2021 yılı hem fırsatlar hem de riskler yılı olacak!...
Hem dünya ve hem de Türkiye her açıdan çok zor bir yılı geride bıraktı.
Salgın ile başlayan sağlık, eğitim, seyahat, ekonomi, sosyal hayat alanında yaşanan çok ciddi hasarlar; Türkiye’de devam eden ekonomik kriz ile hayatı adeta cehenneme çevirdi.
Şimdi artık geriye bakmak yerine geçmişten ders alarak ileriye bakmanın ve pozisyon almanın zamanı geldi.
Peki; 2021 yılında bizi neler bekliyor, oturup kaderimize razı mı olacağız? Yoksa biz de bir şeyler yapmalı mıyız, yapacak mıyız? Son günlerde televizyonları işgal eden bazı tiplerin, dillendirilen yeni bir meslek grubu nitelendirmesiyle “finansal astrolog” olarak söylediklerine ya da salladıklarına inanacak mıyız?
Dilerseniz bu soruya iki açıdan cevap aramaya çalışalım:
1. Dünya trendleri nereye gidiyor?
2. Türkiye’de sektörlerin beklentileri ne yönde?
Dünya trendleri nereye gidiyor?
Dünyanın önde gelen basın organları, akademik dünya, düşünce kuruluşları ve düşünen herkes 2021 için ilginç tahminlerde ya da kehanette bulunuyor.
Özellikle COVID-1 9 salgınından kurtulmanın umudu aşı ve hatta ilaç ile ilgili gelişmeleri izliyoruz. Gerçekten kafalar karışık. Yetmiyormuş gibi, şimdi de salgının mutasyona uğramasının şoku yaşanıyor. Aslında COVID-19 sanki mutasyona uğramış gibi değil de rotasyona girmiş gibi değişerek dolaşıp duruyor.
Ekonomideki küresel gelişmeler olumlu değil. 2020 yılının ülkelere ve sektörlere vurduğu ağır yaralar var. Gelişmiş ya da az gelişmiş pek çok ülkede devlet tarafından pandemi dolayısıyla ailelere, şirketlere ve sektörlere yapılan yardımların tutarı 12 trilyon dolar civarında ve bu, dünya GSYH’nin yüzde 15’i tutarında bir büyüklük.
Öte yandan dünyanın tüm ülkelerinde çok ciddi bir borç yükü artışı var. Dünya GSYH’nın neredeyse 3 katını aşan bir borç stoku söz konusu.
Dünyanın hemen tüm merkez bankalarının parasal genişleme politikaları ortada.
The Economist’in araştırma birimi Intelligence Unit tarafından gerçekleştirilen çalışmada önemli tespit ya da öngörüler var.
►Her şeyden önce iş hayatımıza giren uzaktan çalışma, online toplantılar ve e-ticaret trendlerinin devam edeceğine kesin gözüyle bakılıyor.
►2021 yılında ekonomide bir hızlı toparlanma yani genel durumun güneşli olması beklenmiyor;
►Ancak; sağlık ve gıda gibi sektörlerde önemli altyapı yatırımlarının olacağı beklentisi hakim görülüyor.
►Buna karşın turizm, hava taşımacılığı, otomotiv sektörlerindeki sıkıntının devam edeceği bekleniyor.
-...
Türkiye’de sektör beklentileri ne yönde?...
Türkiye bir yandan tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgınını ve etkilerini yaşarken, bir yandan da ekonomik krizden çıkışın arayışlarını yaşıyor. Özellikle Damat Bakan’ın gitmesiyle ya da affını istemesiyle ekonominin iki önemli noktasında yaşanan değişiklik biliniyor.
Bu değişikliğin, şimdilik ekonominin ateşini düşürdüğü görülüyor. Ancak Cumhurbaşkanı’nın hukuk ve ekonomi reformu söylemleriyle bu ateşin düşme eğilimini sürdürdüğü ve umutları artırdığı gözlemleniyor.
Yeni yıla girerken bu reform adımlarını izleyeceğimiz anlaşılıyor. Bu arada çok ciddi bir Bakanlar Kurulu değişikliği de bekleniyor. Zira reformların karar, takip ve koordinasyon süreçleri için en tepede yapılması gereken değişiklikler var. Yani reformun işinin, bir bütünlük yanında aynı zamanda bir kadro işi olduğu biliniyor.
Türkiye’de sektörlerin ekonomik zorluklar nedeniyle çok sorunlarının olduğunu biliyoruz. Nitekim sektör temsilcilerinin çok güçlü bir şekilde olmasa da çeşitli platformlarda görüşlerini ortaya koyduğunu görüyoruz.
Ancak; sektörlerin daha temel ve köklü bakış açıları yerine, daha yüzeysel ve sadece kendi durumları açısından yaklaşımlarını da ibretle izliyoruz. Ne yazık ki sektörlerin çatı kuruluşu konumundaki meslek kuruluşlarının da öncülük yapamadığını biliyoruz.
En doğrusunu Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali söyledi. “Güvenin karşılığı basit: hukuk ve serbest piyasa” dedi. Gerçek bir değerlendirme yaptı.
O halde 2021 ve sonrası için doğru olan ne?...
Önce şunu söyleyelim. 2020 yılını şirket mutfağında geçiren patronlar ve yöneticiler şanslı. Bir başka ifadeyle güçlü bir akıntıdan kendini kurtarıp da “nereye gidiyoruz?” diyebilenler avantajlı. Özellikle genel durumun ve özelde sorunlarının ne olduğunu tespit etmiş olmalılar.
Aslında bu avantaj ya da şans henüz kaçmış değil. 2021 yılının ilk çeyreği ve hatta ilk yarısı bile fırsat olabilir. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlayanlar ya da algılayanlar, sorunlarının analizini yapabilirler ve çözümlerini getirebilirler.
Dolayısıyla 2021 ve sonrası için yapılacak 3 şey:
►Kaybolan mesleklerden ve işlerde ısrar etmemek ve bir an önce kurtulmak,
►Elbette yeni işlere de sazan gibi davranmadan dikkatli adım atmak,
►Sektörel sıkıntıları aşabilmek ve hatta ortakları memnun edebilmek adına yumurtaları aynı sepete koymamak.