2021’de çevreye dair “iyi, kötü ve çirkin”
İYİ
- Birleşmiş Milletler İklim Konferansı COP26, Glasgow İklim Paktı açıklaması ile tamamlandı. Zirvede; metan, kömür, ormansızlaştırma konularında daha önceki COP’lara göre daha yüksek hedefl i taahhütler verildi. İklim krizinin esas nedeni olan fosil yakıt kullanımının azaltılması ilk kez bir iklim zirvesinin sonuç bildirgesine girmiş oldu. Metan başta olmak üzere CO2 dışındaki sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik çabaların artırılması talep edildi.
- Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 100'den fazla ülke Küresel Orman Finansmanı Taahhüdü'nü imzalayarak 2030'a kadar ormansızlaşmayı ve arazi bozulmasını durdurma ve tersine çevirme sözü verdi.
- Küresel Kömürden Temiz Enerjiye Geçiş Bildirgesi kapsamında 46 ülke önümüzdeki 20 yıllık dönemde kömürden elektrik üretimine son vereceğini duyurdu. Çin’den sonra en fazla kömür santrali planlayan ikinci ülke konumunda olan Türkiye’nin 2053 hedefine ulaşabilmek için bu alanda bir an önce adım atması gerekiyor.
- “Değişim Gündemi” aralarında ABD, AB, İngiltere Türkiye’nin de bulunduğu 30 ülke tarafından kabul edildi. Bu çerçevede 2030’a kadar; Sıfır emisyonlu taşıtlara geçiş; yeşil hidrojenin yaygınlaştırılması; iklime dirençli ve sürdürülebilir tarımın dünya çapında benimsenmesi ve çelik üretiminde neredeyse sıfır emisyon uygulamasının dünya piyasasında yaygınlaşması hedefl eniyor.
- Net Sıfır için Glasgow Finansal İttifakı: Küresel çapta 130 trilyon dolar varlığı yöneten aralarında yatırım kuruluşları, bankalar, varlık ve emeklilik fon yöneticilerinin bulunduğu 450’den fazla finans kuruluşu, iklim finansmanını sağlayacak varlıkların net sıfır hedefiyle uyumlu olacak şekilde kanalize edileceğini beyan etti.
- ESG faktörlerini entegre eden PRI (Sorumlu Yatırım Prensipleri) imzacısı yatırımcıların sayısı 2021 sonu itibarı ile bir önceki yıla göre %50’nin üzerinde artış (2020’ye göre) gerçekleştirdi. Bu yatırımcıların temsil ettikleri varlıkların hacmi 120 trilyon doları aştı.
- Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) Yenilenebilir Enerji Piyasa Raporu'na göre, yenilenebilir enerjide rekor kapasite artışı güneş paneli ve rüzgar türbini üretiminde kullanılan temel metal fiyatlarının arttığı bir dönemde gerçekleşiyor. Bu yıl 290 gigavata ulaşacağı öngörülen yenilenebilir enerji kurulumlarının yüzde 55,2'sini oluşturan 160 gigavatın sadece güneş enerjisinde kurulması, kalan kapasitenin ise diğer yenilenebilir kaynaklardan sağlanması bekleniyor.
KÖTÜ
- Küresel karbon emisyonları ekonomik toparlanmaya bağlı olarak büyüyen enerji talebi ve elektrik üretiminde kömür kullanımının artmasıyla, yeniden yükselişe geçti. Enerji sektöründen kaynaklanan küresel karbon emisyonlarının ekonomik toparlanmanın etkisiyle bu yıl tarihteki en büyük ikinci artışını kaydederek 1,5 milyar tona yükseldi. Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Küresel Enerji Değerlendirmesi 2021 raporuna göre, küresel emisyonlar bu yıl yüzde 5 artışla 33 milyar tona yaklaştı.
- Küresel kömür talebi bu yıl gelişen ülkelerin etkisiyle yüzde 4,5 artarken, bu büyümenin yüzde 80'inden fazlası Çin başta olmak üzere Asya'da görüldü.
ÇİRKİN
- Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 2020'ye kadar olan beş yıllık dönemin, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika'daki yangınlar için "benzeri görülmemiş" olduğunu kaydetti.
- Birleşmiş Milletler iklim ajansı, Afrika'nın ünlü doğu buzullarının yirmi yıl içinde yok olacağı, 118 milyon yoksul insanın sürekli kuraklık, sel veya aşırı sıcakla karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.
