2024 uykuların kaçacağı bir yıl olacak
2023 yılında yaşanan ve birçok kimseyi “insanlık nereye gidiyor” diye düşündüren gelişmelerden sonra 2024 yılı için biraz daha iyimser temennilerde bulunmak isterdim ama ne yazık ki bunu yapacak durumda değiim, çünkü 2024 yılı da çok çalkantılı geçmeye aday görünüyor.
Soğuk Savaş sonrasında Batı dünyasında estirilen iyimser havaya kapılıp dünyada savaşlar çağının kapandığına ve küresel kalkınma çağının başladığına inanmış olanlar için 2023’de yaşananlar zaten yeterince sarsıcıydı ama 2024 için iyimser olmak da çok zor ne yazık ki.
Küreselleşme demokrasi getirmedi
Soğuk Savaş’tan galip çıkan Batı’nın iki temel vaadi vardı dünyaya. Birincisi kapitalizmin ilk kez gerçekten küreselleşmesi ve Çin’in de bu kervana katılması dünyada ekonomik kalkınmanın yaygınlaşmasını ve hayat stardardının yükselmesini sağlayacaktı. Bunun uzantısında liberal demokrasinin de küreselleşeceği umuluyordu.
Kapitalizmin küreselleşmesi gerçekten de dünya ekonomisinin yapısını değiştirdi ve Çin ABD ile boy ölçüşebilecek bir ekonomik güç haline geldi. Ancak bu söz konusu ülkelerde liberal demokrasinin yaygınlaşmasını sağlamadı. Pek çok ülkede seçimli sisteme geçildi ama seçimler birçok ülkede çoğulcu demokrasinin gelişmesini değil otoriter ‘tek adam’ rejimlerinin kökleşmesini sağlayan bir araç haline geldi.
2024’de 50 ülkede seçim var
2024 yılında dünya ekonomisinin %60’ını kapsayan 50 ülkede 2 milyarın üstünde seçmenin katılacağı genel seçimler yapılacak. Başta ABD ve Rusya olmak üzere Hindistan, Endonezya, Meksika, Güney Afrika’da ve 27 Avrupa Birliği ülkesinde sandığa gidilecek. Rusya’taki seçimin Putin’ın bir gövde gösterisi olmanın ötesine geçmeyeceği belli ama ABD dahil diğer ülkelerde de seçimlerin demokrasinin geleceğini nasıl etkileyeceği tartışılıyor.
ABD’de Trump’ı seçimi kazanması halinde demokrasinin nasıl etkilenecği tartışılırken birçok Avrupa Biriği ülkesinde de aşırı sağdaki partilerin güç kazandığı görülüyor. Yoksul Afrika ülkelerinde de askeri darbeler yeniden moda olmaya başladı.
Karamsar tahminler yaygınlaştı
Bu ortamda 2024 yılı için iyimser tahminde bulunan bir uzmana rastlamak çok güçleşti çünkü otoriter tek adam rejimlerinin popularite kazanması, seçimle iktidara gelmiş olan liderlerin ülkelerini savaşa ve maceraya sürüklemek eğimini artırdı. Rusya’da Putin’i İsrail’de Netenyahu’nun izlemesi ve savaşın bir siyaset aracı olarak kullanılması jeopolik gerilimleri körükledi. İsrail’in bütün konvansyonları çiğneyen son saldırısı karşısında Birleşmiş Milletler’in aciz kalması da dünyadaki karamsarlığı daha da artırdı.
Financal Times gazetesinin konunun uzmanları arasında düzenlediği toplantıya katılan Avrasya Grubu adlı thinktank kuruluşunun başkanı olan Ian Bremmer Japonya gezisi sonrasında yaptığı açıklamada şunları söylüyor: “Japonya’da bile Trump geri gelirse paniği var. Biden dört yılda ABD’deki siyasi havayı değiştiremedi, düşmanlığı yıkamadı, gene meşruiyet tartışması olacak. Dünyanın en güçlü demokrasisinde sorun var. Tabii süregelen savaşları da unutmayalım.”
Financial Times’ın tanınmış ekonomi yazarı Martin Wolf da şunları söylemiş aynı toplantıda : “ Gelecek yıl ABD’de seçim,var, her şey olabilir 2024’de, yeni bir savaş da çıkabilir, hatta nükleer savaş da çıkabilir, yeni bir pandemi de yaşanabilir, Avrupa Birliği’nin dağıldığını bile görebiliriz.“
İçinizi daha fazla karartmamak için 2024’ün her şeye rağmen gönlünüzce geçmesini temenni ederek bitireyim yazımı.