200 milyar ABD Doları aşılıyor mu?

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

Sohbetimizi kaleme aldığım sırada 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları ile ilgili paylaşımların bir kısmını henüz izleyebilmiştim.

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının müthiş bir YÖNETİM gücü sergileyerek yazdıkları ve uyguladıkları stratejiler sonucu gelen Zafer, akıl ve gücün birleşmesinin sonucunda olmuştur.

Hepimize kutlu olsun…

Neden bu onur veren olaya değindim?

Kuşkusuz sohbetimize denk gelmişti amma akıl, strateji, yönetim gibi unsurların birbirlerini destekler ve sinerji yaratır biçimde kullanılmalarının, olmaz denilen sonuçlar yaratabileceğini görmek ve bunu da biraz ihracatımızla yorumlamak için değindim.

Sohbetimize başlamadan önce Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) ihracat rakamlarına baktım. Son 12 aylık ihracat rakamlarına baktığımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre %20,8 artışla 201 milyar ABD Doları’nın aşıldığını görüyoruz.

Dileğimiz ve beklentimiz bu artışın 2021 yılının tümü için de oluşması ve yıllık ihracat rakamımızın 200 milyar ABD Doları’nın üzerinde gerçekleşmesi.

İhracat rakamlarımızdaki artışlar çok cazip, keyif verici ve heyecanlandırıcı.

Nasıl oldu da birdenbire böylesi bir ivme yakaladık ve rakamlar hızla yukarı çıkıyor?

Bu başarıyı tamamen kendimize mal ederek tevazu sınırlarını aşmayalım derim.

Olaylara tarafsız bir gözle bakarak, bu artışların arkasındaki nedenleri irdelemeliyiz.

Farklı günlerde ve farklı sohbetlerimizde buna biraz değinmiştim.

COVID-19 sonucu ortaya çıkan tedarik zinciri aksamalarının, ihracatçılarımıza altın tepsi içerisinde getirdiği fırsatlar bu nedenlerin arkasındaki unsurların en önemlileri.

Batının geleneksel üretim kaynaklarında oluşan sıkışmalar gerek kalite ve fiyat gerekse teslimat açısından uygun olan Türk ihraç ürünlerini öne çıkarmıştır.

Konteyner taşımacılığındaki sert krizin yarattığı taşıma zorluklarını, ülkemizin coğrafi konumu nedeniyle farklı seçeneklerle aşabiliyor olması da önemli bir nedendir.

Olayı çok daha fazla dağıtmadan yoruma buradan girelim.

Alıcılar geldiler amma geldikleri gibi de gidebilirler…

Kuşkusuz bu ortamın nimetlerinden faydalanmamız gerekecektir amma bunu yaparken de kantarın topuzunu kaçırmamak şarttır.

Hazır alıcılar etrafta diye kendimize daha fazla pay kapabilmek için rekabeti unutup, birbirimizden nasıl iş koparırız çabasının, ileriki günlerin iş imkânlarının mayınları olduğunu bilelim.

Lütfen 30 Ağustos Zaferi’ni hazırlayan o insanların yaptığı gibi akıllı stratejilerle ciddi bir sinerji yaratmaya çalışarak, önümüze gelen bu olanakları gelecek günlerimiz için de kullanabileceğimiz imkânlar olarak elimizde tutalım.

Benim Türk ihracatçısına olan güvenim her zaman en tepe noktadadır.

Ancak, yönetim ve strateji konularında yeterliliklerimizin zayıf olduğunu da kabul etmemiz gereklidir.

“Kim Yapacak” sorusunun cevabını hızla verebilecek seviyeye geldiğimiz günlerde, önümüzün kesilmesi çok da mümkün olmayacaktır.

Bize daha çok “İhracat Yöneticisi” gereklidir.

Akıl yürütecek, strateji kuracak ve sürdürülebilir bir yönetim sergileyebilecek yöneticiler.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İhracata uygunluk 05 Kasım 2024
Güven unsuru 01 Ekim 2024
Ben ihracattan vazgeçtim 24 Eylül 2024