- Kopernik Atmosfer İzleme Servisi'ne (CAMS) göre, küresel olarak alevler içinde kalan ormanlar, yalnızca temmuz ve ağustos aylarında Hindistan'ın yıllık emisyonlarına eşdeğer olan 2,5 milyar tondan fazla CO2 saldı.
MÜSİLAJ VE PARİS ANLAŞMASI’NIN ONAYLANMASI TÜRKİYE GÜNDEMİNE DAMGA VURDU
■ Türkiye, 2016’da imzaladığı Paris Anlaşması’nı 2021’de TBMM’de de onayladı. “Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi” TBMM’den geçerek yasalaştı ve kanun 7 Ekim 2021 tarihinde Resmi Gazetede yayımlandı.
■ Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Yenilenebilir Enerji Piyasa Raporu'na göre, Türkiye'de geçen yıl devreye giren yenilenebilir enerji kapasitesi 2019'daki kapasitenin iki katına çıktı. Bu artışta, büyük çaplı hidroelektrik santrallerinin devreye girmesi ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması'ndan yararlanma tarihine yetiştirilmeye çalışılan yatırımların hızlanması etkili oldu. Türkiye'de 2021-2026 döneminde devreye giren yenilenebilir enerji kapasitesinin ise bugünkü seviyesine göre 26 gigavat artışla yüzde 53 büyüme göstereceği öngörülüyor.
■ Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP)’nun hazırladığı “Kara Rapor 2021: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri” çalışması yayımlandı. Bu yıl dördüncüsü yayımlanan raporda, Türkiye’nin bazı illerinde yıllardır çözülemeyen ciddi hava kirliliği sorunları yaşandığı ortaya konuldu. Rapora göre, 2020 yılında Türkiye’de sadece 2 ilde (Bitlis ve Hakkari) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün önerdiği kılavuz değerlerin altında temiz hava solundu. Üstelik, bu kılavuz değerler DSÖ tarafından hava kirliliğinin güvenli limiti olmadığı için Eylül ayında %75 oranında aşağıya çekildi.
■ Türkiye için günlük yangın yoğunluğu, yaklaşık 20 yıllık veri setinde şimdiye kadar kaydedilen en yüksek seviyelere ulaştı.
■ Denizlerdeki kirlilik nedeni ile ülkenin batısında müsilaj sorunu yaşayan Marmara ve Ege için seferberlik başlatıldı. Turizm ve deniz mahsülleri piyasasının da etkilendiği bu süreçte, müsilaj nedeniyle sualtı popülasyonu zarar görmeye hala devam ediyor.
■ İçişleri Bakanlığınca ‘Afet Eğitim Yılı’ ilan edilen 2021 senesinde, insan eliyle doğanın dengesinin bozularak iklim krizine yol açılmasının sonuçları, orta kuşakta bulunan Türkiye’nin de tüm dengelerini alt üst etti. 2021 yılında kendisini ardı arkası kesilmeyen felaketler zincirinin ortasında bulan Türkiye, birçok afet ile aynı anda mücadele etmek zorunda kaldı.
■ Türkiye’nin bir yanı durdurulamayan yangınlar ile kavrulurken diğer yanı da önü alınamaz boyutlardaki sel ve su baskınlarıyla sınandı.
■ Su kaynaklarının orantısız bir şekilde hızla tükendiği iç bölgelerde ise arazilerdeki kuraklık sonucu obrukların çökmesiyle oluşan çukurların, çiftçinin kabusu olduğuna şahit olundu.
■ Aşırı yağışların vurduğu Karadeniz’de ise neredeyse her ilde yaşanan sel ve toprak kaymaları, Kastamonu, Sinop ve Bartın illerini yoğun bir şekilde etkiledi; toplam 82 kişi hayatını kaybetti. 228 kişi yaralandı.
■ Türkiye’de bir yandan aşırı yağışın neden olduğu su fazlalığı ile mücadele edilirken diğer yandan İç Anadolu Bölgesi'nde kuraklık nedeniyle oluşan doğal yıkımlar da gündemden düşmedi. Türkiye'nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü’nde yaşayan flamingolar, yaşam kaynakları olan suyun buharlaşmasına bağlı olarak toplu halde öldü.