2008’i anımsatıyor
Merkez bankaları arasında söylem ve aksiyon açılarından en şahin olanı Fed. Tabii Fed’in bu politikasının ekonomi üzerinde etkileri olacak. En büyük ekonominin yavaşlaması, dünya ekonomisini etkileyecek.
Bugünkü şartlar 2008 yazını hatırlatıyor. O dönemde de enerji fiyatları artıyordu. Amerikan ekonomisinde yavaşlama emareleri vardı. Deflasyon ciddi bir risk iken Fed enflasyona odaklanmıştı. Bugün enflasyonun zirve yaptığına dair işaretler gözleniyor. Tedarik zincirlerinin dengesini bozacak, maliyetleri artıracak, Rusya veya Çin kaynaklı yeni bir şok yaşanmazsa, önümüzdeki bir yılda enflasyon düşebilir. Fed faiz artışlarına geçen yıl başlamalıydı. Bugün faizi çok hızlı artırıyor fakat finansal koşullar zaten sıkılaştı. Politika faizi 125 baz puan artarken, konut piyasası için kritik gösterge olan otuz yıllık mortgage faizi 400 baz puan, iki yıllık tahvil faizi 300 baz puan yükseldi. Bu yükseliş hareketleri de, her piyasa rekor seviyelerdeyken yaşandı. Yüksek getirili (yüksek riskli) tahvil ihraçlarında yaprak kımıldamıyor. Başlangıç aşamasındaki şirketlerin finansmana erişiminde önemli olan girişim sermayesi piyasasında işlem geçmiyor. Otomobil piyasası yavaşlıyor. Kredi piyasalarının tepkisi gecikmelidir. Ekonomik yavaşlamanın ilk evresindeyiz.
Fed enflasyonu düşürür. Enflasyon düştüğünde ekonomideki hasar belirginleşmiş olur. Tüketim ve yatırımlar düşecek. Kredi piyasalarının iyice dağılıp, olayın bir borç deflasyonuna dönüp dönmeyeceği belirsizdir.