1923–2023 ihracatı
Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana 98 yıl geçti ve tablo 1’de görüldüğü üzere ihracatlarımız da katlanarak artmaya devam ediyor. Eylül 2021 itibariyle geçmiş 12 aylık ihracatımızın 212 milyar ABD doları olmasına bakarak 2021 yılı toplam ihracatımızın da bunun üzerine çıkmasını beklediğimizi düşünürsek, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ihracat rakamlarımızın 4300 kat arttığını görebileceğiz. Tahminlerin tutması halinde de 2023 yılı ihracatımızın hedeflenen 226 milyar ABD dolarını dahi geçmesi oldukça yüksek bir olasılıktır.
Bütün bu göstergeler bizleri oldukça memnun etmekte ise de Türkiye ihracatının hak ettiği değerlere erişerek, olması gereken yerlere gelebilmesi için ihracatın yurt sathına ve KOBİ’lere daha fazla yayılması gerektiğini düşünüyorum.
Tablo 2’de de görüldüğü üzere, Türkiye ihracatında son 5 yıl içerisinde değer olarak yükselişler yaşansa da İlk 1000 İhracatçı dilimlerinde yer alan firmaların toplam Türkiye ihracatındaki payları, birkaç dikkat çekici nokta dışında, yıllar içerisinde çok da fazla değişmemiş ve kümeler arasında çarpıcı kaymalar olmamış. Burada görünen en çarpıcı tespit de Türkiye ihracatının 2018 yılında %61’e kadar varan, yarısından fazlasının hep ilk 1000 ihracatçı tarafından yapılıyor olmasıdır.
2020 yılında ihracat yapan firma sayısının 88 bin gibi olduğunu düşünürsek ve bundan İlk 1000 İhracatçı'yı çıkardığımızda geriye kalan 87 bin ihracatçının Türkiye ihracatının %45’ini yapıyor olması bence üzerine eğilinmesi ve nedenleri incelenmesi gereken önemli bir konu. Eğer Türkiye ihracatının artması ve bu artışın da süreklilik kazanması isteniyorsa ki bundan hiç kuşkum yok, KOBİ’lerin ihracat yeterliliklerinin arttırılması gerek şarttır. Zira sayısal olarak fazla olsalar da değer olarak ihracatları yüksek olmayan kesimin ihracatlarının arttırılmasında yaşanacak her başarı, toplam ihracatımıza çok ciddi katkılarda bulunacaktır.
Yıllardır KOBİ’lerin ihracat yapabilirliklerinin arttırılması için değişik ve farklı programlar yapılıyor, destekler duyuruluyor amma ve lâkin uygulamaya baktığınızda, duyurulan bu programların ve desteklerin KOBİ’lerin ihracatlarına katkılarının ne olduğu merak konusudur. İhracatın ulusal ölçekte dağılımına, İlk 1000 İhracatçı penceresinden bakarak yorumladığımızda da İlk 1000 İhracatçı listesine 10 ihracatçıdan fazla sokabilen illerimizin yapmış olduğu ihracatın, 2020 yılı Türkiye ihracatının yüzde sekseni gibi olduğunu görüyoruz. Bu odaklanmanın dağıtılması ve ihracatın ülke çapına yayılması elzemdir.
Bunun için her ne kadar illerin üretim yeterliliklerinin arttırılması ön planda olsa da halen buralarda mevcut işletmelerin ihracat yapabilmelerini sağlayacak elemanların yetiştirilmeleri de onun kadar önemli bir konudur. Yıllar içerisinde birçok Anadolu sanayicisi ile yaptığımız çalışmalarda, eleman konusunda çok yakınma duymuş ancak bunun içinde “ Mevcut kumaştan bu elbise çıkıyor “ şeklinde tevekkül ifade edilmiştir.
Zira oralara büyük şehirlerden eleman gitmesi çok zor olmakta, gidenler oralarda kalmamakta ve oralarda bulunan elemanların nitelikleri de yetersiz kalmaktadır. Ordunuzu en son teknolojilerle donatsanız bile onları kullanabilecek insan kaynağınız yok ise başarı sizden hep uzakta olacaktır. 500 milyar ABD doları ütopik bir hayal değil amma KİM YAPACAK?