2024’de 7.4 trilyon lira vergi toplanacak ama 2.2 trilyon lira vergiden de vazgeçilecek…
Geçen haftaki “Vergiyi toplamıyoruz, harcıyoruz” başlıklı yazımız oldukça ilgi toplamış.
Bir yandan kavramın ne olduğu anlaşılmış ve bir yandan da vergi harcaması yoluyla azalan vergi geliri tutarları hakkında bilgi edinilmişti. O yazımızda 2023 yılında toplanacak verginin yaklaşık bir çeyreğinden vazgeçildiği belirtilmişti.
Bu vesileyle 2024 Merkezi Yönetim Bütçe Teklifi’ne bir göz atalım dedik. Vergi harcamalarında frene basmak yerine gaza basıldığını ve vergide iç kanamanın devam ettiğini gördük.
Yazımızda da belirttiğimiz üzere “vergi harcamaları”, ya vergi matrahını düşürme veya vergi borcunu azaltma amacına yönelik olarak; vergi iskontosu, vergi indirimi, vergi istisna veya muafiyetleri, vergi teşvikleri, vergi iadeleri, vergi ertelemesi, vergi kredisi, mahsup ve idare, indirimli oran gibi adlarla adlandırılan bir maliye terminolojisidir.
Yani bazı mükellef gruplarının belli amaçlara yönelik olarak vergi yükünü azaltmak, teşvik etmek, yönetimi kolaylaştırmak amaçlı istisna, muafiyet ve indirimlerdir. Bir başka anlatımla vergi yükümlülüklerinin azaltılarak devlet yardımlarının doğrudan bütçe yerine vergi sistemine yönlendirilmesidir. OECD tanımına göre de geniş anlamda vergi harcamaları, bir vergi normunun veya kriterinin dışında kalan imtiyazların tümüdür.
Bu kısa hatırlatmadan sonra 2024 yılı bütçesine göre vergi harcamalarının seyrine bir bakalım.
- 2006 yılında GSYH’nın yüzde 1.08’ini oluşturan vergi harcamaları 2019 yılında yüzde 4’ün üzerine çıkıyor. 2024’den itibaren de yüzde 5’in üzerine yükseliyor.
- 2006 yılında vergi harcamalarının kamu harcamaları içerisindeki payı yüzde 5’e yaklaşırken, 2019 yılında da yüzde 18’e ve 2024 yılında da yüzde 20’ye yükseliyor. Bu tablo da 13 yılda vergi harcamalarının kamu harcamaları içindeki yapının yaklaşık 4 kat arttığını gösteriyor.
- Öte yandan 2006 yılında vergi harcamalarının toplam vergi gelirleri içerisindeki payı yüzde 6’yı aşarken bu oran 2019 yılında da yüzde 26.51’e yükseliyor. 2024 yılında da yüzde 30’a dayanıyor.
Şimdi de 2024 yılı merkezi yönetim bütçe kanunu teklifinin (B) cetveli elinde yer alan vergi harcamalarının vergi türleri itibariyle dağılımına bakalım.
Yukarıdaki tabloda yer alan rakamların hangi vergi düzenlemeleriyle ilgili olduğunun sayfalar dolusu listesi var. Listede, her bir vergi kanununun hangi maddesinin ve hangi başlığının vergi harcaması kapsamında olduğu yer alıyor. Hatta vergi kanunları dışındaki diğer kanunlarda da vergi ile ilgili indirim, istisna ve muafiyetlere de yer veriliyor. Örneğin Gelir Vergisi Kanunu’nda toplam 63 maddenin vergi harcaması kapsamına girdiği gösteriliyor; Gelir Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde yer alan esnaf muafiyeti ilk sırada bulunuyor. OYAK Kanunu, YÖK Kanunu gibi kanunlarda da gelir vergisi ile ilgili düzenlemeler sıralanıyor.
Anlayacağınız 2024 yılında 600’ü aşkın vergi kanununda ve diğer kanunlarda vergi ile ilgili indirim, istisna ve muafiyetlere yer verilmiş bulunuyor. Korkunç ve açıkçası utanılacak bir sayı.
Hatta 2025 ve 2026 yıllarına ilişkin tahminlerde de vergi harcamaları rakamsal olarak yer alıyor. 2025 yılında vazgeçilen vergi tutarı 2,8 trilyon lira ve 2026 yılında da 3,2 trilyon lira olarak hesap edilmiş bulunuyor.
Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere; 2024 yılında devlet, toplamak için çırpındığı vergilerin yüzde 30’undan bir çırpıda vazgeçiyor. Gerçek bir “iç kanama”!...
Vergi bürokrasisi bu kanamayı durdurma konusunda istekli. Hatta çalışmalarının olduğunu da duyuyoruz. Ama siyasi otorite bir türlü bu hovardalıktan vazgeçmiyor. Vergideki bu çarpıklığa; neredeyse 1.5 – 2 yılda bir yapılan vergi afları da eklendiğinde verginin ne adaleti kalıyor, ne de
kültürü!...
Oysa vergi, zorunlu bir araç ve daha çok da demokrasisi gelişmiş ülkeler için anlamlı ve önemli bir güçlü silah.