2022 yılında elde edilen arızi kazançların vergi ve beyan durumu
Gerçek kişiler yıl içinde elde ettikleri ve Gelir Vergisi Kanununa tabi kazançları üzerinden gelir vergisi öderler. Ticari, sınai, zirai ve mesleki kazançlarda istisnalar dışında yıllık beyanname ile bildirilir. Ücretler, menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında kesinti yoluyla yıl içinde vergileme yaygındır. Kesinti yoluyla vergi alındığı durumlarda kanunla belirlenmiş ölçünün altında kalan gelirlerin yıllık beyanname ile bildirilmesi veya verilen yıllık beyannameye dahil edilmesi ihtiyaridir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 2’nci maddesinde yedi kazanç türü sayılmıştır. Yedinci kazanç türü olan sair kazanç ve iratlar değer artış kazançları ve arızi kazançlar olarak iki gruba ayrılmıştır. Bu gün yazımızda arızi kazançlar üzerinde duracağız. Arızi kazançların niteliği, istisnaları ve beyan durumu kısaca aşağıda açıklanmıştır.
Kapsamı ve niteliği
Gelir Vergisi Kanunu’nun 82’nci maddesinde sair kazanç ve iratlar içinde sayılan arızi kazançlar, devamlılık arz etmeyen faaliyetlerden elde edilen gelirleri ifade etmektedir. Vergiye tabi başlıca arızi kazançlar şunlardır:
- Arızi olarak ticari muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan(aracılıktan) elde edilen kazançlar.
- Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyeti ile serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi, henüz başlanmamış olan böyle bir faaliyete hiç girişilmemesi, ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hasılat(hasılat, alınan para ve ayınlarla diğer suretlerle elde edilen para ile temsil edilebilen menfaatleri ifade eder.)
- Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karşılığında alınan tazminatlar ile peştamallıklar (kiracıya ait tesisat ve malların tahliye ve devri sırasında kiralayan veya yeni kiracıya devrinde doğan kazançlar dâhil).
- Arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hasılat.
- Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dâhil).
- Dar mükellefiyete tabi olanların GVK 45 inci maddede yazılı işleri (Türkiye ile yabancı memleketler arasında yaptıkları ulaştırma işleri) arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar.
Arızi kazançta safi tutarın tespiti
Yukarıda açıklanan arızi kazançların safi miktarı aşağıdaki şekilde tespit edilir.
- Arızi olarak ticari muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassutta satış bedelinden maliyet bedeli ve satış dolayısıyla yapılan giderler indirilir.
- Ticari, zirai bir işletme veya serbest meslek faaliyetinin durdurulması, bu faaliyetlere hiç başlanmaması, ihalelere katılmama; gayrimenkulün tahliyesi-kiracılık hakkının devri dolayısıyla elde edilen hasılattan ve arızi olarak serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen hasılattan belgelendirilmek kaydıyla yapılan giderler indirilir.
- Ayrıca, Gerçek usule tabi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar(zarar yazılan değersiz alacaklar ile karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil) için yapılan harcamalar, belgelendirmek suretiyle safi kazancın hesabında indirilir.
- Öte yandan, dar mükellefiyete tabi olanların Gelir Vergisi Kanunu’nun 45.nci maddesinde yazılı, Türkiye ile yabancı memleketler arasında yapılan ulaştırma işlerinin arızi olarak yapılmasından elde ettikleri kazançların safi tutarının hesabında 45.nci madde hükmü uygulanır. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 23.ncü maddesinde yer alan kara, deniz ve hava taşımacılığı için ayrı ayrı belirlenen emsal nispetleri kazanç tespitinde esas alınır.
Arızi kazançlarda istisna
Yukarıda sayılan arızi kazançlarda, bir kısım faaliyetler istisna uygulamasından faydalanırken bir kısım ise istisnaya tabi olmayıp elde edilen kazanç tutarından tevsik edilmesi koşuluyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan tutar üzerinden vergilendirilmektedir.
Bir takvim yılında, yazımızın kapsamı ve niteliği bölümünde, ilk dört sırada belirtilen faaliyetlerden sağlanan kazançlar (henüz başlamamış olan ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi ile ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen kazançlar hariç) toplamının 2022 yılı için 58 bin TL’lik (2023 yılı için istisna tutarı 129 bin TL), kısmı gelir vergisinden müstesnadır.
Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar ile zarar yazılan değersiz alacaklar ve karşılık ayrılan şüpheli alacakların sonradan tahsili istisna uygulamasının dışındadır.
