2023 Yılında elde edilen kâr paylarında vergileme

Bumin DOĞRUSÖZ
Bumin DOĞRUSÖZ HUKUKA GÖRE

Geçen yıl 2022 için yazmıştım. Bu defa yazımı 2023 yılında sermaye şirketlerinden gerçek kişi pay sahiplerince elde edilen kâr paylarının beyanına, istisna olan kısmının belirlenmesine ve yıllık beyanname konusu yapılmasına ilişkin kurallara ayırdım.

Kâr dağıtımı, gerçek kişilere yapıldığında stopaj ve bazı koşullarla yıllık beyan yükümlülüğünü getirmektedir. Şirketler bazen bu yüzden bazen de şirketin mali yapısının güçlendirilmesi yahut yatırımları için kaynak oluşturmak amacıyla kâr dağıtmayarak kârı yedek akçelere veya genel kurul kararı ile oluşturulan fonlarına eklemeyi tercih edebilmektedirler.

Kârı dağıtmak mı iyidir, yoksa şirkette tutmak mı iyidir? Bu soruya ancak şirket bazında karar verilebilir. Ancak önümüzdeki süreçte bu yolda verilecek kararı etkileyecek bir faktör de vergi olacaktır. Şirketlerin dağıtılmamış kârları üzerine, dağıtıldığında mahsup edilmek üzere bir stopaj yükü getirilmesinin düşünüldüğüne dair dedikodular giderek artmaktadır. Ancak böyle bir stopajın şirketler için bir nev’i servet vergisi niteliğinde olup olmayacağı ise tartışmalıdır.

Neyse biz dedikoduyu bırakıp konumuza dönelim. Şirketler bazen dağıtılacak kâr miktar veya oranını, ortaklarının veya büyük ortağın alacağı kâr payının beyan sınırının altında kalacak şekilde belirlemeye özen göstermektedir. Bu da beyan kurallarının önceden bilinmesini gerektirmektedir.

Tam mükellef kurumlardan elde olunan kâr paylarının vergilendirme ve istisna uygulamasında en önemli konu, şirketçe dağıtılan kârın hangi yıla ait kazançlardan olduğu noktasında düğümlenmektedir. Bu nedenle genel kurul kararında hangi yıl kazancının dağıtıldığının belirtilmesinde bazen yarar olabilmektedir.

2003 sonrasına ait kâr payları

Gelir Vergisi Kanununun 22/2. maddesine göre, tam mükellef kurumlardan elde edilen ve 75/2. maddesinin 1 - 3. bentlerinde yer alan kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilmiştir.  Bu düzenlemelere göre yarısı vergiden istisna olan kâr payları anonim şirketlerde, hisse senedi veya ilmuhaber sahiplerine, menkul kıymete bağlanmamış çıplak pay sahiplerine, kurucu senetlerine veya intifa senetlerine,  yönetim kurulu başkan ve üyelerine ödenen kâr paylarıdır. Limitet şirketlerde istisnadan yararlanacak kâr payları ise ortaklara ödenen kâr payları ile organ sıfatını haiz müdürlere ödenen kâr paylarıdır.

Söz konusu istisnaya tâbi kâr payları, -kural olarak - Gelir Vergisi Kanununun 94/1-6. maddesine göre dağıtımda gelir vergisi stopajına tabidir. Bu nedenle istisnadan yararlanabilecek bu kâr payları, stopaja tabi tutulmuş şekilde elde edilecek kâr payları olacaktır.

Stopaja tabi tutularak elde edilen gelirlerin beyan sınırı ile mukayesesinde ve beyannameye aktarılmasında kural, bu gelirlerin brüt olarak nazara alınmasıdır. Net gelir üzerinden vergilendirme yapılmaz. Bu nedenle, kâr payı elde edenlerin, istisna olan yarı tutarı hesaplamadan önce elde ettikleri kâr paylarını brütleştirmeleri, sonra yarısını alarak istisna ve vergiye tabi tutarı hesaplamaları gerekmektedir.

Söz konusu kâr paylarının vergiye tabi olan yarısının, Gelir Vergisi Kanununun 86. maddesinde yazılı beyan sınırını aşması halinde, bu vergiye tabi olan kısmın tamamının yıllık beyanname ile beyan olunması gerekmektedir. Bu sınır 2023 yılında elde edilecek kâr payları için 150.000 TL’dir. Bu rakamsal sınır 2022’de 70.000 Liraydı.

Kâr payının yıllık beyanname konusu olup olmayacağı, ancak bu hesaplama ile mümkündür. Zira beyan sınırının hesabında istisna kısım, nazara alınmaz. Mükellefin başkaca gelirleri de olma ihtimalini bir kenara bırakarak basit bir örnek de verelim. Örneğin Bay (A), (B) A.Ş.’den 200.000 TL brüt, % 10 stopaj düşüldükten sonra net 180.000 TL kâr payı almış olsun. Brüt kâr payının yarısı 100.000 TL vergiden istisna olacak ve kalan 100.000 TL vergiye tabi olacak, ancak sınırı geçmediğinden yıllık beyanname konusu olmayacaktır. Mükellefin istisna sonrası geliri sınırı geçerse idi, sınırı geçen kısmı (yarısı) yıllık beyannameye konu olacak, ancak beyan edilen gelire isabet eden yıllık gelir vergisinden, şirket tarafından yapılmış vergi kesinti tutarının tamamı mahsup edilecektir.

2003 öncesine ait kâr payları

Yukarıdaki açıklamalarımız, kurumların 2003 ve izleyen yıllara ait kârlarını dağıtmaları durumunda geçerlidir. Çünkü Gelir Vergisi Kanununun 22. maddesinde yer alan istisna düzenlemesi, dağıtılan kârın; 2003 yılı ve sonrasına ait olması halinde geçerlidir. Dağıtılan kârın 2002 ve öncesi istisna kazançlardan olması veya Kanunun geçici 61. maddesinde kapsamında stopaja tabi yatırım indirimi istisnasından kaynaklanması durumunda, elde edilen kâr paylarının beyan kuralları, Gelir Vergisi Kanununun geçici 62. maddesinde farklı olarak düzenlemeye konu edilmiştir. Bu düzenlemeye göre, söz konusu kaynaklardan dağıtılan ve elde edilen net kâr paylarının 1/9 fazlasının yarısı vergiden istisna edilecektir. Dolayısıyla elde edilen kâr payının 150.000 liralık beyan sınırını geçip geçmediği, bu şekilde belirlenebilecektir. Sınırın aşılması dolayısıyla yıllık beyannamede bu kapsamda bir kâr payı gelirinin yer alması halinde, bu gelire tekabül eden yıllık vergiden, beyan olunan kâr payı tutarının beşte biri indirilecek, kalan vergi ödenecektir.

Kurumların 2003 öncesine ait istisna dışı kazançlarından yapacakları kâr dağıtımlarında uygulama ise, 2003 sonrası dönemlerle ilgili yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda olacaktır.

1998 öncesine ait kâr payları

Kurumların 1998 ve öncesine ait kârlarını dağıtmaları halinde ise, tam mükellef gerçek kişilerce elde edilen kâr paylarının tamamı yıllık beyannameye dahil edilmeyecektir. Bu kısma tekâbül eden kâr payının tamamı, gelir vergisinin konusu dışındadır. Burada kurumun dağıttığı kazancın istisna kazançlardan olup olmaması da bir önem taşımamaktadır.

Bu belirlemelerin kâr payı elde edenlerce yapılması olanağı, özellikle halka açık anonim şirket ortakları için pek kolay değildir. Bu nedenle kâr dağıtımı yapan şirketlerin, her şeyden önce dağıttıkları kâr paylarının kaynaklarını belirlemeleri, kâr dağıtımı kararının alındığı genel kurul kararında bunu belirtmeleri ve hissedarlarına açıklamaları gerekmektedir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar