2022 yılındaki öne çıkan ilk 10 küresel tüketici trendi
Tüketici tercihlerini ve bu tercihlerin oluşturduğu etkileri analiz edebilmek tüm işletmeler için hayati ödem taşıyor. Zaman içinde gerçekleşen değişimleri tespit edip bu değişikliklere adapte olmak, işletmelerin hedeflenen büyüme seviyelerine ulaşabilmesi için olmazsa olmaz koşullardan birisi. Bu değişimler özellikle Covid-19 hız kazandı.
Günümüzde "Z kuşağı" (1997-2012 arasında doğanlar) dünya nüfusunun yaklaşık %23'ünü, "Alfa kuşağı" (2012-2022 arasında doğanlar) %22'sini, "Milenyum kuşağı" (1981-1996 arasında doğanlar) %21'ini, "X kuşağı" (1965-1980 arasında doğanlar) %18'ini, "Baby boomers" (1946-1964 arasında doğanlar) %13'ünü, "Sessiz nesil" (1928-1945 arasında doğanlar) ise %3'ünü oluşturuyor. Yaşça büyük nesiller daha genç nesillere kıyasla finansal olarak daha iyi konumda bulunuyor ve satın alma güçleri daha fazla. Daha yaşlı nesillerin ise çevrimiçi ortamlarda giderek artan oranda zaman geçirdiği görülüyor.
Euromonitor International tarafından 2022 yılında ön plana çıkan tüketici tercihlerine yönelik bir araştırma gerçekleştirildi. Bu araştırmaya göre, küresel tüketici harcamaları büyüme oranı bazında ele alındığında, 2022 yılında otel, yeme-içme, ulaşım, eğlence, eğitim, iletişim, giyim, sağlık sektörlerine yönelik harcamalarda artış olacağı değerlendiriliyor. Tüketicilerin genel olarak dijital ve "ev merkezli" bir hayat biçimine geçiş yaptığı görülüyor. Araştırmada ortaya çıkan sonuçlar kapsamında, tüketicilerin %74'ü günlük yaşamlarında işlerini kolaylaştırmak için teknolojiyi kullanıyor. %53'ü tam veya kısmi olarak evden çalışıyor. Evden eğitimine devam edenlerin oranı ise %48. Her hafta düzenli olarak mobil cihazlar üzerinden ödeme yapan/satın alma gerçekleştiren tüketicilerin oranı %41. Tüketicilerin %39'u kendileri ile internet ortamında iletişim kurulmasını tercih ediyor.
2022 yılında en fazla öne çıkan tüketici trendlerine yönelik gerçekleştirilen araştırmada ortaya çıkan çarpıcı sonuçlar şu şekilde;
- Tüketiciler aldıkları kararlarda tutkularını ve amaçlarını daha fazla ön plana çıkarıyor. Nesnelerden ziyade deneyimlere para harcamayı tercih ediyorlar. Yaptıkları seçimler ve hareketleri ile dünyada bir fark yaratabileceklerini düşünüyorlar. Manevi hisler hayatlarında önemli bir rol oynuyor. İş/okul yaşamı ile özel hayatları arasına katı sınırlar koymak istiyorlar.
- Pandeminin etkilerinin azaldığı veya pandemi ile yaşamaya alışıldığı bir dönemde, tüketiciler pandemi öncesi hayatlarına kısmen de olsa dönmeyi istiyorlar. 2021 yılında seyahat ve turizm alanında gerçekleştirilen harcamalarda yaşanan artış bu düşünceyi destekliyor.
- Kişiler artık kendilerini mutlu edecek alanlarda ve kişisel bakımlarına yönelik daha fazla harcama yapıyorlar.
- Pandemi sonrası dönemde yaşanan önemli tedarik zinciri sıkıntıları sebebiyle tüketiciler satın aldıkları ürünlerde alternatif seçenekleri değerlendirmeye daha açıklar.
- 60 yaş üstü tüketicilerin dijital ortama katılım ve kullanım hızında artış yaşanıyor. Bu grupta yer alan tüketiciler internetteki vakitlerini ağırlıklı olarak, haber sitelerinde, sosyal medya sitelerinde, banka hizmetlerini kullanarak, alış-veriş yaparak, sağlık hizmetleri alarak, oyun oynayarak, müzik dinleyerek geçiriyorlar.
- Tüketicilerin uzun vadeli yatırımlara ilgisi artıyor. 2021 yılında 2015 yılına oranla, uzun vadeli yatırımların değerlerinin yükseleceğini düşünen tüketicilerin oranında bir artış yaşandı.
- İkinci el ürünlere olan talepler artıyor. Özellikle pandemi döneminde tüketicilerin alım gücünün düşmesi de bu durumu tetikleyen gelişmelerden birisi. Tüketiciler arasında ürünlerin alınıp satıldığı internet sitelerine ilgi artıyor. Döngüsel ekonomiye katkıda bulunmak isteyen tüketici sayısı artıyor. Bu kapsamda tüketiciler genellikle bu alanda faaliyet gösteren sosyal kurumlara bağışta bulunuyor, ikinci el ürünler alıp satıyor, birbirleri arasında eşyaları/hizmetleri değiş-tokuş yapıyor, ürünleri satın almaktansa kiralamayı tercih ediyorlar.
- Yaşanan iklim sorunları ile birlikte tüketicilerin çevreye olan duyarlılıklarında artış yaşanıyor. Daha düşük karbon emisyonunun gerçekleştiği bir dünya talep ediliyor. Tüketicilerin %65'i iklim değişikliğinden endişe duyuyor. %67'si ise çevrenin korunmasına olumlu etki edecek şekilde günlük tercih ve davranışlarını belirlediğini belirtiyor. Tüketicilerin %57'si tercihleri ve davranışlarının dünya üzerinde bir etkisinin olduğunu hissediyorlar.
- Tüketiciler hem şehir hayatını hem de şehirden uzak bir hayatı deneyimlemeyi istiyorlar. Bu nedenle şehirlerin dışına taşınan insan sayısında artış yaşanıyor. E-ticaret satışları son yıllarda önemli seviyede büyüme gösteriyor.
- Metaverse platformlarının giderek popülerleşmesi ile üç boyutlu ekosistemlerin oluşması daha mümkün hale geldi. Sanal gerçeklik gözlükleri ve cihazlarını kullanan tüketici sayısı gün geçtikçe artıyor.
Bu dönemde çalışanların tercihlerinde de değişimler gerçekleşti. Çalışanların evden çalışma biçimini tercih etmesi ve iş değiştirmelerin sıklaşması işletmelerin gündeminde olan diğer bir konu. Tüm bu tercihler, değişimle ilgili hususlar, işletmelerin bütün bu dinamikleri faaliyetleri kapsamında göz önünde bulundurmaları gerektiğini ve bunun sürdürülebilir bir ticari hayat için elzem olduğunu işaret ediyor.