Dar mükellefiyete tabi olanların 45’inci maddede yazılı işleri arızi olarak yapmaları dolayısıyla elde ettikleri kazançlar (Dar mükellefiyete tabi olanların Türkiye ile yabancı memleketler arasında arızi olarak yaptıkları ulaştırma işlerinde elde ettikleri kazançlar, Kurumlar Vergisi’ne tabi yabancı ulaştırma kurumlarının kazançlarının tayinine ait esaslara göre tespit olunur. KVK madde 23) istisna uygulamasının dışındadır.
İstisna tutarı, arızi kazançların toplam tutarına uygulanacak olup aşan kısmın beyan edilmesi gerekir.
Arızi kazançların beyanı ve indirimler
İstisna haddini aşan veya istisnaya tabi olmayan arızi kazançlar 1-31 Mart 2023 tarihlerinde bildirime tabidir. Tam ve Dar mükellef olma durumuna göre beyanname verilir.
Yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlere ilişkin indirimler Gelir Vergisi Kanununun 89. uncu maddesi ile diğer Kanunlarda belirtilmiştir. Diğer kazanç ve iratlardan indirim konusu yapılabilecek indirimler de diğer gelir türleri ile aynıdır.
Arızi kazançlarda zarar mahsubu
Gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından hasıl olan zararlar diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilmektedir. Yapılan bu mahsup neticesinde kapatılmayan zarar kısmı, beş yılı geçmemek kaydıyla müteakip yılların gelirinden indirilebilmektedir.
Ancak arızi kazançların da dahil olduğu diğer kazanç ve iratlardan doğan zararların, diğer gelir unsurlarından elde edilen kazanç ve iratlardan mahsubu ise mümkün bulunmamaktadır.
Yıllık beyan
Gelir Vergisi Kanununa göre diğer kazanç ve iratların beyanı, mükellefiyetin tam veya dar mükellef olmasına göre farklılık göstermektedir.
Tam mükellefiyette
2022 yılında elde edilen beyana tabi diğer kazanç ve iratların, Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile 1–31 Mart 2023 tarihleri arasında beyan edilmesi gerekmektedir.
Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi;
- Hazır Beyan Sistemi aracılığıyla internet ortamında,
- Bağlı bulunulan (ikametgâhın bulunduğu yer) vergi dairesine kâğıt ortamında,
- 3568 sayılı Kanun gereği elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almış meslek mensupları ile elektronik beyanname aracılık sözleşmesi imzalanarak e-Beyanname sisteminden, verilebilir.
Ayrıca bu mükelleflerin takvim yılı içinde;
- Memleketi terk etmesi halinde memleketi terkten önceki 15 gün içinde,
- Ölümü halinde ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde vefat eden kişi namına varislerce, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyanda bulunulması gerekmektedir.
Dar mükellefiyette
Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve irat üzerinden vergilendirilirler. Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından diğer kazanç ve iratların Türkiye’de elde edilmesi için, bu kazanç ve iradı doğuran işin veya muamelenin Türkiye’de ifa edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekir.
Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.
Dar mükellefiyette yıllık beyanname, Türkiye’de vergi muhatabı mevcutsa muhatabın Türkiye’de oturduğu yerin, muhatap yoksa iş yerinin, iş yeri birden fazla ise iş yerlerinden her hangi birinin bulunduğu yerin vergi dairesine kâğıt ortamında elden veya posta yoluyla verilebilir.
Meslek mensubu ile beyanname aracılık sözleşmesi yapmak suretiyle elektronik ortamda yıllık beyanname verilmesi de mümkündür.
Münferit beyanname
Dar mükellefiyete tabi olanların yıllık beyanname ile bildirmeye mecbur olmadıkları kazanç ve iratlardan, vergisi tevkif suretiyle alınmamış olanları münferit beyanname ile bildirilir. Beyannamenin verileceği vergi dairesi esas itibariyle kazanç ve iradın sağlandığı yer vergi dairesidir. Bazı hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca beyannamenin verileceği vergi dairesi belirlenir.
Elde edilen kazanç ve iratlardan serbest meslek faaliyetlerine ilişkin olanların beyannamelerinin ilgili faaliyetlerin sona erdiği, bu kazanç dışında kalan diğer kazançlarla ilgili beyannamelerin ise bu kazanç ve iratların elde dildiği tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili vergi dairesine verilmesi gerekir.
Geliri telif ve patent haklarının satışından ibaret olan ve tamamı üzerinden tevkif yoluyla gelir vergisi ödenmiş olan dar mükelleflerin bu gelirlerini münferit beyanname ile bildirmeleri ihtiyaridir.
Daha ayrıntılı bilgiler için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın hazırlayıp internet sitesinde yayınladığı Rehberlerden yararlanılabilir.