve Türkiye için gösteriyor. Endekslerin baz yılları farklı. Bu nedenle değerden çok, iki veri arasındaki hareket uyumuna bakmamız yeterli ve hareketlerde net bir benzerlik var. Dolayısı ile Türkiye’nin ihracat fiyatlarındaki seyir, Dünya ortalamasına yakın bir performansa sahip. Ama detaylara girersek; bizden daha iyi olan ülkeler de var, daha kötü olanlar da.

Peki neden daha iyi bir performans gösteremiyoruz?

Bu da başka bir yazının konusu olsun…

 

Yurtiçi Veriler

25 Mart 10:00: Reel kesim güven endeksi

25 Mart 10:00: Kapasite kullanım oranı

27 Mart 10:00: İşgücü verileri

28 Mart 10:00: Ekonomik güven endeksi

 

Yurtdışı Veriler

25 Mart 17:00: ABD-CB tüketici güveni

26 Mart 15:30: ABD dayanıklı mal siparişleri

27 Mart 15:30: ABD büyüme verileri

28 Mart 15:30: ABD PCE fiyat endeksi

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar