2020 Mart bütçe sonuçları üzerine…
Malum, her ayın 15. günü bir önceki ayın ve yılbaşından bir önceki aya kadar dönemin merkezi yönetim bütçesi sonuçları Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından düzenli olarak yayımlanıyor.
Geçen hafta bugün de Mart 2020 ayı ile Ocak-Mart 2020 dönemi bütçe sonuçları açıklandı. Aslında o günkü yazımızın konusu, bütçe olgusunu da olumlu etkileyecek olan Ekonomik Bilim Kurulu oluşturulması yönündeki önerimizdi. Gerçekten de eğer böyle bir ekonomi odaklı ve uzmanlarından oluşan bir yapı kurulsa bütçenin şekillenmesi ve uygulaması da ona göre şekillenebilecektir. Ne yazık ki bu yönetimin müşavereye ve öneriye açık olmaması ve dolayısıyla bildiğini okuması hem kendisi için ve hem de ülke için zarar vermeye devam ediyor. Neyse…
Biz Mart 2020 ayı ile 2020 ilk 3 ayın bütçe sonuçlarına bir bakalım.
Öncelikle bütçenin oluşumunda makroekonomik hedeflerin temel belirleyici olduğunu unutmayalım. Yani bütçelerin, makroekonomik hedeflere ulaşmanın önemli araçlarından biri olduğunu hatırlayalım.
O zaman yılın daha üçte birine gelmemişken 2020 temel makroekonomik büyüklüklere göz atalım. 2020 yılı GSYİH büyüklüğü yaklaşım 4.8 trilyon lira, kişi başına düşen milli gelir 9.738 USD, büyüme yüzde 5, enflasyon yüzde 8, işsizlik yüzde 11.8 idi. Bu hedeflerin hangisi tuttu? Hiç biri…
Tutması zaten beklenmiyordu, ama küresel salgın da işin tuzu biberi oldu, ya da bir başka bakışla hedeflerin tutturulamamasının çok ciddi bir bahanesi olarak ortaya çıktı. Açıkçası bir tehdit veya sıkıntı Hükümet için bir mazerete dönüştü. Dolayısıyla Hükümet için yeni bir manevra imkânı doğmuş oldu.
Bu olgu içerisinde gelelim bütçeye…
2020 merkezi yönetim bütçesi ödeneği 1 katrilyon 95 milyar lira, bütçe gelirleri 956 milyar lira ve dolayısıyla bütçe açığı da 139 milyar lira olarak öngörülmüştü.
Peki, mart ayında ve yılın ilk 3 ayında nasıl sonuçlar ortaya çıktı?
2020 Mart ayında bütçe giderleri yüzde 15,6 artışla 91.2 milyar lira, bütçe gelirleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,7 azalarak 47.4 milyar lira oldu.
Ocak-Mart 2020 döneminde ise, bütçe giderleri yüzde 12,1 artarak 285.3 milyar lirayı, bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,2 yükselerek 255.7 milyar lirayı buldu. Böylece, merkezi yönetim bütçesi 2020 Mart ayında 43.7 milyar lira ve yılın ilk 3 ayında da 29.6 milyar lira açık verdi. Böylece ilk aylardaki bütçe kısıtları fırsatı değerlendirilemeden 2020 bütçe ödeneklerinin yüzde 8.3’ü kullanılmış oldu.
Bu noktada bazı bütçe kalemlerine bir göz atalım.
- Personel giderleri, hem Mart ayında ve hem de yılın ilk 3 ayında yüzde 20 dolayında artmış ve bütçe personel ödeneklerinin yüzde 27’sine ulaşmış. Açıkçası bu artışın nedenini anlamak zor.
- Mal ve hizmet alımları mart ayında yüzde 42 ve ilk 3 ayda yüzde 35 artarak bütçe ödenek hedefinin yarısına ulaşmış. Bu kalemdeki artışı çok normal karşılamak lazım. Zira koronavirus nedeniyle özellikle son ayda ciddi mal ve hizmet alımı olmuş.
- Kaldı ki 188.6 milyar liralık sağlık bütçesinin zaten ilk sırada önemli kalemi oluşturduğunu unutmamak lazım.
- Bütçe gelirleri mart ayında yüzde 12.7 daralmış olmasına rağmen ilk 3 ayda yüzde 17.6 artış göstermiş.
- Bu gelirler içerisinde yer alan vergi gelirleri mart ayında yüzde 10 daralmış. Üstelik mart ayının vergi ayı olduğunu ve gelir vergisi beyannamelerinin verildiği ay olmasına rağmen, vergi geliri performansı çok ciddi gerilemiş.
- Önemli vergi kalemlerinden birisi olan dahilde alınan KDV tahsilatı geçen yılın mart ayına göre yüzde 400, yılbaşından sonraki 3 ayda da yüzde 34 daralmış.
İşin esası şu: Mart ayında hem gelirler önemli oranda düşmüş ve hem de giderler çok ciddi boyutlarda artmış. Yukarıda da belirtiğimiz gibi mart ayı bütçe giderleri yüzde 15.6 arttığı halde bütçe giderleri yüzde 12.7 gerilemiş. Üstelik ödeneklerin daha sıkı tutulduğu ilk aylar olmasına ve mart ayının vergi ayı olmasına rağmen…
Aslında koronavirüs belasının dünyayı sarmaladığı ve salgın haline geldiği bu günlerde bütçe hedeflerini tutturmaya çalışmak zaten mümkün değil ve hatta anlamsız. Kişilerin, ailelerin, kurumların, şirketlerin bütçelerinin kalmadığı bu koşullarda sadece devlet bütçesinde performans beklemek abesle iştigal etmek anlamına gelir. Giderlerin tavan yaptığı ve gelirlerin ise yere çakıldığı bir dönem söz konusu.
Dolayısıyla bu saatten sonra bir süre bütçeden bahsetmek çok zor olacak ama yılın sonuna doğru da yeni bir bütçe yapılması ihtiyacı doğacak. Onun için çok geç kalmadan şimdiden olağanüstü gelir arayışına girmek ve kısıtlı bütçe imkânlarını da çok dikkatli kullanmak gerekecek.
Unutmayalım bu olgu bile Hükümet için bir fırsat hali sayılabilir.